kapat
17.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°


TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL


ABDURRAHMAN YILDIRIM


Dalgalı kur barometreyse Hükümet çok iyi işler yapıyor

Türkiye'nin 2001 krizinde geçtiği serbest dalgalı kurun en önemli özelliği iç ve dış şoklara karşı anında tepki verebilmesi, yanı kurun yükselmesi, biriktirme nedeniyle krizin boyutunun büyümemesini sağlayacak olmasıydı. Politikacı hatalarını anında ortaya koyacağından uyarıcı görev yapacak, dolayısıyla ekonomide yanlış kararların önüne geçecekti. Bunu bizzat Türkiye'ye borç veren IMF veya bu kurumun büyük hissedarı olarak ABD istemişti. Hükümet de Merkez Bankası ile birlikte Yönlendirilmiş Sabit Parite sistemini terkederek Serbesbt Dalgalı Kur rejimine geçti.

Uygulamanın ilk aylarında yaşanan yüksek oranlı devalüasyondan dolayı dalgalı kur, reel sektörün ve bankaların büyük tepkisini çekti. 2003 yılı Nisan ayından beri ise dövizin hızla değer kaybından dolayı bu kez reel sektör ve ihracatçılar endişe içindeler. Bankaların herhangi bir tepkisi yok. Dalgalı kura ayak uydurmuş gibi gözüküyorlar.

Dalgalı kur yine kur riskini piyasaya bıraktığı için, en azından mali sektörün açık pozisyonu ve yurtdışından kısa vadeli sermaye girişi azaldı.

Yerli paranın değer kazanmasına yol açan temel gelişme Türkiye'de yerleşiklerin dövizden TL'ye geçmeleri ve kısmen kayıtdışı bir paranın sisteme sokulmasından kaynaklanıyor.

* Yanlış sinyal- Kur değer kaybederken faizler aynı hızda düşmüyor. Hatta doların değer kaybının yarattığı rahatsızlığa karşılık faizin gereken hızda düşmemesi sorun oluyor. Eğer dalgalı kur hükümetin ekonomik icraatlarının bir barometresi görevini üstlenmişse, durum gayet iyi demektir. Ancak aynı iyilik faiz tarafına yansımış değil. Döviz piyasası "ekonomi iyi" derken, faiz piyasası "ortada hâlâ ciddi riskler var" diyor. İki piyasadan birinden yanlış işaret geliyor.

Hangisinden yanlış sinyal geldiği bir tarafa, piyasanın eksik oluşumu söz konusuysa, ya da piyasa tam çalışamıyorsa, seçenek ille de geçmişte uygulanan döviz kuru sistemlerine geri dönmek değil.

* İnce ayar mümkün- Bankalar açık pozisyon yapar deniyorsa, belki bugün de yapıyorlardır. Bunun ilacı denetimin etkinleştirilmesinde. İdeal döviz kurunun ise ne olması gerektiği tartışılabilir. Çünkü eğer iyi beklentilerin devamı gelirse dövizden TL'ye geçişler ve dolayısıyla düşük kurdan yakınmalar da sürer. Söz konusu olan 10 milyarlarca döviz tevdiat hesabı. Burada seçeneksizlik diye bir şey söz konusu değil. Yetki hükümet ve Merkez Bankası'nda. Bir de tabii IMF'nin değişikliğe ikna edilmesi gerekiyor.

İşte yukarıdaki tabloda, Merkez Bankası araştırmasıcısı Azim Özdemir'in derlediği ve bazısı Türkiye tarafından uygulanmış döviz kuru sistemleri yer alıyor. Başka bir döviz kurunu seçmek de, mevcut sisteme ince ayar çekmek, serbest dalgalı kuru "kirli dalgalanmaya veya gözetimli dalgalanmaya" dönüştürmek de mümkün.

* Sonuç- "Hem söylemez, hem beğenmez" Türk Atasözü

Mesajlarınız için: ayildirim@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, Bilgin Elektronik Yayıncılık ve İletişim A.Ş. - Tüm hakları saklıdır