kapat
18.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )

Hiper enflasyonla "militer bir disiplin" olasılığı üstüne...

Önce şunu söyleyelim; 21. Yüzyıl'ın ilk çeyreğinde hiç beklenmedik değişiklikler olacak tüm dünyada ve doğal olarak Türkiye'de de..

Ancak ne geçmişin objektiv analizlerini, ne de geleceğe dönük alternatifli öngörüler yapma alışkanlığı yok Türkiye'nin; tıpkı sıradan ABD vatandaşları gibi...

Ancak şu farkla ki, ABD sade tüketimde değil, üretimde de çağdaştır; Türkiye ise oldum bittim "tüketim"de çağdaş görünme peşinde...

ABD'nin "üretim"deki çağdaşlığı; evrensel piyasaları genişletme açısından, "hangi tür üretimin ağır basması gerektiği" sorununu çıkaracaktır karşısına ve bugünkü dış politikasını da kökten etkileyecektir.

21. Yüzyıl'ın ilk çeyreğinde, bu tür ırgalanmalar yaşayacak ABD de... Ve ABD vatandaşları da, hiç öngöremedikleri ve beklemedikleri garip sürprizlerle karşılaşacaklar...

Hiç kuşkusuz Türkiye de, Türk vatandaşları da; hiç beklemedikleri garipliklerle karşılaşacaklar, önümüzdeki 25 yıl sürecinde...

Şimdiden başlamış görünen sürprizler senfonisi, kimlerin bireysel yaşamlarını kezzaplayacak acaba?

Örneğin Türkiye, 2002 yılında -şu veya bu nedenle- hiper enflasyona kayabilir mi?

Ekonomi uzmanları arasında bu soruya, "asla" yanıtını kim verebilir, bilemiyoruz...

İktidar platformunda bir değişiklik... Sıkıntı çeken halk yığınlarını rahatlatma gerekçesiyle ertelenecek kredi borçları ve yükseltilecek taban fiatlar... Dış borçların da bir süre dondurulmasıyla, içerde para basma zorunluğunun doğması... Üç dört aylık bir rahatlama görüntüsünden sonra; yeniden para basma zorunluğu...

Hiç mi olası değil, böylesi bir hiper enflasyon cadısıyla karşılaşmak?

Kuytuda bekliyormuş gibi görünen böyle bir cadı konusunda; Kemal Derviş de dahil, ekonomi uzmanları ne derler, bilemiyoruz...

Siyasal platformda "militer bir disiplin" profilinin ortaya çıkmasına gelince...

Beklenmedik bir takım tatsız olayların yoğunlaşması sonucu; önce büyük kentlerde, sonra da tüm Türkiye'de "sıkı yönetim ilanı" hiç mi olası değildir? Gönül istemez başka; ama her zaman için böyle bir olasılık vardır Türkiye'nin mayasal hamurunda...

Yaşadığımız günler içinde de "militer bir disiplinin" ortaya çıkmasını özleyenler elbet vardır.

Örneğin, militerlerle daha iyi anlaşacaklarına inanan bazı iş adamları...

Örneğin, bu inanışın tam tersine; eline olanak geçse, her türlü yolsuzluğu kökünden kazıyacağına inanan bazı militerler..

Örneğin, militerlerin kendilerine paye tanıyacağını düşünen bir takım siyasal ihtiraslar...

"Militer bir disiplin" gerçekleştiğinde; ekonomik durum ne olur?

Dış yardımlara sırt çevirme söz konusu olamayacağından; dış politikada yeni pazarlıklar gelebilir gündeme..

Bu pazarlıkların içine, Kıbrıs ve Ege sorunları da gidebilir; Kuzey Irak sorunları da...

Diyelim "militer bir disiplin"in yetkilileri, bu tür pazarlıklara yanaşmadılar ve daha değişik öneriler sürdüler ileriye..

Şayet dış yardım konusunda pazarlık sağlanamazsa, ekonomik ve siyasal ekranda acaba ne tür filmler başlar oynamaya?

Bir varsayım olarak dahi belirtmeye gönlümüzün elvermediği bir acılar zinciri de başlayabilir şakırdamaya...

21. Yüzyıl'ın ilk çeyreğinde; ister istemez Türkiye de, beklenmedik sürprizlerle karşılaşa karşılaşa değişecek. Bu kesin...

İlle de hiper bir enflasyonla, "militer bir disiplin" düzeninin yaşanması şart değil elbet...

Çok daha akılcı ve yararlı çözümler de bulunabilir "değişim" süreci için... Örneğin gerçek bir saydamlaşma gibi...

Ne var ki, "koşullara göre kendi çıkarım neyi gerektiriyorsa ben onu yaparım" pragmatizmi, bir hayli kök salmış durumda Türkiye'de...

Hangi Türkiye'de? Çağdaş üretimden çok, çağdaş tüketime abanan Türkiye'de...

İç dinamiklerini çalıştıracak güçteki yatırımlardan yoksun olan Türkiye'de...

Oligarşik bir savurganlığın korkutucu boyutlarda olduğu Türkiye'de...

"Varlıklı olma"nın "var olma"ya ağır bastığı Türkiye'de...

Beklenmedik sürprizlerle karşılaşma döneminde, enseyi karartmayın özellikle... Çünkü insanlık kötüye gitmez; Türkiye de...

Görelim bakalım Mevlam ne eyler?

Ne eylerse güzel eyler...

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır