kapat
15.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°


TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL


ESRA CEYHAN


Gönlümün bir incisi, babama...

Cuma günü yayından sonra, yeni hafta için çalışmalar, fikir yarıştırıp uçuşturmalar devam ederken, bir de baktık yönetmenimiz Refet başına geçirdiği beyaz bir kasketi işaret ederek "Bu nedir?" diye soruyor. Önce hepimiz şöyle bir baktık, beyaz kaskete değil tabi, Refet'e iyi mi diye... Sonra da cevap verdik, "Sen bizimle dalga mı geçiyorsun, beyaz keten bir kasket kafandaki, haa yakıştı mı diye soruyorsan o ayrı... Yakışmış, açmış seni, oldu mu?"

Refet bizlere öyle bir baktı, öyle dolu dolu "Arkadaşlar, bu benim ilk babalar günü hediyem" dedi ki, kalbimizi yaktı. O dakikadan itibaren kasket, atv'den çıkana kadar kafasında kaldı. Eee böyle işte, mini minnacık Gökalp bey, annesi sevgili Cahide ile birlik olup, taze baba Refet'in gönlünü fetheder, onu havalara uçururmuş demek ki... Dilerim her babalar gününde bütün babaların da- sevincin artarak devam etsin. Ama senin ileriki yıllarda, mesela Gökalp'in ilkokula başladığı diploma aldığı günlerde etrafa çaktırmamaya çalışan bir sulu göze dönüşeceğini düşünüyorum.

****

Yaa sevgili okurlar, Refet'in ilk babalar gününe heyecanına tanıklık etmek, beni yıllar evveline döndürdü. İlk öğretmenim babamla geçirdiğim benzersiz zamanları hatırlattı. Hiç unutmuyorum, her akşam kardeşimle bana mutlaka birkaç köşe yazarının yazısını yüksek sesle okurdu. Ahenkli sesi, güzel Türkçe'si yüzünden dinlemenin ne kadar önemli olduğunu çocuk yaşımda farkettim. Dinlemek konuşmaktan da önemliydi. Çünkü iyi dinlediğim zaman, doğru anladığımı farkettim. Bilirsiniz anladıktan sonra ne konuşacağına karar vermek, sormak, tartışmak çok daha kolay... Ne şanslıydım ve şanslıydık ki babam işinden arta kalan tüm zamanını evinde, çocuklarıyla geçiren bir babaydı. Kendimi bildim bileli kitaplar gazeteler Bilim-Teknik, Bütün Dünya gibi dergilerle dolu bir dünyanın içinde büyüdüm. Düşündüğüm herşeyi çekinmeden babamla paylaşabildim. Bugün kendimi rahatça ifade eden bir insan oluşumu öncelikli olarak biricik babama borçluyum.

****

Ama baba kız ilişkilerimizin hep böyle kaymaklı kadayıf, yağlı ballı olduğunu da sanmayın. Benim babam yakıcı ve de delici bakışlı bir adamdır. Kızını da fazlaca kıskanır. Benim de zaman zaman özellikle de ilk gençlik dönemlerimde asiliklerim, babamdan daha iyi, daha ileri düşündüğümü zannetmelerim oldu. Karşı çıkmalarım, ben büyüdüm, tamam artık bilirimlerim oldu... Oldu da ne oldu, kısa süreli sessiz uzaklaşmalardan sonra, aynı evin içindeki özleme dayanamayıp baba göğsüne kendimi atmamla sona erdi.

****

Büyüme sancıları yavaş yavaş geçerken de babamı daha iyi anlamaya başladım. Yuvasına, eşine çocuklarına sahip olduğu herşeyi, daha da önemlisi ilgi ve sevgisini veren, çocuklarına hiç kötü örnek göstermeyen benim babam, sana çok teşekkür. Seni üzdümse, kırdımsa bilki tüm çabam aslında senden bir aferin daha koparmak içindi... Benimle daha çok gurur duy, daha çok sev diyeydi...

****

Bir tanecik, benim, canım, herşeyim, ömrüm, babacığım, babalar günün kutlu olsun. Senin gibi babaya helal olsun.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, Bilgin Elektronik Yayıncılık ve İletişim A.Ş. - Tüm hakları saklıdır