kapat
18.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Marx ve Engels'in kehanetleri çıkabilir


Reuter: Kayıtsız şartsız iş yapma ve tümüyle serbest ticaret anlayışına dayalı Amerikan tarzının artık sorgulanması gerekiyor
Daimler Benz eski Başkanı Edzard Reuter, komünizmin yıkılmasından sonra bazı çevrelerin, kayıtsız kısıtsız iş yapma ve tümüyle serbest ticaret anlayışına dayalı Amerikan hayat tarzını tek geçerli tarz olarak olarak gördüğünü belirterek, bu inancın sorgulanması gerektiğini bildirdi.

Nazi rejiminden kaçarak Türkiye'de bir mülteci profesör olarak ders veren Ernst Reuter'in oğlu olan Alman işadamı Edzard Reuter, Sabancı Üniversitesi'nde "Küreselleşmenin Nedenleri, Etkileri ve Sonuçları" konulu bir konferans verdi.

Reuter, "Karl Marx ile Friedrich Engels'in Komünist Manifesto'daki kehanetlerinin bir gün gerçekleşmesini istemiyorsak, Avrupa yaklaşımı dünya çapında ekonomi politikalarının tamamlayıcı parçası olmalıdır. Yani, para kazanma özgürlüğünü sınırlayacak, ekonomik aktörleri toplumsal ihtiyaçlara, ahlaki değerlere ve kültürel geleneklere saygı göstermeye zorlayacak uluslararası planda geçerli kurallar koymaya çalışmaktan başka seçeneğimiz yok" dedi.

İNSANLIK TEHLİKEDE
Reuter derindeki toplumsal ihtiyaçlar göz önüne alınıp, gerekli düzenlemeler yapılmadıkça küreselleşmeyle gelen ekonomik başarıların sürdürülemeyeceğini vurguladı. Reuter bugünkü biçimiyle küreselleşmenin herkesçe saygı gösterilecek bir takım kurallar ve düzenlemelerle denetim altına alınmadığı takdirde dünyanın kültürel zenginliğinin ve insanlığın değerlerinin tehlikeye düşebileceğini belirtti.

Ne mutlu Türküm diyene
Çocukluğu Türkiye'de geçen Alman işadamı, Sabancı Üniversitesi öğrencilerine içinde yetiştikleri topluma karşı sorumluluklarını unutmamaları öğüdünü de verdi. Reuter, "Hem Türkiyeli hem Avrupa'nın bir parçası olarak, sizler için Atatürk'ün (Ne mutlu Türküm diyene) sözü geçerliliğini koruyor. Ne türlü ayartmalarla karşılaşırsanız karşılaşın, toplumunuza karşı sorumluluklarınızı ve kendi kültürel köklerinize bağlılığınızı unutmayın" dedi.

Köpük ekonomisi yaşanıyor
1980'li ve 1990'lı yıllarda bilişim, iletişim ve yüksek teknoloji hisselerindeki büyük artışların borsalarda muazzam bir servet birikimi yarattığına dikkat çeken Reuter, reel ekonomideki büyümenin ise bu servet hareketlerini makul gösterecek düzeyde olmadığını belirtti. Yeni ekonomi şirketlerinin piyasa değerlerinin son 20 yılda bin kata varan artışlar gösterdiğini hatırlatan Reuter, aynı süre içinde bütün dünya ülkelerinin toplam GSMH'sının ancak yüzde 8'lik bir büyüme gösterdiğini vurguladı. Reuter, bu durumun, dünya borsalarında yaşananların önünde sonunda çöküşle noktalanacak bir "köpük ekonomisi" olduğu anlamına gelebileceği uyarısında bulundu.

Küreselleşmenin yarattığı zenginliğe rağmen yoksulluğu ortadan kaldıramadığını, hatta zenginle yoksul arasındaki uçurumun daha da genişlemesine yol açtığını belirten Reuter, şirketlerin kazanç ve kâr arayışları üzerinde toplumsal ihtiyaçları, ahlaki değerleri ve kültürel gelenekleri gözeten uluslararası boyutta geçerli bazı sınırlamalar getirilmesinin yararlı olacağını söyledi.

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır