kapat
10.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 


Eleştirsek de mi saklasak

"Çok iyi bir insan. Ancak teknik direktör olarak kapasitesi yok. Teknik-taktik varyasyonlar yapabilmesi mümkün değil. Karizması zaten hiç yok".

Aman sakın A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş'i eleştirdiğimiz düşünülmesin. Bu sözler Frankfurter Allgemeine gazetesinde Alman Milli Takım Teknik Direktörü Rudi Völler için yazıldı. Bild gazetesi ise Finlandiya maçından bu yana "Aptallar", "Şişeler" gibi başlıklarla hitap ediyor futbolcularına ve teknik kadrolarına.

Bizde ise ses yok. Ses olması mümkün değil. Konuşan susturuluyor. Fatih Terim'in, Mustafa Denizli'nin, Lucescu'nun, Daum'un, Piontek'in eleştirildiği Türkiye'de Şenol Güneş'i eleştirme hakkınız yok. Hemen bir koro çıkıyor, "İsveç maçının son 2 dakikasında şanssızlık olmasaydı şimdi Dünya Kupası'ndaydık" diyor. Hem de bunu, kazanmamız gereken bir maça tek forvetle çıktığımız ve attığımız gol dışında pozisyona giremediğimiz bir iç saha karşılaşmasından sonra söylüyorlar.

Dünya üzerinde milli takımlara teknik direktör seçimi genelde 3 şekilde yapılır.

1.Kariyeri başarılarla dolu bir teknik adam alınır. (Eriksson-İngiltere)

2.Milli Takım'ın bünyesinden yetişen bir teknik adam getirilir. (Lemerre-Fransa)

3.Ülke futbolunun karizmatik bir kişiliği seçilir. (Beckenbauer-Almanya, Hagi-Romanya)

Güneş'in hangi kategoriye girdiğini ben bilmiyorum. Völler de Daum'un Doğu Alman olmasının getirdiği komploların ardından başa gelmişti. Almanya, bunun sıkıntısını çekiyor. Biz ise aynı yolda, aynı kafayla gidiyoruz.

Bora yeniden esiyor

Çin'in tarihinde ilk kez Dünya Kupası finallerine katılacağını hemen hepiniz biliyorsunuzdur. Bu başarının altındaki imza tanıdık: Bora Milutinoviç. 57 yaşındaki Yugoslav, 5.kez üst üste bir takımla finallerde görev yapacak. İşin ilginç yanı, ülke tarihindeki 3. yabancı hoca olan Milutinoviç, göreve geldiğinden bu yana devamlı eleştiriliyor. İdmanlarda gevşek davrandığı düşünülüyor. Stiline bir isim de bulmuşlar: Mutlu Futbol. Şu bir gerçek ki Mutlu Futbol, Çinliler'i öyle bir mutlu etti ki Afganistan'daki savaş, kısa haberler arasında kayboldu gitti.

İntihar etme Manchester!

Geçtiğimiz günlerde Avrupa basınında Manchester United'ın Louis Van Gaal'in peşinde olduğu haberleri yazıldı. Van Gaal, Ajax'ta büşük başarılara imza attı. Barcelona'yı 2 kez şampiyonluğa ulaştırdı. Amma velakin Barça'dan kovuldu. Hollanda gibi önemli bir futbol devinin Dünya Kupası finallerine gidememesinin baş sorumlularından biriydi (Diyebilirler ki İrlanda maçında o golleri o mu kaçırdı? Ama böyle mazeretlere yer yok dünyada.) Barça'ya 8 Hollandalı alarak yerel yetenekleri öldüren Van Gaal'in yerel yıldızlara yatırım yapan Manchester'a kaybettireceği şeyler olabilir.

mmertaydin@yahoo.com

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır