Kaynak : 2002 Yılı Bütçe Gerekçesi ve Kamu Hesapları Bülteni
Görüldüğü gibi, Bağ-Kur'a, 2001 yılının ilk 9 ayında bütçeden yapılan yardım tutarı, 2001 yılı bütçesinin 12 aylık hedefini, daha şimdiden aşmış durumda. Bağ-Kur'da 2 milyon 430 bin sigortalının, sadece yüzde 15'i düzenli prim ödüyor. Böyle olunca, düzenli prim ödeyen bir kişiye, üç emekli düşüyor.
SSK'da ise, 12 aylık yardım tutarı, neredeyse ilk 9 ayda tüketilmiş durumda. SSK ile ilgili bir başka gelişme de, ekonomik krizin olumsuz etkisi nedeniyle, 2001 yılında, sigortalı sayısınınn yüzde 14 gerileyerek, 5 milyona inecek olması. Ayrıca, kayıtdışı istihdam sayısı 4,5 milyona, bundan doğan prim ve stopaj kaybı ise 3,5 katrilyon TL.'ye ulaşmış durumda. Bu sayıya ve tutara, 1 milyon dışındaki kayıtdışı yabancı işçi dahil değil. Bu arada, SSK Müfettişlerinin, "asgari işçilik" hesaplaması ile ilgili denetim yetkilerinin kaldırılmasından kaynaklanan, prim ve ceza kaybı da devam ediyor. Buna ilişkin yasal düzenleme de, halen yapılmış değil.
Emekli Sandığı, üç sosyal güvenlik kuruluşu arasında, nispeten en dengeli olanı. Ancak, Emekli Sandığı'na bütçeden ayrılan yardım ödeneği de, yaklaşık 350 trilyon TL. açık verecek.
Görünen o ki, 2001 yılında sosyal güvenlik kuruluşlarına, bütçede öngörülenin yaklaşık 1,2 katrilyon TL. üzerinde bir yardım yapılacak ve toplam 6 katrilyon TL.'ye ulaşacak. Anayasa Mahkemesi'nin "kademeli emekliliğe geçiş hükümlerini" kısmen iptali nedeniyle, işçilerde ve memurlarda emeklilik talebi 2001 yılı sonlarında ve 2002 başlarında artacaktır. Ayrıca IMF'nin de baskısıyla, memurlarda emekliye ayırma işlemi hızlanabilecek. Bunların da etkisiyle, 2002 bütçesinden, sosyal güvenlik kuruluşlarına ayrılan 7,4 katrilyon TL.'nin yetersiz kalacağı, yardım tutarının 10 katrilyon TL.'ye yani yatırımlara ayrılan tutarın iki katına ulaşılabileceği daha şimdiden belli gibi...