 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Kampüs
|
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
  
11 Eylül'den sonra okumanın değeri
Yorumlar çeşit çeşit...
Bir çoğuna göre terör ve sonraki gelişmeler Huntington'dan mülhem deyişle "medeniyetler çatışması"nın sonucu... (Bu iddianın sahipleri kendilerinden çok eminler ama; Huntington gına getirdi; "ben yıllar önceki yazımda bunu kastetmemiştim" filan diyor!)
Kimi derin Batı "memurları" ve muhafazakâr Hıristiyanlar için manzara çok açık: Medeniyet filan değil, basitçe Hıristiyan-Müslüman çatışması bu!
Felsefe ve toplumbilimlerine siyasetten daha yakın olan ve "ince" bakabilen kimilerine göre bu, "zihniyetler savaşı"ndan başka bir şey değil! "Dünyaya çok farklı bakan zihin blokları birbirlerine savaş açtılar!" (Çok şık, çok anlamlı. Fakat sanki uçak korsanı teröristlerle sokaktaki Amerikalıyı "beyin tokuşturuyormuş" gibi görmek biraz fazla iddialı!)
Siyasetle ekonomiyi; fesat teorileriyle dünyanın acı gerçeklerini en kaba haliyle harmanlamayı seven yorumculara bakılırsa, olup bitenler yeryüzünün zenginleriyle yoksulları arasındaki bir ucu gizli şiddet, öteki ucu açık terörle ifade edilen savaşın son aşaması... (İyi de, bazı doğrular gerçekleşemeyecek kadar doğrudurlar!)
Daha çooook yorum var: Beyazlarla "esmerler"in yaklaşan mahşeri... Merkezdekilerle "dışlanmışlar"ın umarsız mücadelesi... Çin'in ABD'yle şimdilik üstü örtülü kalan dünya savaşı...
Böyle gidiyor liste!
O arada medya da hem New York'taki terör, hem de yaklaştığı söylenen savaş hakkında birbirinden garip haberler vermeyi sürdürüyor: Çıplak dansöz oynatan Müslüman fanatik teröristler, aç susuz Afganistan'da kat kat tüneller kazıp oturan Ladin ve fedaileri, vb...
Galiba düşünür J. Baudrillard haklı: Modern dünyada deşifre etmek diye bir şey yok, şifrelemek var... Yaptığımız iş "açık olanı bile bilmecemsi kılmak ve bizzat olayın kendisini yanılsamaya çevirmek!"
Böyle giderse 11 Eylül sabahı, işyerlerinde henüz vardıklarında dünya başlarına yıkılan insanların kurbanı oldukları korkunç ve kıyıcı şiddet de unutulacak!
Geriye korku kalacak...
Sen misin "medeniyetler çatışması" kavramına pek rağbet eden, buyrun size bundan sonra hükmünü sürdürecek olan çatışma: Korku medeniyeti ile korkacak hiçbir şeyi olmayanların çatışması...
Sıradan insan ne yapabilir? Galiba böyle zamanlarda haberdar olmak için en yaygın seçimimiz, yani televizyon; hem çözümsüz şifreler üretmeye alet oluyor, hem de yeni sorunlar yaratıyor... Daha az televizyon seyretmek; daha çok gazete, dergi, kitap okumak! En iyisi bu... Çünkü televizyonda size ne kadar tarih anlatsalar, bugüne saplanıp kalıyorsunuz. Ne kadar bilgi aktarsalar, görüntüye bağlanıyorsunuz... Televizyonda sözgelimi biri kalkıp "Batı Sovyetler'e karşı Taliban'ı eğitirken başına ne geleceğini bilmiyor muydu?" dedi mi, aklınıza takılıyor! Ne Sovyet işgali bittikten çok sonra Taliban'ın ortaya çıktığını öğrenebiliyorsunuz, ne de bugün Kuzey Ligi denen Afanistan'daki muhalif güçlerin de geçmişin çok keskin İslami örgütleri olduğunu hatırlayabiliyorsunuz... Peki arada ne geçmiş, o zaman diliminde ne olmuş? Bunları ancak okuyarak; yani durup sakin kafayla anlayabilirsiniz. Okumanın kazandırdığı mesafe bazen doğru düşünce ve bilinçli bakış için en iyi yoldur. AYNA Sessizliği gevezeden; tahammülü tahammülsüzden, inceliği kaba olandan öğrendim. Öğretmenlerime minnettarım. HALİL CİBRAN ALTYAZI Yüzbaşı Renault: Allahaşkına nedir senin yolunu Casablanca'ya düşüren? Rick Blaine: Sağlık sorunlarım. Buranın suları yararlıymış diye... Yüzbaşı Renault: Su mu; ne suyu? Burası çöl! Rick Blaine: Yanlış bilgilendirilmişim maalesef! (1942 yapımı unutulmaz Casablanca'dan ünlü bir diyalog) | ||
