kapat
16.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


SEZGİN ÖZCAN


Enflasyon muhasebesi önce kuyumcular için

2003 yılı, enflasyondan arındırılmış kazancın vergilendirilmesi bağlamında kuyumcular için kazançlı bir yıl oldu. Önce düşük bedelli mallarının değerlerini, 31 Aralık 2002 tarihindeki değerlerine yükseltmelerine olanak sağlandı. Sonra da sattıkları malın maliyet bedelini her satış anında yükseltmelerine olanak sağlanarak, yıllardır tartışılan enflasyon muhasebesi öncelikle kuyumcular için getirilmiş oldu.

Değer artışı ve stok affı
Vergi Barışı Kanunu ile tüm mükelleflere sadece işletmelerinde mevcut olup, kayıtlarında yer almayan mallar için stok affı getirilirken, kuyumcu ve sarraflara ayrıca, işletmelerinde mevcut olup kayıtlarında da yer alan düşük bedelli mallar için stok değer artırımı imkanı sağlandı.

Bu bağlamda kuyumcu ve sarraflar, 31 Aralık 2002 tarihi itibariyle işletmelerinde mevcut olup, kayıtlarında da yer alan kıymetli maden ve taşlar ile bunlardan yapılmış ziynet eşyasının değerini, 31 Aralık 2002 tarihindeki değerine yükselttiler. İşletmelerinde mevcut olup, kayıtlarında yer almayan kıymetli maden ve taşlar ile bunlardan yapılmış ziynet eşyalarını da stok affı kapsamında beyan ederek defterlerine kaydettiler. Böylece işletmelerindeki mallarını rayiç bedelleri üzerinden kayıtlarına intikal ettirmiş oldular.

Buna göre, geçmişten gelen düşük bedelli malların satışında maliyet bedeli olarak, yükseltilmiş bedeller esas alınacağından, enflasyondan kaynaklanan kazancın vergilendirilmesi önlenmiş olacak.

Bu arada, beyan ettikleri kayıt dışı stokları ile değerleme farkları üzerinden ödemeleri gereken yüzde 2,5 oranındaki vergiyi de bugün (Pazartesi) mesai saati bitimine kadar ödemeleri gerektiğini hatırlatalım.

Kuyumcuların enflasyondan kaynaklanan fiktif kazançlarının vergilendirilmesini önlemeye yönelik ikinci düzenleme, Gelir Vergisi Kanunu'nun 38. maddesine 4842 sayılı Kanun ile eklenen fıkra ile yapıldı. Buna göre kuyumcular, sattıkları malın maliyet bedelini, satış tarihi itibariyle her satışta yükseltebilecekler.

Söz konusu düzenlemeye göre; sürekli olarak işlenmiş altın alım satımı ve imali ile uğraşan bilanço esasına göre defter tutan mükellefler ile kurumlar vergisi mükellefleri, altın satış tarihindeki İstanbul Altın Borsası'nda oluşan has altın değeri ile satılan mamulün has altın maliyet bedeli arasında oluşan farkı maliyet bedeline ilave edecekler. Böylece ksatış bedeli ile yükseltilmiş maliyet bedeli arasındaki fark olacak. Maliyet bedeline eklenen fark, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında izlenecek. Bu fon, sermayeye ilave edilebilecek. Sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, o yılın kazancına dahil edilerek vergiye tabi tutulacak.

Yapılan düzenlemelerin tek olumsuz yanı, kullanılacak yabancı kaynaklara ilişkin gider ve maliyet unsurlarının, vergi matrahının tespitinde dikkate alınmasına getirilen sınırlama.

Maliyet düzeltmesi yapan mükelleflerin, kullandıkları yabancı kaynaklara ait gider ve maliyet unsurlarının sadece ilgili dönemde ayrılan fonu aşan kısmı gider kabul edilecek. Fon tutarı kadar olan kısmı, vergi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmeyip, kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacak.

Buna rağmen, yapılan düzenlemelerin kuyumculara rahat bir nefes aldıracağı kuşkusuz.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır