Win-Türkçe
ASCII

MEHMET TEZKAN(mtezkan@sabah.com.tr )

Siyaseti kurtarmak politikacıya kızanlara kaldı

Siyasetin güven erozyonuna uğramasının en büyük nedeni ne biliyor musunuz?

Siyasetin kendini çok sevmesi..

Gözünün başka bir şey görmemesi..

Kendi sorununu ülke sorunlarının üzerine koyması..

Halkın öfkesinin.. Kızgınlığının başlıca nedeni bu..

Çoğu hâlâ farkında değil..

Referandumun siyaseti linç etme ayinine dönüşeceğini bile göremiyorlar..

Ellerinde kalem kağıt.. Referandumun maliyetini hesaplıyorlar..

Mesele o değil.. Para değil..

Hangi partiden olursanız olun.. Siyasetin hangi kademesinde bulunursanız bulunun..

Sonunda sizin varlığınız oylanacaktır..

Kabul edin..

Bugüne kadar içinde bulunduğunuz 'Siyaset Kurumu'nu hakkıyla temsil edemediniz..

Onu, hakettiği saygınlık mertebesine çıkaramadınız..

Tam tersi..

Güvensizlik çukuruna atıp boğdunuz..

Şimdi idam edilmek isteniyor..

Ama bakıyorum.. Ankara hâlâ başka hesap içinde..

Her parti nalıncı keseriyle kendine pay çıkarmaya çalışıyor..

Düne kadar konuşmayan liderlerin dili çözüldü..

Konu siyaset ya.. Kendilerini doğrudan ilgilendiriyor ya..

Demeç üstüne demeç.. Fikir üstüne fikir..

Milletvekillerine zam hata mıydı?

Ülke yangın yerine dönmüşken sırası mıydı?

Önce buna karar verin..

Hata diyorsanız..

Neden daha ilk gün çıkıp halktan özür dilemediniz..

Neden daha ilk gün, tek maddelik anayasa değişikliğine giderek yanlışı düzeltmediniz..

Hata liderlerde.. Çünkü göze alamadılar..

Bu kez kendi liderlikleri sorgulanır diye ürktüler..

Lider olduklarını gösteremediler..

Yine sessiz.. Yine şark kurnazlığıyla halkın tepkisini yatıştırmaya, sorunu çözmeye kalktılar..

Ama görüyorsunuz olmadı..

Kabul edin.. En büyük sorununuz açık ve net olmamak..

Yapılan yanlışsa, ilk gün çıkıp, bu yanlış diyecektiniz.. Özür dileyecektiniz..

Doğruysa.. Bugün de savunacaksınız.. Gerekirse referanduma gitmeyi göze alacaksınız..

Siyaseti kurtarmanın başka çaresi yok..

Bilmiyorum.. Farkında mısınız?.

İçinde bulunduğunuz 'Siyaset Kurumu'nu savunmak bile siyasete mesafeli duranlara, siyaseti yerden yere vuranlara düştü..

Ne acı bir durum değil mi?

Din sorunu değil çağ sorunu
Usame bin Ladin terörü..

Tâliban rejimi, bizde en çok İslami kesimi yaraladı.. Ne söyleyeceklerini bilemiyorlar..

Tâliban'ı destekleseler bir türlü.. Karşı çıksalar bir türlü..

Çünkü o eski bakış.. Geçen yüzyılda kalan dünya görüşü, ellerini kollarını bağlıyor..

Kalıplarını kıramıyorlar..

Ak saçlı Recai Kutan da kıramıyor.. Yenilikçi Tayyip Erdoğan da..

11 Eylül'den beri.. İkiz Kulelerin vurulduğu günden beri patinaj yapıyorlar..

Beylik lafların ötesine geçemiyorlar.. Şu saplantıdan kurtulamıyorlar..

Hıristiyanlar kötüdür.. Müslümanlar iyi..

Peki Müslümanın kötüsü olmaz mı?

'Olur' diyemiyorlar.. Hitap ettikleri, oy istedikleri tabandan çekiniyorlar..

Belki yıllardır.. Şeriat yönetimi kuracağız diye oy topladıkları için Tâliban'a karşı bir duruşa cesaret edemiyorlar..

Ama bir de şöyle düşünseler..

Dünya 21. yüzyılda.. Afganistan 14. yüzyılı yaşıyor..

Sonra tarih kitaplarını açsalar.. 13. - 14. yüzyıl Avrupa'sını okusalar.. Kilise zulmünü öğrenseler.. Dogmatik kafanın insanlara neler çektirdiğini bilseler.. Yaşam biçimine baksalar..

Bunun Hıristiyanlık - Müslümanlık meselesi olmadığını anlarlar..

Batı da bu süreçten geçti..

Sorun çağ sorunu.. Çağ..

Telekom kahramanları şimdi ne düşünüyor?
19 Şubat'ta kriz patladı.. Dolar aldı başını gitti.. 1 milyon lirayı gördü..

Program yapıldı.. IMF destek verdi..

Hatırlayın.. Mayıs ayında hava çok daha farklıydı..

Peki ne zamana kadar?

Telekom krizine kadar.. Batışın başlangıcı Telekom oldu..

Krizin adı Telekom'du ama aslında yaşanan, güven kriziydi..

Ankara'da ortak bir irade, kararlı bir yönetim olmadığının göstergesiydi..

İşte o gün bugün, doları kimse tutamaz oldu..

Kimse Ankara'ya güvenmez oldu.. Hâlâ da güven yok..

Şimdi çok merak ediyorum..

Enis Öksüz ne düşünüyordur?

Merak ediyorum..

MHP ne düşünüyordur?