kapat
15.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°


TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL


MUHARREM SARIKAYA


Üniversitelerin ekonomik feryadı

Üniversiteye girebilmek için bugün 1 milyon 502 bin 564 genç yarışacak.

Sınava giren her 5 öğrenciden ancak biri üniversite kapısından adım atma hakkını elde edecek.

Peki, gençler büyük bir yarış sonrası girebildikleri üniversitelerde iyi bir öğrenim olanağına kavuşabiliyor mu?

Bu soruyu iki gün önce Hacıbektaş Gazi Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu'nun bu yıl öğretime başlaması ve Hacıbektaş Üniversitesi'nin kuruluşuyla ilgili toplantıda Gazi Üniversitesi Rektörü Profesör Rıza Ayhan'a yönelttik.

Prof. Ayhan, "Bu yıl 2000 yılı bütçesinden yüzde 25 düşük bir bütçeye sahibiz" diye söze girdi ve ekledi

"Hem bütçemiz düştü, hem de Maliye Bakanlığı, döner sermayemizi kapattığı için şu an hiçbir gelirimiz yok...."

Aktardığına göre, üniversitede öğretim üyelerinin maaşlarının ödenmesi ve zorunlu giderler dışında, öğretimin kalitesinin arttırılması için bir kuruş para harcama olanakları yok.

Hatta birçok harcamayı da kesmek zorunda kalmışlar.

YÖK Başkanı'nın yakarışı
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Profesör Kemal Gürüz'ün verdiği rakamlar ise kapısından içeri girmek için büyük mücadele verilen üniversitelerin halini daha net ortaya koymaya yetti.

Prof. Kemal Güriz de söze "Para meselesi had safhada sıkışık" diye başladı.

Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için üniversitede bir yıl içinde öğrenci başına yapılan harcamalardan yıllar itibarıyla örnek vermeye başladı.

1980'li yıllarda üniversitelerin öğrenci başına yaptığı harcama çok düşük seviyedeymiş.

1993 yılında Süleyman Demirel başkanlığında kurulan hükümet üniversitelerin gelirlerinde büyük bir artış yapmış.

Sonuçta, öğrenci başına yapılan yıllık harcama 2 bin 658 dolara çıkmış.

Son 10 yılda bu rakam bir daha yakalanamamış.

Tansu Çiller hükümetinde yaşanan kriz ile bu miktar 1509 Dolara gerilemiş.

Daha sonraki yıllarda Mesut Yılmaz hükümeti ile bir artış olmuş ve 2000 Dolar seviyesine ulaşmış.

Bülent Ecevit hükümetinde yaşanan iki ekonomik kriz, üniversiteleri de vurmuş.

Öğrenci başına yıllık harcama 1100 Dolara düşmüş.

Geçen yıl bu rakam ancak 1400 Dolara seviyesine çıkabilmiş.

Dünyanın 2 bin dolar gerisinde
Prof. Gürüz bu rakamları verirken, Avrupa ve Dünya ortalamalarının ne olduğunu sorduk.

Avrupa'da üniversitelerin öğrenci başına yaptıkları harcamanın ortalaması 6 bin 500 dolar...

Dünya ortalaması ise 3 bin 500 dolar....

Yani Türkiye üniversitede öğrenci başına yaptığı harcama dünya ortalamasının dahi 2000 dolar gerisinde.

Buna bir de üniversitelere her yıl gelen yaklaşık 250 bin öğrenci eklendiğinde bütçe de buna paralel gerilemeye başlamış.

Bir önceki yıl üniversitelerde okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 677 bin iken, geçen yıl bu sayı 1 milyon 918 bine çıkmış.

Yani 241 bin yeni öğrenci gelmiş.

Öğretim üyesi olan yok
Öğretim üyesi sayısında ise bu rakamla orantılı bir artış olamamış.

Bir yıl önce 71 bin öğretim üyesi varken, geçen yıl bu sayı ancak 76 bine çıkabilmiş.

Öğretim üyesi sayısının artmamasının en önemli nedeni ise ödenek yokluğu ve maaşların düşük olması.

Yani, üniversitelerde, hoca bulunabilirse ders yapma dışında, bilimsel araştırma, gelişmiş ülkeler seviyesinde laboratuar ve kütüphane kurma olanağı ortadan kalkmış durumda.

Bugün 1,5 milyon gençten 250 bin kadarının yarıştan çıkıp kapısından içeri adım attığında kalacağı gerçek yukarıda anlatıldığı gibi.

Acı olan gerçek ise; üniversitelerin öğrencisine ayırdığı paranın, kapısından içeri girebilmek için gençlerin dersaneye verdiklerinin üçte birine dahi ulaşamamasında.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, Bilgin Elektronik Yayıncılık ve İletişim A.Ş. - Tüm hakları saklıdır