Bomba vücudumda bir anda alev aldı
Şeyh Şamil filminin çekimlerinde vücuduna sarılan barutlar alev alınca Necdet Kökeş'in kolları ve bütün vücudu yandı!
Yeşilçam'ın sempatik yüzlü kötü adamlarından Necdet Kökeş. 1962'de İstanbul'a geldikten sonra "Bir Bahar Akşamı" filminde ışık şefi asistanı olarak çalıştı. Ardından da ne yaptı etti o dünyaya adım attı. 200'ün üzerinde filmde rol alan Kökeş'in Yeşilçam'la ilgili bir sürü anısı var ama işte unutamadığı bir tanesi... Yılmaz Köksal, Murat Soydan ve Erol Taş'la birlikte Şeyh Şamil filminin çekimlerindeler. "Vücuduma fünyeyi sardılar. Barutlar patlar patlamaz binanın çatısında kiremitlerin üstünden yuvarlanıp yere düşecektim. Fakat barut patlamadı, alev aldı ve başta kolum olmak üzere vücudumun önemli bir bölümü yandı. Bir ay acı çektim!"
Mehmet Aslan'ın yönettiği "Aslan Adam" filmi. "Filmde üç at yan yana hızla koşacaktı, bir süre sonra attan atlayacaktım ve sahne bitecekti. Biner binmez at delirmiş gibi hızla koşmaya başladı. Atladım, kolum kırıldı. Meğer atlara hiç arpa vermemişler! Atlamasaydım beni götürüp duvara vuracaktı ve bugün belki de hayatta olmayacaktım!"
AĞA TORUNU YAVUZ KARAKAŞ: Cüneyt Arkın'dan gerçekten dayak yedim
Türk sinemasının ilginç oyuncularından biri Yavuz Karakaş. Büyük dedesi Harputlu Arif Ağa, şimdi Suriye sınırları içinde kalan Halep'in son valisi. "Orda hâlâ 23 köyümüz var. Tapuları elimizde ama Suriyeliler yiyor" diyen Karakaş, 40 yıldır Halep'teki köylerini geri almaya çalışıyor! Tabii biz onu sinemadaki yüzüyle tanıyoruz. 1959'da ağa olmayı hayal ettiği dönemde "Kinova", "Akkartal" gibi fotoromanlarda kabile reisini oynuyordu. Sonra Münir Hayri Egeli sayesinde sinemayla tanıştı. Mafya babası ve kumarhane işletmecisi rolleri onundu. "Filmin finalinde, yaşadığımız iş kazalarını unutup gidiyorduk" diyen Karakaş da Cüneyt Arkın'la ilgili bir anısını aktarıyor. Arkın'ın başrolünde oynadığı Türk-İran ortak yapımı filmi anlatırken, nefesi daralıyor. "Bir kavga sahnemiz vardı. Cüneyt, rol gereği beni dövecekti. Yönetmen 'Motor!' deyince kavgaya tutuştuk... Ama bana gerçek yumruk indiriyordu. Kendini kaptırmıştı. Sahne bozulmasın diye birşey yapmadım ama öyle bir dayak yedim ki tam bir hafta yatakta kaldım."
SEMPATİK 'KALLEŞ' SIRRI ELİTAŞ: Taksi şoförüydü sinemacı oldu!
Sırrı Elitaş, tesadüfen sinemacı olanlardan. Üsküdar'da 1960'larda şoförlük yaparken bir gün arabasına Sadri Karan biner. "Topbaşı Cezaevi'ne gidiyoruz" der. Oraya vardıklarında bir de bakar ki karşısında Ayhan Işık ve Eşref Kolçak! Karan, "Bizim bir kamyon sürücüsüne ihtiyacımız var. Oynar mısın?" deyince kendini kameranın karşısında bulur ve bir daha da kopamaz. 600 filmde rol alır. Kemal Sunal'ın başrolünü oynadığı Davaro'daki eşkıyayı oynayan Sırrı Elitaş, aslında Yeşilçam'ın en renkli isimlerinden biri. Canlandırdığı karakterlerin aksine oldukça sempatik. "Ben de filmde yumruk yerdim ama canım acımadı hiç. Çünkü ya Kemal Sunal'dan ya da Şener Şen'den dayak yedim. Sunal'ın attığı yumruk ne kadar acıtabilir ki?"
YARIN: 'Sinemanın Kralı'nın bilinmeyen zaafı. Cüneyt Arkın'ı karakolluk eden olay...
|