kapat
18.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )

Bunlar nasıl sayfa.. Nasıl yazı?..

Maçları televizyondan seyrediyorum ya.. Televizyondan seyrederek fikir sahibi olunmaz ya.. (Her ne hikmetse, maçı çıplak gözle seyreden herkes, penaltı pozisyonlarına dikkat edemiyor. Maç sonunda kendilerine uzatılan mikrofona hepsi böyle söylüyor.. Yahu penaltı pozisyonu demek, gol pozisyonu demek. O pozisyona bile dikkat etmezsen, neye edersin, demek gerek bunlara ya.. Geçin.. Bal gibi ediyorlar da, az sonra TV'ler pozisyonu yavaş çekim göstereceği için, fikirlerini söylemeğe cesaret edemiyorlar. Oysa o anda maçı TV'den seyreden ben, gayet net fikirlere sahip oluyorum.. Allah Allah!..) Bu eksiğimi gidermek için ertesi sabah gazetelere dalıyorum.. Ve öfkeden deli oluyorum.. Bakın şimdi..

Galatasaray- Göztepe maçına Lucescu değişik bir takım ve taktikle çıktı.. Kim nerede oynayacak merak ettim, listeler açıklanınca.. TV'den seyrettim ya.. Yanlış fikir edinmiş olabilirim diye, ertesi gün belli başlı tüm gazetelere baktım, tüm yazarları okudum..

Takımların dizilişi, maç tablolarına bakınca hemen anlaşılır.. Öyle olmalı.. Dünyada sistem bu..

Sabah'a göre, Galatasaray 4-4-2 oynamış.. Savunmanın sağında Capone, solunda Hakan, göbekte Emre ve Vedat..

Mümkün değil.. Capone, sağda değil, tam göbekte oynuyordu..

Star'ın tablosuna göre, Galatasaray 3-4-3 oynamıştı. Gerideki üçlü sağda Emre, göbekte Capone ve solda Vedat'tı.. Ekrandan izlediğim kadarı ile bu diziliş doğru olabilirdi..

Akşam'ın tablosundan hiçbirşey çıkarmak mümkün değildi.

Hürriyet'in tablosu, Sabah'ınki gibi çizgilerle ayrılmamıştı ama, diziliş sırası Sabah gibiydi.

Türkiye, takımı ayni Sabah'ın dizilişi ile 4-4-2 oynatmıştı.

Radikal, blokları çizgilerle ayırmamıştı, yani takımın nasıl oynadığı belli değildi, ama diziliş Star gibiydi.

Milliyet, Fanatik ve Cumhuriyet'te durum aynen Radikal gibiydi. Bloklar belirsiz, diziliş ayni..

Fotomaç, Sabah gibi 4-4-2 oynatmıştı. Ama geri dörtlüyü, Vedat, Capone, Emre, Hakan diye dizmişti. Oysa Vedat maç boyu, sahayı diklemesine ikiye bölerseniz, hep sol tarafta oynamıştı.. Sağda hiç yoktu..

Yazarlara gelince..

Galatasaray'ın, Fatih Terim tarafından takıma yerleştirilen 4'lü savunmadan vazgeçip, Capone'yi libero oynatarak, üçlü savunmaya geçtiğinin üzerinde duran yoktu.. Sadece Türkiye'de Kemal Belgin, 3-5-2 oynadığını satır arasında geçiştiriyor, Akşam'da ise Deniz Gökçe gene satır aralarında 3-4-3 oynadığını yazıyordu, o kadar.

Oysa, Galatasaray'daki bu taktik değişikliği, tek başına yazı konusu olacak, günlerce tartışılacak kadar önemliydi. Yazar bunun farkına varmıyor ve irdelemiyorsa, yorum, eleştiri diye ne yazıyor olabilirdi?.

***
Şimdi bakın.. Bir tek gazete okuyorsanız, doğruyu görmeniz Allah'a kalmış. Pek çok gazete okuyorsanız, bu defa kafanız karma karışık olur..

Daha bir takımın sahaya nasıl çıktığı ve nasıl dizildiğini okuyucuya doğru ulaştıramıyorsak, o zaman bunca spor sayfasına ve bunca kalemden maç yazılarına ne gerek olduğu sorulabilir..

Sahaya çıkan 11'in blokları dünya medyasında iki şekilde belirtilir.. Ya listenin en başına, parantez içinde, diziliş formu verilir.. Sonra kaleciden başlayarak ve sağdan sola sıralayarak 11 yazılır.

(3-5-2), (4-4-2), (3-4-3) gibi.. O zaman okur alt alta, ya da yan yana yazılmış 11 ismi, bu form içinde düşünür, kimin geri, kimin orta, kimin ileri alanda görevlendirildiğini, kimin sağda, kimin göbekte, kimin solda olduğunu anlar..

İkinci yazış şekli ise, bloklar arasını (-), blok için futbolcu isim arasını (,) ile ayırıp, gene blokları geriden öne, ve futbolcuları sağdan sola sırası ile yazmaktır.

