kapat
05.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )

Kaos ve kültür

Dünya çıldırmaya devam eder ve uçaklar artık havada avlanan kuşlar gibi korkunç bir güvensizliğe bürünürken bir günlüğüne Antalya'ya geldim.

Bu güzel kent, hava alanından itibaren elinde altın bir portakal tutan kadın heykelleriyle bezenmiş. Evimde iki tanesini saklamakla onur duyduğum bu heykeller, artık Antalya'nın ve onun ünü gittikçe artan festivalinin simgesi.

UNESCO ve Avrupa Birliği bünyesindeki görsel-işitsel kurumlaşmanın önemli isimlerinden dostum Pier Paolo Saporito da burada. Belediye ve Vakıf Başkanlarıyla birlikte Antalya Festivali'nin uluslararası boyut kazanması konusunda neler yapılabileceğini konuşuyoruz.

UNESCO ve AB platformlarının katkısıyla, Antalya Film Festivali'nin Avrupa ile Doğu arasında bir kavşak misyonu üstelenmesinin yollarını araştırıyoruz.

Festivali geliştirmenin bir başka önemli boyutu da onu sayısal kılabilmek. Birkaç yıla kadar artık film kalmayacak ortada. Her şey dijital hale gelecek. Bu devrime ayak uydurmak gerekiyor.

Saporito, Türkiye'nin iletişim alanındaki altyapısının, bazı Akdeniz Avrupası ülkelerinden daha iyi olduğunu belirtiyor.

***
Antalya doğru yolda ilerliyor; çünkü her işin başı olan iyi niyet var burada.

Türkiye'de yapılanları iyi niyet ve art niyet parantezlerine alarak açıklamak mümkün.

Ne yazık ki bu ülkedeki birçok girişim art niyet yüzünden paramparça oluyor. Siyasetten ticarete kadar birçok alanda art niyet, ülkenin ruhunu zedeliyor. Çünkü her işin bir dış yüzü bir de içyüzü var. Dış yüzde parlak sloganlar, yüksek amaçlar haykırılıyor; iç yüz ise çirkin ve kirli.

Antalya'da ise iyi niyet var.

***
Biraz önce, iyi niyet ve dostluk atmosferinin elle tutulur hale geldiği Falez Otel'e ulaştım ve odama çıkarak bu yazıyı yazmaya koyuldum.

Yaşar Kemal, Thilda Kemal'le bu otelde çok kalmış ve roman yazmıştı.

Ben de "Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm" adlı romanımı bu sıcak dost atmosferinde tamamlamıştım.

Halit ve Ahmet Aydın dostların, olgun, insancıl, imbikten süzülmüş kibarlıkları bu oteli, dünyanın en çekici yuvalarından birisi haline getirmiş.

***
Biz Antalya'da sinemayı, kültürü, UNESCO ve Avrupa Birliği Kültür Komisyonları'nı konuşuyoruz ama bir yandan da dünya çıldırmakta.

Şu anda televizyon haberleri, Karadeniz'e düşen Rus uçağının, Ukrayna ordusuna bağlı bir füzeyle vurulmuş olabileceğini belirtiyor.

Elimizdeki bilgileri ve sınırlı strateji hesaplarını çok aşan bir şeyler dönüyor dünyada ve ne yazık ki olayları analiz etme iddiasında olanlar işin çok dışında.

Bu yüzden de akıl yürütmek imkansız.

Sadece dünyanın büyük bir altüst oluş dönemine girdiğinin farkındayız hepimiz.

Elimizden bir şey gelmiyor.

Kendi işimizle uğraşıyoruz; yani kültürle.

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır