kapat
17.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°


TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL


YAVUZ SEMERCÄ°


Temizel efsanesi üzerine

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu eski Başkanı Zekeriya Temizel'in "dürüst siyasetçi" imajını kemirmekte olan haberleri takip ediyor musunuz?

Günün sorusu şu Temizel, Erol Aksoy'a ait İktisat Bankası ile yine Aksoy'un sahibi olduğu KKTC'de kurulu off-shore bankasının (Trade Deposit Bank) birleştirilmesini neden istedi? Bu birleşme kamu yararına mıydı?

Devletin Hazinesi'ni yıllarca yönetmiş, siyaset içinde pişmiş Temizel, birleşme neticesinde Hazine'nin 251 milyon dolar ek yük altına gireceğini, bu operasyonla Erol Aksoy'un off-shore hesaplarından kurtularak rahatlayacağını bilmiyor muydu?

TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu benzer soruları Temizel'e sordu. Temizel'in yanıtına göre, İktisat Bankası sorunsuzdu. Sorun off-shore'daydı. Bu nedenle birleşmesine izin verdi. Bu kaçamak yanıt derhal yalanlandı.

O dönem bankayı inceleyen murakıplar, İktisat Bankası'nın mali yapısının hızla bozulmakta olduğunu ortaya koymuşlardı. Belgeler Vatan gazetesi tarafından yayınlandı. Temizel iyice köşeye sıkıştı.

Dün Hürriyet gazetesinde "Temizel'i aslında banka murakıpları yanıltmış" başlığıyla bir haber yayınlandı. Güya murakıplar Serdar Sümer ve Mehmet Çalışkan hazırladıkları raporda, 251 milyon dolar mevduatı olan Trade Deposit Bank'ın İktisat Bankası ile birleşmesini "masum bir öneri" olarak rapora koymuşlar. Temizel de bu rapora güvenerek birleşmeye onay vermiş. Temizel'i aklama gayretiyle kaleme alınmış izlenimi veren haber, murakıpları kızdırmış görünüyor. Bugünlerde pek çok yeni belge kamuoyuna çıkarsa şaşırmayın!

Edindiğimiz bilgiye göre Temizel'e bu yönde bir rapor hiç gelmemiş. Raporda şu çarpıcı tespit yapılmış "İktisat Bankası'nın durumunu net görebilmemiz için, off-shore hesaplarını da içine alan konsolide bilançonun hazırlanması lazım."

"Birleştirin" diyen yok, tam tersi örneğin Mehmet Çalışkan'ın raporu, "Banka kan kaybediyor ve mali yapısı çok bozuk. Yönetimine el konulması" yönünde.

Peki ne oluyor da batmak üzere olan bir bankaya 251 milyon dolarlık ek bir yük getiriliyor?

Yanıtı Temizel dışında birkaç kişinin daha bildiğini düşünüyorum. Örneğin, o dönem İktisat'ın yöneticisi Cüneyt Sel bilebilir. Kendisi Hazine Müsteşarlığı'na vekaleten yönetiyordu. Oradan İktisat Bankası'na geçti.

Ayrıca BDDK Başkan Yardımcısı Teoman Kerman'ın da "İktisat Bankası nasıl kurtulur, kurtulmaz ise off-shore hesapları nasıl devlet garantisi altına alınır?" gündem maddesiyle gerçekleştirilen "yoğunlaştırılmış görüşme trafiği"ne ilişkin bilgisi vardır. Kendisi, bir dönem Cüneyt Sel'in yakın çalışma arkadaşı olarak Hazine'de çalışıyordu. Cüneyt Sel, Kerman'a danışmıştır diye düşünüyorum.

Temizel'in birleşmeye neden izin verdiğini anlayabilmek için Trade Deposit Bank'ta mevduatı olan kişilerin bir listesini edinmek de yeterli olabilir. Dönemin hatırı sayılır siyasetçilerinin bu bankada mevduat tuttuğuna dair spekülasyonlar var. Bu hesapların ortaya döküleceğinden hiç kuşkum yok. İyi de olur. Kimin, kimi koruduğunu da öğrenmiş oluruz.

30 Aralık 2001 tarihinde Temizel için "Bankacılık krizini hoyratlığı tetikledi" diye iki gün süren analiz-haber yapmıştım. Görüşüm değişmedi. Zekeriya Temizel döneminde alınan her kararı, yeni baştan sorgulamamız gerektiğine inanıyorum. Çünkü kararlarında kişisellik ön plana çıkmıştır.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, Bilgin Elektronik Yayıncılık ve İletişim A.Ş. - Tüm hakları saklıdır