Win-Türkçe
ASCII

AB'DEN DIŞLANMAMAK İÇİN
"ANAP olarak bizim düşüncemiz; kısa, net, çağdaş ve kalıcı bir anayasa metninin oluşturulması gerektiğidir. Ama, bu gerçekleştirilen ölçekteki bir değişiklik dahi ülkemiz ve demokrasimiz bakımından tarihi bir dönüm noktası niteliğindedir. Bu değişikliğin en fazla anlam taşıdığı yönlerden birisi de AB ile ilişkilerimizdir. Aslında, bu sene Mart ayına kadar AB ile ilişkilerimizde bizim en fazla üzerine düştüğümüz, uğraştığımız hedef, AB sürecinden kopmamak, bu süreçten dışlanmamak olmuştur."

ARTIK BEKLEYEMEYİZ
"Maalesef enerjimizin büyük kısmını buna yönelik kullandık. Bu dönemde, çeşitli harcamalarda çeşitli sıkıntılar yaşanmış ama bütün bu sıkıntılar, sabır ve uzlaşma ile bir şekilde aşılmıştır. AB ile ilişkilerimizin hukuki prosedürü, herhangi bir olumsuzluğa meydan vermeden tamamlanmıştır. Ama bu sene Mart ayından itibaren AB ile ilişkilerimizde artık iplerin kopmamasına yönelik politikalar yeterli olmamaktadır. Bunlarla yetinmek yerine saatin işlemekte olduğunu ve yükümlülüklerini bu dönemde yerine getirmeyen ülkelerin AB'nin genişleme sürecinden kopmasının kaçınılmaz olduğunu bilerek ileri adımlar atmak zorundayız. Yani, Türkiye açısından artık yapılması gerekenin asgarisini yapıp yeni bir zorunluluğa kadar beklemenin zamanı geçmiştir. Aksine, ne yapılması gerekiyorsa bir an önce yapıp daha ileri aşamalara geçme zamanıdır."

MUASIR MEDENİYETE ULAŞMA
"Türkiye'nin 200 yıldır sürdürdüğü muasır medeniyetle bütünleşme çabasında, olmazsa olmaz niteliğindeki altyapı şartlarından birisi daha bu değişiklikle yerine getirildi. Ekonomik ve sosyal bakımdan gelişmiş ülkeler arasına girmekteki en büyük engel olan özgürlüklerin genişletilmesi ve demokrasinin güçlendirilmesi yolunda önemli adımlar atıldı. Üstelik bu adım, geçmişte olduğu gibi ara dönemler veya olağanüstü yönetimler eliyle değil sivil siyasetin gücüyle gerçekleştirilmiştir."

ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜ
Yılmaz, ulusal güvenlik tartışmaları ile ilgili bir soruyu yanıtlarken de bu tartışmayı açtığı için kendisine yönelik eleştirileri doğal karşıladığını, ancak ulusal güvenlik üzerine duyarlılığının kendisini eleştirenlerden farklı olmadığını vurguladı. Türkiye'nin ulusal güvenlik duyarlılığı ile birlikte AB üyeliğini yakalayabileceğini savunan Yılmaz, "Yaptığımız Anayasa değişikliği ile de Türkiye'nin zihniyet dönüşümünü yaşadığının göstergesidir. Türkiye daha geniş özgürlükler ortamında tereddütleri giderecek anlayışa sahip olmalıdır" diye konuştu.

Ufku şahsi çıkarıyla sınırlı olanların gidişi zarar vermez
ANAP lideri Mesut Yılmaz, basın toplantısında bir soru üzerine istifaları da değerlendirdi. Sorunlar ne kadar ağır olursa olsun sorunları çözme noktasında olanların yakınma hakkı olmadığını, Meclis'te bu hükümetinin alternatifinin görülmediğini anlatan Yılmaz, bu nedenle herkesin hükümetin başarısına katkıda bulunması, koalisyon partilerine mensup olanların da sorumluluklarının gereği olarak duyarlılı, dirençli ve sabırlı olmaları gerektiğini vurguladı. Yılmaz, şöyle devam etti: "Bazı arkadaşlarımızın bu dayanıklılığı gösterememesi doğaldır. Böylesine bir programı uygulamak için yola çıkarken hep bir fire hesabı yapılır. Herkesten aynı feragat. direnç beklenemez. Siyasi ufku kendi siyasi ikballeri ile sınırlı olanların ayrılmasının partimize hiçbir zararı olacağını düşünmüyorum. Kongremizde en demokratik biçimde bunları konuştuk. Partimizin iradesi ile parti yönetimimizi belirledik. Bunu kabullenmemek demokratik hazımsızlıktır."