kapat
18.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
OKAY GÖNENSİN(ogonensin@sabah.com.tr )

Kimler çatışıyor?

Büyük korkunun adı "referandum" oldu. Çünkü referandum, baştan belli olan sonucuyla, seçim yolunu açacaktır. Anayasa değişikliğiyle kendine zam yapmış olan Meclis'in, referandumda büyük bir "hayır"la karşılaştığında görevine devam etmesi mümkün olamaz. "Hayır" oyları sadece milletvekili maaş zammına değil, bugünkü "yönetime hayır" anlamına gelecektir.

Hükümet partileri "ne pahasına olursa olsun" referanduma gitmemek için çaba harcayacaklardır. Muhalefet partilerinden DYP, şimdiden referandum taraftarı olmuştur. Bu parti, "hayır" dalgasının sahibi olmaya çalışacak ve Meclis'te referandumdan kurtulma faaliyetine katılmayacaktır.

'Can havliyle' siyaset
Hükümet partilerinin, Saadet Partisi ile AK Parti'yi kendi yanlarına çekme ve yeni anayasa değişikliğiyle referandumdan kurtulma çabasında verecekleri "taviz" de belli olmuştur. Yeni anayasa değişikliği paketine Saadet Partisi'nin gerçek lideri Necmettin Erbakan'ın siyaset yasağının kalkması ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın siyasi kısıtlamalardan kurtulmasını sağlayacak değişiklikler eklenecektir. Son anayasa değişikliğinde hükümet partileri bu "taviz"i vermemişler ve Saadet Partisi ile AK Parti'yi "kurmuşlardı."

Şimdi ortaya "can havli" durumu çıkmıştır. Halktan ağır bir "hayır" duymamak için Erbakan ve Erdoğan'ın yasaklardan kurtulmaları sağlanacaktır. Saadet Partisi ve AK Parti, Meclis'te hükümet partileriyle birlikte davranır ve referandum yolları kesilirse bu iki partinin liderleri "kurtulacak"tır.

Pazarlığın getirisi, götürüsü
Bu pazarlık yürüyebilir. Ama Meclis, itibarının ve saygınlığının biraz daha zedelenmesine, yine kendi elleriyle yol açmış olur. Saadet Partisi ve AK Parti, liderlerini kurtarmak uğruna bu pazarlığa girerlerse, bunu halka açıklamaları pek kolay olmayacaktır.

Meclis ve hükümet partileri kendi elleriyle kendilerini bir çıkmaza daha sokmuşlardır. Son anayasa değişikliğinde Erbakan ve Erdoğan'ın yasaklarını kaldıracak değişiklikleri yapmayanlar bu kez kendilerini kurtarmak için bu "demokratik düzeltme"yi yapacakladır.

Ankaralılar son siyasi krizi yorumlarken "Meclis ile Cumhurbaşkanı karşı karşıya geldi" diyorlar. Oysa karşı karşıya gelenler, çatışanlar bütün siyasi yapı ile halktır. Çatışmanın konusu da halkın, bu siyasi yapı hakkındaki kanaatini gösterme hakkını kullanmasını önlemektir.

Hükümet ve Meclis, referandumu yaptırmamayı başarabilirler. Ama bu başarının kesin bir sonucu vardır:

Halk gözündeki itibarlarının son kırıntılarını da kaybetmek.

Bu ülkede, eninde sonunda bir gün seçim olacak.

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır