kapat
15.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°


TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL


METÄ°N MÃœNÄ°R


Medyaya gir! Medyaya gir!

Tanrı, Türk bir kişinin çok fazla para kazandığını görünce kulağına fısıldar "Medyaya gir. Medyaya gir."

Türk kişi medyaya girer. Servetini har vurup harman savurur. Tek cepte bulunan para birçok başka ceplere bölünür.

Medyaya girmiş olan Türk kişi talihli ise sadece iflas eder. Eğer talihsiz ise başına tarifsiz belalar gelir.

Korkmaz Yiğit İstanbul'da zenginlere kaliteli konutlar inşa ederek milyarder olmuş bir işadamıydı. 1990'ların sonlarına doğru işlerini daha da büyütmeye karar verdi ve bunu banka ve medya sahibi olursa becereceğini sandı.

Ä°ki karar. Ä°ki hata.

Yiğit milyarder olmuştu ama ölümcül derecede saf bir adamdı. Türkiye'de banka ve medya işine mafya ve ondan daha beter olan politikacılara bulaşmadan girilemeyeceğini bilmiyordu.

Kader, karşısına Mesut Yılmaz (o zaman Başbakan), Güneş Taner (Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı), Kamuran Çörtük (işadamı), Cefi Kamhi (aracı politikacı), Alaattin Çakıcı (gangster) ve Fikri Sağlar'ı (politikacı) çıkardı.

Türkbank ve Milliyet gazetesini alacağım derken servetini kaybetti ve hapse düştü. İtibarından oldu. Yılmaz, Türkbank özelleştirmesi konusundaki rolü dolayısıyla hükümetten devrildi.

Aradan 5 yıl geçmiş olmasına rağmen olay kapanmadı. Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, eski dosyaları yeniden açtı.

Yiğit Yılmaz'ı, Yılmaz Yiğit'i suçluyor.

Ben başından beri Yiğit'e inandım ve hâlâ ona inanmaya devam ediyorum. Onun tek suçu kronik derecede saf olmaktı. İhtirasının yeteneğini aşmasına izin verdi. İşimi büyüteyim derken kurtlara yem oldu.

Yılmaz ve kumpanyasına ise hiç inanmadım ve hiçbir zaman da inanmayacağım. Doğru söylemediklerine dair en ufak bir kuşkum yok. Onların sadece Türkbank değil, enerji ve otoyollar dahil birçok konuda sakat iş yaptıklarına inanıyorum.

Ama Türkiye bir rüşvet ve yolsuzluk cennetidir.

Polis/istihbarat örgütü/yargı sistemi yetersizdir. Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu gülünç derecede beceriksiz ve etkinlikten uzaktır. Hükümetin yolsuzlukları ortaya çıkarma iştahı tartışmalıdır.

Onun için bu konu ebediyen böyle muallakta kalabilir.

Son perdesi yazılmamış bir tiyatro oyununun seyircisi gibiyiz. Suçlu kim? Politikacı mı, polis mi, bürokrat mı, işadamı mı?

Galiba hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, Bilgin Elektronik Yayıncılık ve İletişim A.Ş. - Tüm hakları saklıdır