"Kemal-Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin- Ali, Veli, İsmail- Özcan, Güven, Ünal.." diye yazdınız mı, Kemal'in kaleci olduğunu, gerinin dört kişiden kurulduğunu, Ahmet'in sağda, Hüseyin'in solda, Mehmet ile Hasan'ın da göbekte olduğunu anlatır, orta sahanın da, sağda Ali, göbekte Veli, solda İsmail olmak üzere üç kişiden kurulduğunu, gene 3'lü forvetin sağdan sola dizilişini göstermiş olursunuz..

Spor müdürü ve yazar arkadaşlarım "Bize bu işin alfabesini mi öğretiyorsun" diye kızmaya kalkmasınlar..

İşte çıkardığınız gazeteler.. İşte verdiğiniz takım kadroları..

Okur her maç ertesi bilmece çözmek, bir yığın yanlıştan, doğruyu bulmaya çalışmak zorunda mı?..

Biraz özen..

Biraz saygı.. Mesleğe ve okura..

Gidinin komünistleri..
Rüyamda görsem inanmam.. Ama burası Türkiye.. Oluyor..

Bu ülkenin en iyi teknik direktörlerinden Adnan Dinçer uzun zamandır işsiz.. Yetiştirdiği starlar da meydanda.. Yetiştirdiği Teknik Direktörler iş başında.. Ama Adnan Dinçer işsiz.. 59 yaşında.. Tam olgunluk çağında.. Dinç, sağlam, heyecanlı.. Ama işsiz..

Niye..

Bir yerden teklif geliyor.. Görüşmeler tam anlaşma aşamasına geliyor, bir takım gizli eller, bir takım kulaklara bir takım şeyler fısıldıyor..

"Hocam kusura kalma.. Bu iş olmuyor.."

Niye..

Çünkü Adnan Dinçer komünistmiş..

Niye komünist..

Çünkü Cumhuriyet'te yazıyor..

Bu ülkenin en iyi futbolcularından, daha dün Fenerbahçe'nin yıldızı Kemalettin işsiz.. Bunca profesyonel takım, bunca adam ihtiyacı içinde, dünyanın öbür ucundan ne yeteneksizleri getirip oynatmaya çalışırken, Kemalettin işsiz..

Niye..

Bir yerden teklif geliyor.. Görüşmeler tam anlaşma aşamasına ulaşıyor, bir takım gizli eller, bir takım kulaklara bir takım şeyler fısıldıyor..

"Kemalettin kusura kalma.. Bu iş olmuyor.."

Niye..

Çünkü Kemalettin komünistmiş..

Niye komünist..

Çünkü Aydınlar Bildirgesine imza atmış..

***
Dünyada komünizm kalmamış. Bu ülkede hala Cumhuriyet'te yazmak, aydınları desteklemek suç..

Olacak şey mi?..

Oluyor.. Hem de bu ülkede bunca Sosyal Demokrat(!) belediyenin bunca takımı varken..

Bu ülkede antrenör ve futbolcu dernekleri de var, değil mi?..

Pardon?..

Kaçma Ömer!..
Ömer Üründül, bana saldırıp, yanıtı, aynen kendi üslubu ile alınca, iki satırla geçiştirmeye kalkıyor.

"Hıncal Uluç, geçen hafta köşesinde şahsıma yönelik meslek ahlakı ile bağdaşmayan, terbiye sınırını aşan bir yazı yazdı. Hıncal Uluç gibi deneyimli, çok yönlü, senelerin gazetecisinin fikir üreterek gündem yaratması gerekir. Alışkanlık haline getirdiği doğrudan kişileri hedef alarak değil.." diyor ve meydandan kaçıyor..

Sevgili Ömer,

Bu ülkedeki spor köşe yazılarının nerdeyse yarısı, Hıncal'ın ortaya attığı fikirlere yanıt, ya da Hıncal'ın düşüncelerine saldırı ise (Senin yazın dahil), fikir üretmediğimi nasıl iddia edersin?.. Bunca yazar olmayan fikirlere mi saldırıyor, bir..

İkincisi, tamamen soyut ve de hiçbir maddi gerçeğe dayanmadan, Şenol Güneş'e destek olan (Ol bana ne), ama olurken, eleştirenlere de saldıracak kadar, dalkavukça bir üsluba bürünen yazına yanıt verirken, ben matematiksel ifadelerle somut açıklamalar yaptım ve sana sorular sordum. Bunlara yanıtın varsa buyur.. Kenardan kenardan bir laf daha atıp kaçma..

Bana her hafta yığınla eleştiri, yığınla saldırı, yığınla hakaret var. Hiçbirine yanıt vermiyorum. Veriyorsam, yazarını, yanıt vermeye değer bulduğumdandır. Böyle kaçak güreşirsen, saldırıp kaçarsan, senin hakkında da yanlış düşündüğümü kabul edeceğim..

Gözlerinden öperim.

SPOR DUVARI
* Milan yine puan kaybetti. Peygamber olmadık puanlar kaybetme konusundaki mucizelerine devam ediyor.

