kapat
18.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Çekin elinizi!

Demokratikleşme ve hizmeti etkinleştirme adına çıkarılan yasalar, yeni soygunların bahanesi yapılmasın artık!

Yeter yeter..

Türkiye, kayıt dışı ekonomi için bir cennet, yasalara saygılı, namuslu insanlar için bir cehennemdir.

Bu ülkenin insanları, her adımda vergi, yetmezse rüşvet ödediği dünyanın en uzlaşmaz, en hoyrat ve en müsrif devlet bürokrasisini, kıt gelirinin en az yarısını ödeyerek yaşatmaya daha ne kadar mahkum olacak?

Hem de bu işsizlik ve pahalılıkta..

Demokratikleşme yolunda ileri bir adım olduğu söylenen Yerel Yönetimler Reformu nihayet yasalaşma sürecine girdi.

"Kent yönetiminde halk daha çok söz sahibi olacak ve kentler daha yaşanır hale gelecek" diye sevinenler acele etmesin..

Çünkü çağın ve ülkenin gerçeklerinden, adalet duygusundan, verimlilikten habersiz bir anlayış bize "Olmaz olsun böyle reform" dedirtebilir.

Tasarı, vergi beyannamesinden ruhsatlara, talih oyunlarından uçak biletine, borsa işleminden doğalgaz ve tüpgaza, taşıt vergisinden radyo ve TV reklâmlarına, cep telefonu için ödenen "haberleşme vergisi"ne kadar "yerel katkı payı" adı altında yeni ve büyük vergiler öngörüyor.

Başka kapıya..
Evet, Türkiye kentleşiyor, belediyelerin gelirlerini arttırmak lâzım. Ama merkezi yönetim bu hizmetlerin vergisini zaten almıyor mu?

Bu hizmetlerin sorumluluğu yerel yönetimlere devrediliyorsa, vergileri niçin belediyelere aktarılmıyor?

Adalet bunu emreder ama öyle yapılmayacak. Devlet "Bana ödediğin vergiyi belediye ile paylaşamam, çünkü masrafım büyük. Sen aldığın bu hizmetler için belediyeye de vergi vereceksin" diyor.

Bunun adı haraçtır. Hükümetin kaynağa ihtiyacı varsa tasarruf yapsın!

Ekonomik kriz yüzünden onbinlerce işyeri kapandı, yüzbinlerce insan işsiz kaldı.

İşlerini koruyabilenlere de indirilmiş aylıkları bir çok işyerinde zamanında ödenemiyor.

Ama devlet memurlarının maaşları ayın ikisine hiç kalmıyor.

Böyle adalet olur mu?

Şaşkın ördek..
Vatandaş, iki milyon memuru beslemek, özelleştirmeleri yapamayan, toplayacağım dediği makam araçlarını bile geri alamayan iktidarın sorumsuz müsrifliğini finanse etmek için mi ödeyecek bu yeni vergileri?

Dükkânını açık tutmak, ancak ekmek ve zeytin almak için idare ettiği son kuruşlarını da bu uydurma vergilere mi ödeyecek?

Yazıktır, ayıptır, günahtır!

Bütün dünyada vergi oranları indirilirken, krizdeki ekonomiler bu indirimi daha da radikal oranlarda yaparken Türkiye'nin tersine gitmesi, cahillik ve zalimliktir.

Üretim için kaynak bulunamazken iktidar eğer bu vergileri toplamakta inat ederse ekonomiyi daha da kurutacağını ve korkulan toplumsal patlamanın fitilini bir kez daha ateşleyeceğini bilmelidir.

Ekonomiyi batıran hükümet, bir elini cebimizden çekmiyor, bari öbür eliyle boğazımızı sıkmaktan vazgeçsin!

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır