 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Kampüs
|
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
Kriz herkesi terbiye etti 
Ekonomi kurmaylarından brifing alan Cumhurbaşkanı Sezer, krizin herkesi kendi kurallarıyla terbiye ettiğini belirtti ve ekledi: Ancak bu sürecin devletin tepesine uzanması zaman alacak 21 Şubat Krizi'nin ardından, finans sektöründeki sorunları çözmekle işe başlayan hükümet, reel sektörle ilişkiler açısından kritik bir haftaya girdi. Üretimin ve istihdamın devamı için önlemler paketinin beklendiği bir ortamda, Türkiye, erken seçimi de çağrıştıran referandum tartışmasına girdi. Hukukçu bir cumhurbaşkanımız var. Zaman zaman, hukuki kaygıların ekonominin önünde engel olduğu iddia edilse de hukuku göz ardı eden yaklaşımların Türkiye'yi getirdiği nokta da ortada. Hukuku, hiçe sayarsanız sonuç "guguk" oluyor. Şeffaflık ortadan kalkıyor, el çabukluğu marifet işler, işini bilen uyanık tipler hem siyasete hem bürokrasiye hem de piyasaya hakim oluveriyor. Ama aynı zamanda, hukukun da başta ekonomi olmak üzere toplumsal gelişme alanlarındaki hıza ayak uydurması gerekiyor. Vergi indirimi ihmal edilmemeli Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Devlet Bakanları Kemal Derviş, Tunca Toskay, Yılmaz Karakoyunlu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'dan "ekonomi brifingi" aldı. Sezer'in, bakanlara yönelttiği sorular, ekonomiye ne kadar duyarlı olduğunu gözler önüne serdi. Sezer'in ilk mesajı Maliye Bakanı Oral'a oldu. Cumhurbaşkanı, "Üretimin önünü açacak vergi indirim talepleri ve diğer önlemler ihmal edilmemeli" dedi. Sezer'in, ikinci mesajı ise "Devleti daha az masraflı çalıştırmak gerekiyor" şeklinde oldu. Bu tesbitin ardından sıra, Derviş'e geldi. Sezer, "Dalgalı kur hem tahribat hem de belirsizlik yaratıyor. Kur, nerede duracak? Ne zaman istikrar kazanacak?" diye sorunca Derviş şu açıklamayı yaptı: "Kurda kalıcı istikrar için sıkı maliye politikası uygulamak, yapısal reformlara devam etmek ve devletin küçüldüğünü göstermek zorundayız. Kur şu anda olması gerekenden değerli. 2002 yılında kur artışının enflasyonun altında kalacağını tahmin ediyoruz. Program dengelerini bozmadan, reel sektörü rahatlatıcı önlemleri süratle alacağız." Hukuki yönü dikkate alın Sezer, özelleştirme uygulamaları konusunda, Anayasa Mahkemesi'nde görev yaptığı dönemde incelediği dosyalardan örnekler verdi ve özelleştirmenin gerek hukuki gerekse istihdam yönünün birlikte dikkate alınmasını Karakoyunlu'dan istedi. Cumhurbaşkanı ayrıca ihracatçıların bankacılık sistemi ile ilgili sorunlarını, vergi kolaylığı ve KDV iadesi gibi ödemelerin hızlandırılması isteklerini Devlet Bakanı Tunca Toskay'la paylaştı. Son söz şu: Kriz herkesi kendi kurallarıyla terbiye ediyor. Ancak bu sürecin devletin tepesine uzanması zaman alacağa benziyor. Hazine tarzı yönetim Birkaç bürokrattan teyit ettiğimiz için yazıyoruz. Sözünü ettiğimiz Hazine'deki yönetim tarzı. Anlatılanlar doğruysa Hazine'de, katılımcı idareden söz etmek güç. Genel müdürlerin, müsteşarla çat kapı görüşme olanağı bulamadıkları söyleniyor. Görüşme istekleri randevu defterine kaydediliyor. Ancak ilgili müsteşar yardımcısı ile görüşmeleri serbest. Hazine Bakanı'na ulaşmak da oldukça zor bir seçenek. "Ancak, bakan isterse, genel müdürleri çağırıp bilgi alıyor" deniyor. Müsteşarın, Planlama kökenli olması, Hazine bürokrasisi geleneğini yaratan isimlerin sessiz ve derinden muhalefeti ise ayrı bir yazı konusu olacak kadar derin mevzu. BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? * Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın, "Turizm sektöründe KDV oranları çok yüksek. Bunu düşürmek için Maliye Bakanı'nı sıkıştıracağız" dediğini, * Ulaştırma Bakanı Oktay Vural'ın basın mensupları ile yapılan futbol maçında yıldızlaştığını, yaş ortalaması 40'ın üstünde olan bakanlık bürokratlarının gazetecileri hezimete uğrattığını, * TÜGSAŞ'ta, ikisi genel müdür yardımcısı, toplam 17 üst düzey personeli kapsayan bir atama ve görevden alma operasyonu yapıldığını, |