* Galatasaray ligde de Şampiyonlar Liginde de lider.

* Yani ana ligi-baba ligi ayırdetmiyor. İkisini de eşit derecede seviyor.

* Nihat da gidiyor. Yakında üç büyüklere 3 yerli oyuncu oynatma zorunluluğu getirilecek.

Hakan&Utku

Korkak bezirgan.. Ama bazan ziyan!..
Göztepe önündeki yürekli takımın gördüğüm zaman Lucescu hakkında umutlanmıştım.. Yanılmışım.. Cesareti Göztepe'ye karşıymış.. Futbol düzeyi Göztepe'den asla ötede olmayan Fransız liginin galibiyetsiz sonuncusu Nantes'dan nasıl korkup, Galatasaray'ın guruptan çıkma şansını nasıl tehlikeye attığını dehşet içinde izledim..

Capone'nin ani sakatlığı yüzünden, oradaki maçta Galatasaray savunmasını darma dağın eden ve tam 11 gol pozisyonuna giren rakibinden, kağıt üzerinde korkmasını anlarım.. (Aslında Nantes'taki kötü oyun, Lucescu'nun sağ kanattaki koridoru 90 dakika keşfedememesinden doğmuştu o da ayrı ya..) Bu yüzden maça Bülent'le başlamasını da bağışlayabilirim.. Ama dakikalar, ilerledikçe, Nantes'ın tek forvetle oynadığı, bir tek Serkan'ı 18'inin üzerinden ayrılmayan 3 kişi beklediğini gördükten, hele Bülent'in aldığı her topu ya geriye, ya da rakibe oynadığını dakikalar boyu seyrettikten sonra, onu değiştirmek için, maçın üçte ikisinin ziyan edilmesini ve seyircinin protesto etmesini beklemesini affetmek mümkün değil..

Adam küçük İtalyan takımlarına sekiz yıl savunma oynatmış, Galatasaray farkını bir türlü farkedemiyor..

Suat daha 20'inci dakikada oyundan alınmalıydı..

Peki sonraki değişiklikler..

Serkan koşuyor, dağıtıyor, rakip meşgul ediyordu. Onu çıkarıp, Göztepe maçında ayakta duramayan, bir de üstelik çıkarıldı diye formasını yerlere atan Ümit'i ofsayta düşsün ve ender akınları da öldürsün diye sokmanın alemi var mıydı?..

Ya Arif'i çıkarmak.. Korkaklığın damgası.. Galatasaray forvetinin en hızlı adamını, maç kendi sahanda 0-0'ken oyundan alıp, ağır savunma oyuncusu Floerquin'i sokmak, beraberliğe razı olmak değilse nedir?..

Lucescu, eğer iddia edildiği gibi bir kurt, bir satranç ustası ise, Sergen'in maç boyu, tek, bir tek olumlu hareket yapmadığını nasıl farketmez.. (Maçın bandını birlikte izleyelim mi?) Aldığı bütün topları rakibe hediye ettiğini nasıl görmez.. Galatasaray'ın oyun kuramamasının sebebinin, rakibin kapalı savunma yapması değil, çok ucuz top kaybı olduğunu nasıl anlamaz ve bu kayıpların iki baş sorumlusu Sergen ve Bülent'te nasıl bu kadar ısrar eder?..

Nantes'ta biz kapalı savunma yaptık, adamların yarısı kaleci ile karşı karşıya 11 net gol pozisyonu var, onlar burda kapalı savunma yapıyor, bizim pozisyonumuz yok.. Bu nasıl iş, Lucescu izah edebilir mi?.

Usta bir teknik direktör, Göztepe maçından sonra sakatlığı yüzünden Galatasaray'la idman yapmamış Sergen'i böyle ucuz harcama hakkına sahip midir?. Galatasaray'ın Nantes gibi bir sıra takımı önünde mucizeye ihtiyacı var mı?.. Sergen dökülüyorsa, topa çok iyi basan, çok iyi adam eksilten, çok iyi top yapan Berkant, niye kenarda oturur?.. Orta alanda oynar ve başarılı olursa, Lucescu mahçup olur, Hıncal haklı çıkar diye mi?..

Bir soru daha..

Hasan'ın açıkta başarılı olduğu, kapalı Nantes savunmasını açmanın yolunun, oyunu açıklara yaymak olduğunu çocuklar bile görürken, Hasan Şaş'ı uzun uzun göbekte ziyan etmenin adı, nasıl bir ustalıktır, bana söylerler mi?.

Lucescu, Galatasaray'ı hala taşıyamıyor.. Lucescu, hangi takımı yönettiğinin hala farkında değil..

Şampiyonlar liginin en zayıf gurubunda, Galatasaray'ın UEFA'da oynaması bile hala tehlikede, Galatasaray camiası da (Alp Yalman dışında) bunun farkında değil..)

(Galatasaray'dan portrelere, haftaya devam etmek zorunda kaldık.)

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır