Win-Türkçe
ASCII

30 dakika Aslan

Beşiktaş 60 dakika, Galatasaray da 30 dakika futbol oynadı. G.Saray, ikinci yarı Ümit Karan'ı çıkararak gol yollarını açtı, Sergen'le bitirici yerde pas yapmaya başladı ve Beşiktaş'ın sınırsız enerji tüketen ilk yarıdaki futbolunun yorgunluk bölümünü değerlendi.

Daum, G.Saray karşısında o oranda tedbirliydi ki, 4-5-1 dizilişiyle hem G.Saray'ın klasik orta alan baskısına kalabalık kavgacılık ve dirilikle karşılık verdi, hem de rakibini en güçlü bölgesi olan orta alanda ikiye bölüp çökerterek öncecilikle kendi oyununu kabul ettirdi. Ancak ikinci yarı iki gollü farkın rehavetiyle o kadar moralsiz bir dönem başlattılar ki, Beşiktaş seyircisiyle beraber sahadan silindi.

Hırsıyla şahlandı

Önce Beşiktaş rakibi içine çekip çok adamla kapandı. Çok ustaca bir taktikti. G.Saray, üstüste 12 pas yapan takımken, bu sürede fizik yorgunluktan üstüste dört pas bile üretemedi. 6. dakikada yenen gol, bir de onlarda mağlubiyeti kabul etmeme hırsını üretti ve açılarak rakibe saldırdılar. Beşiktaş bu dönemde akıl almaz fırsatlar yakaladı. G.Saray aldırmadan bu hatalara devam etti ama son 30 dakikada bu sefer Beşiktaş'ın yorgunluğu bastırdı. Ve Avrupa takımlarını bile dize getiren o hırs, Beşiktaş'a da hükmetti.

Daha önceki maçlarında, aldığı her topta bir-iki kişi geçip rakip defansı yerinden oynatabilen Hasan Şaş, dün 60 dakika top çıkartmadı, hep oyaladı. Beşiktaşlılar üç kişiyle birden üstüne çullanıp topunu kaptılar, o da uyanıp bir türlü tek paslı futbola dönemedi. Üstelik G.Saray sahaya yayılırken hep eski alışkanlıkla, 5-6 kişi ile yükleniyordu. Pas isabet yüzdesi o oranda düştü ki, dönen toplar hep gol pozisyonu oldu.

Perez'i dağıttılar

G.Saray'ın İnönü'den çıkarttığı 1 puanda ilk imza, hiç tartışmasız, Mondragon'undur. Beşiktaş'ın ofansif futbolunda özellikle sol kanatta İbrahim ve Bayram gerçekten çok yaratıcı pozisyonlar ürettiler. G.Saraylı Perez bir ara, "Kimi tutacağım" anlamına gelen işaretler yaptı. G.Saray her iki kanatta da bloke olmuştu. Hele Bayram her anda ve her pozisyonda serbestti, istediği gibi oynadı. Ama Beşiktaş, gol bölgelerinde yetersizdi. Hatta gollerinin birini de Emre Aşık attı. Ama Bayram o pozisyonda da sıradaki adamdı.

Hakem, son 15 dakikada G.Saray'ın attığı gollere kadar Beşiktaş seyircisinin desteklediği adamdı. Ama son 15 dakikada sinirler gerildi, beraberliğin şoku yaşandı ve ondan sonra da baskı, mantıksız bir izlenmeye dönüştü. G.Saray, birçok Avrupa takımına yaptığı gibi, kendine olan inancını sahaya yansıtarak rakibe de büyük takım imzasını attıran şovunu yapıp maçı bitirdi.