kapat
08.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Yeni Türkiye senaryosu


Ankara ile IMF arasında 2002 bütçe pazarlıkları hâlâ devam ediyor. IMF bankacılık sektöründeki sıkı takibin sürmesini hükümet ise birkaç bankayı Fon'a almadan yaşatmayı istiyor
Aslında iki taraf için de namus meselesi oldu. Taraflar birbirine mecbur... Ama bir yolunu bulup sıyrılabileceklerini bilseler, ayrılmaya da yatkınlar. Sözünü ettiğimiz IMF-Türkiye ilişkileri. Hani, şu "şeffaf" olduğu söylenen...

Bugün gelinen noktada, 10'uncu Gözden Geçirme sürecinin, neden sonuçlandırılamadığını tam olarak bilen neredeyse yok gibi. Ya ABD'ye hangi pazarlık konuları ile gidildiğini bilen kaç kişi var?

Devlet Bakanı Kemal Derviş, Washington'da düzenlediği ilk basın toplantısında, "Vadesi gelen ve ödenmesi gereken 5.5 milyar dolarlık IMF kredisini erteleme talebimiz yok" dediği sırada, IMF Türkiye Daimi Temsilcisi Odd Per Brekk, hükümetin bu yönde niyeti olduğunu ve kolaylık gösterileceğini açıklamıştı bile.

Bu arada, 3-5 milyar dolar ek kaynak isteneceğini kimse telaffuz etmemeye özen gösterdi. Öyle ya beklenti yaratılıp, reddedilme tehlikesi vardı.

Peki, 2002 yılında yüzde 35 enflasyon, yüzde 5 büyüme, yüzde 61 hazine bonosu ortalama faizi, bir milyon 630 bin lira ortalama dolar kuru hedefine inanan kaldı mı?

IMF ile görüşmelere, saydamlık penceresinden bakma imkânı giderek güçleşiyor. Buzlu camın ardında ise işler hiç de kolay değil. 2002'yi kurtarma adına girişimler yapılırken, 2001 yılının hesabı görülemedi bile. O halde IMF tam olarak ne istiyor?

Örneğin,

* Sırada yeni bankalar mı var?

Türk tarafı, bırakın yeni birkaç bankayı devletleştirmeyi, Fon'a almadan yaşatma formülleri peşinde.

* Kamu çalışanlarının vergi iadesi ve maaşları ile ilgili önlem mi isteniyor?

Hükümet'in, sıfır zam senaryosunu aklına bile getirmediği açık. Enflasyon kadar zam verileceği, vergi iadesinin korunacağı anlaşılıyor.

*!İlave vergi mi isteniyor?

Hükümetin yeni vergi alacak takati yok. Katmerli vergi alınacak mükellef kalmadığı da biliniyor.

* Personel operasyonu mu düşünülüyor?

Memurları, erken ya da zorunlu emekli etmenin yasal güçlükleri her fırsatta anlatılıyor.

* Savunma harcamaları mı?

Uluslararası terörle mücadelenin doruğa çıktığı bir ortamda, bunu önermeye IMF bile cesaret edemez deniyor.

2002'de uluslararası mali piyasaların daraldığını gören Derviş ve ekibi, son çare olarak yeniden IMF'yi devreye sokmak istedi. Ancak, iyimser mesajlara rağmen, olayın boyutunun IMF'yi de aştığı görülüyor. İş, G-7'lere kalınca, iktisadi olmaktan çok siyasi kimlik kazanıyor. IMF'den, doğrudan kaynak alınması kadar, "garantör" rolü de ön plana çıkıyor. "Sıkı bütçe politikası, harcamaların kısılması, yeni vergi, dalgalı kur, enflasyon hedeflemesi, yapısal reformlar" sürerse, Türkiye'ye içte ve dışta güven oluşacak, kaynak akışı başlayacak. Bu kaynaklar gelmezse IMF, "kaynak vereceğini" ilan edecek. Böylece, IMF'nin para verme vaadi ile bile Türkiye dış borç bulacak. Bakalım, senaryolar zinciri içinde ekonomi, özellikle reel ekonomi için yaşayacak zaman kalacak mı?

THY DİREKTEN DÖNDÜ
Dünyaca ünlü havayolu şirketi Swissair'in batma noktasına gelmesi, THY'yi de kritik bir eşikten döndürdü. 1998 yılında, dönemin başbakanı, THY ile Swissair için nişan yüzüğü taktığında, işi bilenler paniğe kapılmışlardı. Özelleştirme İdaresi'ndeki yöneticiler, ihale aşamasındaki bir kuruluş için, talibi ortaya çıkmadan, muhtemel bir alıcıyla söz kesilmesinin ileride telafisi güç zararlara yolaçacağı uyarısında bulunmuşlardı. Neyse ki strateji raporu hazırlayan danışman kuruluş da Swissair'i, THY için ancak 5. sırada ortak olarak gösterdi de baskı biraz hafifledi. Derken, piyasa koşulları bozuldu ve THY, Swissair'e ucuza satılmaktan kurtuldu. Yoksa bugün THY uçuşlarını iptal etmiş, batık bir şirket olacaktı!

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
* Ünlü türkücü Mahsun Kırmızıgül'ün, vergi borcunu ödemek için Maliye'den taksitlendirme istediğini...

* AB'nin, fındık üreten İtalya ve İspanya çiftçisini korumak amacıyla Türkiye'den ithal edilen fındığa 1 dolarlık fon koyduğunu...

* Maliye'nin önemli miktarda gelir beklediği orman kapsamı dışına çıkarılmış arazileri satış planının, Anayasa Mahkemesi kararından sonra uygulama şansı kalmadığını...

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır