Win-Türkçe
ASCII

MESLEKTAŞI KORKTU
Görevi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı olan bu kişinin adı Mahmut Kuş'tu. Aynı zamanda Mülkiye Müfettişi olan Kuş, meslektaşına yakın ilgi gösterdi ve samimiyetle belediyede yaşanan yolsuzlukları anlatmaya başladı. Kuş'un çok şey bildiğini gören Eren 'Tanıklık yapıp bunları bana resmi olarak da anlatabilir misin?" dediğinde ise, bu önerisi şiddetle reddedildi. Müfettiş Eren'e iki saat boyunca anlattıklarını resmi bir ifade olarak vermekten kaçınan Mahmut Kuş, Albayraklar ile husumete düşmekten çekindiğini de söyledi. Kuş, bildiklerini gayri resmi olarak anlatabileceğini söylüyordu. Müfettiş Eren, bu görüşmeyle ilgili bir tutanak hazırlayarak katip Mevlüt Havaoğlu ile birlikte imza altına aldı. Genel Sekreter Yardımcısı Kuş'un anlattıklarının soruşturma dosyasında yer alması gerektiğine inanan Mülkiye Müfettişi Eren daha sonra bir plan yaptı. Polisten yardım istedi. Olayı soruşturan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Albayraklar soruşturmasını sürdüren polis yetkilileriyle görüşen Eren, üzerine gizli ses kayıt sistemi kurdurdu. Vücudunu ses kayıt cihazı, mikrofon ve kablolarla donatan müfettiş Eren, meslektaşı Kuş ile tekrar belediyedeki odasında buluştu.

KRİTİK İFADE TEYPTE
Bir yandan kendisini soruşturmadan kurtarma çabasında olan Mahmut Kuş, diğer yandan meslektaşına anlattıklarıyla Albayraklar'ın sırlarını ortaya serdi. İşte Albayraklar'ı yakan ve tutuklanmalarına neden olan soruşturmanın en can alıcı yönleri bu görüşme sırasında kaydedildi. Rahmi Koç tarafından gündeme getirilen 'Tayyip Erdoğan'ın bir 1 milyar doları var' şeklindeki iddia da bu görüşmede Mahmut Kuş tarafından ortaya atıldı.

MENFAAT ÇETESİ
Mahmut Kuş'tan aldığı bilgilerle de yetinmeyen Eren, Albayraklarla ilgili çok sayıda kişinin ifadelerine başvurdu. Derlediği belge ve bilgilerle soruşturma dosyasını tamamladıktan sonra DGM Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. DGM Savcılığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Tayyip Erdoğan ile Albayrak ailesi hakkında Türk Ceza Kanunu"nun 313. maddesi uyarınca "suç işlemek için çete oluşturmak ve menfaat etmin etmek suçundan soruştuma başlattı.

Devasa yolsuzluk teşekkülü
Mülkİye Başmüfettişi Candan Eren'in hazırladığı, soruşturma raporunda Albayraklar için şu ifadelere yer verildi: "Albayrak şirketlerinin sahipleri ile Erdoğan arasında belediye başkanı seçilmeden önce başlayan siyasi birlikteliğe yönelik ilişkilerinin belediye başkanı seçildikten sonra siyasi ve ekonomik geleceği garantiye alma amacı doğrultusunda bir birliktelik halini aldığı, bu birlikteliğin zamanla belediye birimlerindeki yetkilileri içine alan bir organizasyona dönüştürüldüğü, daha sonra FP'li ilçe belediyelerini de içine alan devasa bir teşekkül haline geldiği belirlenmiştir"

Tayyip'in serveti Albayraklar'dan
Albayraklar için hazırlanan müfettiş raporunda yer alan suçlamalar arasında dikkati çeken suçlamalardan bazı satırbaşları:

* Belediyeden Albayraklar'a para pompalanması için en basit yol ağaç dikme işidir.

* Erdoğan'ın şu anda elinde nakit 1 milyar dolar olduğunun söylendi. Paranın önemli bölümünün ağaç işi olduğu, bu işlerin "getirdik, diktik, kurudu" mantığı ile işlediği belirtildi.

* Erdoğan döneminde Büyükşehir Belediyesi'nin büyük miktarlarda parası hortumlandı.

* Araç kiralama işlerinde büyük yolsuzluklar yapıldı. Belediyesi personel taşıma ihalelerinde 7 yıl boyunca Albayraklar'a trilyonlar aktarıldı.

* Albayrak A.Ş. Metro işinde de Taksim ĞLevent güzargahının elektirifikasyon işini aldı. Bu iş Albayraklar'ın Erdoğan döneminde aldıkları ilk büyük iş oldu.

* Çöp taşıma ihalesi, billboardların kiralanması, İETT araçlarının bakım ve onarımı, İSKİ'nin sayaç okuma işleri, Halk Ekmek dağıtımı ve Akbil gibi alanlarda da Albayraklar'ın aldığı yüzlerce trilyonluk ihale sayesinde belediye kaynaklarının Albayraklar'a aktarıldığı iddiaları.