|
 |
|
KAZIM YILMAZ
Vergi kesintisi ve dönem kapanmadan kar dağıtımı
Kurumların kar dağıtımına bağlı olarak yapacakları vergi kesintisindeki belirsizlik, Gelirler Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı tebliğle gideriliyor.
4842 sayılı Yasa ile yapılan düzenlemeye göre, tam mükellef kurumlar ile Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kar payı elde eden dar mükellef kurumlara dağıtılan kar paylarından kesinti yapılmayacaktır. Hamiline yazılı hisse senetlerinin sahiplerinin sayılanlardan olup olmadığı bilinemeyeceğinden bu hisselerin kar paylarından vergi kesilip kesilmeyeceği belirsiz idi.
Maliye, hazırlanan tebliğle hamiline yazılı hisse senetlerinde vergi sorumluluğundan kurtulmak için, bu senetlere isabet eden kar payının tamamı üzerinden vergi kesintisi yapılmasını istemektedir. Bu verginin nihai vergi olmayıp, mahsup edilecek vergi olmasından hareketle, aldığı kar payı üzerinden vergi kesilmiş olanların kesilmemesi gerektiği halde kesilen bu vergiyi, doğmuş ve doğacak tüm vergi borçlarına mahsup edebilecekleri gibi, geçici vergi ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanacak vergiye de mahsup edilebilecekleri belirtilmektedir.
Bunun yanı sıra, alınan kar payının aynı yıl içinde tekrar ortaklara dağıtılması durumunda önceden kesilen vergilerin hesaplanan vergiden mahsup edileceği belirtiliyor. Vergi Usul Kanunu'na göre hesap dönemi takvim yılıdır. Maliye dönem sonundan önce avans şeklinde de olsa hesap dönemi kapanmadan kar dağıtımını kabul etmemektedir. Bu şekilde kar dağıtımını örtülü kazanç dağıtımı olarak değerlendirmektedir. Bu tebliğle Maliye, uygulamasını değiştirmekte, iştiraklerden elde edilen kar paylarının aynı yıl içinde dağıtılabileceğini kabul etmektedir. Böylece yeni bir yol açılmaktadır. Örneğin, 15 Mayıs'ta iştirakinde kar dağıtımı yapılan bir şirket, 30 Mayıs'ta iştirakinden elde ettiği bu kar payını ortaklarına dağıtabilecektir. Tebliğde sınırlayıcı bir ifade de kullanılmamaktadır.
Sözü edilen hisse senetlerinden elde edilen kar paylarının aynı takvim yılı içinde dağıtılmaması veya mükellef tarafından talep edilmesi halinde tevkif suretiyle ödenen vergiler, kurumun diğer vergi borçlarına mahsup edilecektir.
Mahsup için, kar dağıtımı yapan şirketten hisse senedinin nevi, adedi, tutarı ve dağıtılan kar payı üzerinden kesilen verginin miktarı ile söz konusu kesintinin vergi dairesine ödendiğine ilişkin makbuzun tarih ve numarasını içeren bir yazı alınacak ve vergi dairesine verilecektir. Yazıyı ibraz eden kurumların, mahsup istemleri banka teminat mektubu aranmaksızın ve vergi türü ve miktar sınırlaması olmaksızın yapılacaktır.
Kesilen vergi kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergiden de mahsup edilebilecektir.
Kesilen vergilerin nakden iadesi talep edilirse hem anılan yazı istenecek, hem de tutara göre vergi incelemesi yapılacaktır.
Bütün bunların yerine, elinde hamiline yazılı hisse senedi bulunduran kurumların kar dağıtımı kararı alınması üzerinde karı dağıtacak şirkete hisse senetlerini ibraz ederek vergi kesilmemesini istemeleri durumunda vergi kesintisi yapılmaması en kısa ve doğru çözüm olurdu. Tebliğde bu çözüme değinilmemektedir. Ancak, bizce bu yol yasal haktır.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
