Sevgili okuyucularım Alevi dosyası dizimizi yarın bitirmek zorundayız. Bir süre sonra bu yazılar ve yayınlanmaya devamı, kitap halinde çıkacaktır. Yarın bu konu ile ilgili önemli açıklamalar yapacağız. Buraya kadar yazıklarımızdan çok daha önemli konular kitapta yayınlanacaktır. Kitap en geç iki ay içinde çıkacaktır.
Fitne kapısı açılıyor
Yine çeşitli yollar denendi ve Hz. Ali dışlandı ve Osman halife ilan edildi. Osman Emevi aşiretindendi. Ebu Sufyan, Muaviye ve diğerleri Osman'ın akrabalarıydı, hepsi Ümeyye oğullarının üyeleriydi.
Hz. Osman samimi müslümandı. Hz. Peygamber'in arkadaşlarındandı. Hz. Peygamber'e iki defa da damat olmuştu.
Ancak, Osman yaşlı ve çok yumuşak huylu, halim selim bir insandı. Akrabalarını da çok severdi. Zaten Araplarda kabile sergisi, kabile yandaşlığı çok yaygındı.
İşte, bu şartlar içinde Ümeyye oğulları Osman'ın etrafını kuşattılar. Onun akrabaseverliğinden ve yumuşak huylu olmasından yararlandılar. Özellikle yaşlı olması nedeniyle, yönetim işlerini zaten kolayca göremeyecekti. Etrafını alanlar da yabancılar değildi, akrabalarıydı, onlara görünebilirdi, inanabilirdi... Halbuki, etrafını saran Umeyye oğulları mensuplarının hemen hepsinin içi ehlibeyte karşı hınçla dolu idi. Dindarlıkları da zayıftı, hatta onları bir bölümü zola müslüman olmuş, ilkinden beri islam ile mücadele eylemiş kimselerdi.
Böylece İslam tarihinde büyük fitnenin kapısı açılmış oluyordu. Yani Osman'ın halife yapılması ve çevresini Ümeyye oğullarının sarmasıydı bu fitnenin kapısı...
Devleti işgal ettiler
Osman'ın halife olmasından kısa bir süre sonra Emeviler yani Ümeyye oğulları devletin önemli makamlarını işgal ettiler. Eyaletlerdeki valiler teker teker Halife Osman tarafından görevden alındılar, yerlerine Umeyye oğullarına mensup olan tecrübesiz ve de karaktersiz yaramaz adamlar tayin edildiler.
Mesela, Kufe Valisi olan Saad b. Ebi Vakkas görevden alındı, yerine Velid bin Ukbe tayin edildi. Bu kişi Umeyye oğullarındandı, hem de Bedir Savaşı'ndan sonra Hz. Peygamberin emri ile suçlu bulunup idam edilen Ukbe'nin oğlu idi... Yani babası Hz. Peygamber tarafından idam edilen bir kiş vali yapılıyordu. Bu adamın içi hınç dolu idi.
Yine Basra Valiliği'ne getirilen Ümeyye oğullarından Abdullah bin Saad de pek yaramaz bir adamdı. Diğer valiliklere atananlar da hep öyleydi.
Merkez'de ise, Halife'ye yine Ümeyye oğullarından Hakem ve oğlu Mervan muşavir olmuşlardı. Daha doğrusu, yaşlı halife Osman adna yönetimi onlar yönlendiriyorlardı.
Kısacası, müslümanların devleti bir bölümü zorla, görünüşte müslüman olan Ümeyye oğullarının eine geçmiş oluyordu. Yani Hz. peygamberle ehlibeyt ve Hz. Ali ile savaşanlar, babası peygamber tarafından idam olunanlar devleti ele geçirmişlerdi...
Bu kötü gelişme ve işgalin birinci derecedeki sorumlusu şüphesiz halife Osman'dı. Böyle bir işgale yol açmayacaktı. Eğer devleti adaletle yönetemeyecekse istifa etmeli idi... Ama gayet açık yüreklilikle söyleyelim ki Halife Osman bu işgal hareketine kendisi de taraftardı. Çünkü sonuçta tayinlei kendisi yapıyordu, yapmayabilirdi. Çünkü İslam gelmiş, kabilecik ırkçılığını kaldırmıştı, şimdi ise o tekrar hortlatılıyordu.
Tekrar altını çizerek söyleyelim ki Halife Osman'ın bizzat kendisi Ümeyye oğullarının devleti işgal etmelerine yardımcı olmuş, kendisi onların kontrolüne girmiş ve böylece zulüm ve fitnenin en büyük kapısı açılmıştır. Dolayısıyla bizzat Halife Osman büyük bir sorumluluk altına girmiş, kötülerin yolunu açmış, birçok büyük felaketin başlatıcısı olmuştur...
İşte en büyük hata: Halife Osman Muaviye'yi Şam Valisi tayin etmiştir.
Muaviye Hz. Peygamber'in baş düşmanlarından Ebu Sufyan'nın oğlu idi. Ebu Sufyan da, oğlu Muaviye de Mekke'nin fethinden sonra zoraki müslüman olmuşlardı. Bunlar Hz. Peygamber'e, Hz. Ali'ye ve ehlibeyte hınçla, kinle dolu idiler. O kadar mübarek, değerli ileri gelen sahabe varken Halife Osman bu adamı yani Muaviye'yi Şam'a vali olarak tayin etmiştir.
Zulüm idaresi ve isyan
Halife Osman'ın tayin ettiği Emevi valileri tam bir zulüm idaresi kurdular. Müslümanlara sonsuz haksızlıklar yaptılar. Halkı ve devleti soydular, hepsi büyük zengin oldular, akrabalarını iş başına getirdiler... Zulüm, haksızlık, hırsızlık ve halka eziyetler aldı yürüdü...
Bir süre sonra halktan şikyaetler başladı, derken şikayetler isyana dönüştü. İhtilal oldu. İsyancılar Medine'ye yürüdüler.
Halife Osman'ı şehit ettiler, kanlı olaylar oldu... Düzen bozuldu.
Bir süre sonra Hz. Ali halife seçildi, ama isyancılar şehirde idiler.
Bu defa Osman'ın kanını isterim diye Şam Valisi olan Muaviye meşru halifeye isyan etti. Dinen bağı durumuna geldi. Daha da ileri giderek Halife Hz. Ali'ye karşı ordu kurdu, savaşa girişti...
Hileli hakem olayları oldu. Muaviye hile ve sahtecilikle kendini halife ilan ettirdi...
Ölmeden yerine oğlu Yezid'i tayin etti, Yezid'e biat etmeyenleri ölümle tehdit etti..
Muaviye ölünce yerine oğlu Yezit geçti...
Yezit: Kerbela'da Hz. Hüseyin ve 72 ehlibeyti vahşice kılıçtan geçirdi, şehit etti. Hz. Hüseyin'in başını gövdesinden ayırıp mızrağın ucuna takarak Yezid'in önüne getirdiler...
Ve olaylar devam etti. Şimdilik bu son bölümü özet yaptık, kitapta ayrıntılı olarak anlatılacaktır.
Yarın: önemli açıklamalar
