kapat
25.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Öfke patladı


Antalya'da ekonomi zirvesinde öfke vardı. Karşılarında sadece bürokratları gören işçi ve işveren temsilcileri Hazine'nin toplantıyı terk etmesini engelledi
TEBİAT'ın düzenlediği 3. Ekonomi Zirvesi'nin "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı" başlıklı ilk oturumu krizden bunalan işverenlerin adeta isyanına dönüştü. İş dünyasındaki patlamaya hazır sendika temsilcileri de iştirak edince tansiyon bir anda yükseldi.

Oturumu yöneten Prof. Dr. Gülten Kazgan, saat 12.40 sularında soru cevap bölümüne geçildiğinde Hazine Temsilcisi Ferhat Emil, Merkez Bankası Temsilcisi Güven Sak ve IMF Temsilcisi Odd Per Brekk'in saat 14.20'de Antalya'dan kalkacak uçakla Ankara'ya döneceklerini, bu nedenle öncelikli soruların söz konusu isimlere sorulmasını istedi. İlk sözü alan İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, "Bu program Türkiye'ye uygun değil. Türk özel sektörünü yok etme programı uygulanıyor" deyince salonda bir anda alkış koptu.

NEREYE GİDİYORLAR
Derviş'i karşılarında göremeyen sivil toplum temsilcileri hayli gergin bir şekilde bürokratlara ve IMF temsilcisine yüklendi. Prof. Kazgan soru bölümünü kısıtlamak isteyince işadamı Tevfik Yamantürk ayağa kalkarak, "Ben de söz istiyorum. Bürokratların işi var da bizim yok mu? Bizler boş adam mıyız? Herkes işini gücünü bıraktı buraya geldi. Lütfen gitmeyin kalın" diye bağırdı. Bu arada salonda "Gitmesinler, sonuna kadar dinlesinler" sesleri duyuldu ve alkışlar başladı.

Sabahattin Öztürk isimli bir iş adamı ise sinirli bir ifade ile "Çocuk oyuncağı mıyız? İstiyorlarsa hemen gitsinler" diyerek tepkisini ortaya koydu. Sert çıkışlar karşısında şaşıran Hazine Müsteşar Yardımcısı Ferhat Emil, oldukça sakin bir ses tonu ile ve sinirlerine hakim olarak tansiyonu yatıştırmaya çalıştı. Emil, şu açıklamayı yaptı:

"Devlet Bakanımız sayın Kemal Derviş ve Hazine Müsteşarımız Faik Öztrak uluslararası toplantıya katılma yoğunluğu içinde bu zirveye icabet edemedi. Bu nedenle beni görevlendirdiler. Ben de bu görevlendirme içinde oturumların sonuç programına bakarak saat 14.20 uçağı ile dönüş işlemi yaptırdım. Tabii ki sonuna kadar kalırız. Hassasiyeti anlıyorum. Kesinlikle alınganlık göstermiyoruz"

IMF YANINIZDA
Bu sırada IMF Türkiye Daimi Temsilcisi Brekk'in salondan ayrılarak cep telefonu ile kısa bir görüşme yaptı ve Ankara'daki ofisine gecikeceğini bildirdi. Brekk, bu çapta bir toplantıya ilk kez katıldığını, işçi, işveren ve memur kesiminin görüşlerini ayrıntılı biçimde not aldığını ve bu görüşlerin hepsinden çok etkilendiğini belirtti. Tansiyonu düşürmek için, "Ben buradayım. hepinizi dinliyorum. Sorunu siz çözeceksiniz. Biz IMF olarak yardım etmeye çalışacağız" dedi ve alkış aldı.

Hayatınızda maaşınız hiç sarktı mı...
GÜRİŞ Yönetim Kurulu Üyesi Tevfik YAMAN: Ülkede sıkıntı politikacıda değil bürokrattadır. (Müsteşar Yardımcısı Ferhat Emil'in ayrılması açıklamasına tepki olarak) Bu kadar adam boş adam mı, bir tek sizin mi işiniz var? Hazineden tek iş çıkmıyor. 81 milyar dolara hükmeden bir yabancı yatırımcı getirdik, sabıka kaydı istediler. 11 ay dış kredi onayı bekliyoruz, Hazine'nin H'si küçük yazıldı diye başvurumuz geri çevriliyor. Size yalvarıyorum, hayatımda hiçbir gün ayın 2'sinde maaş almamış insanlara buradaki kalabalığa eziyet etme hakkı vermeyin. Senenin 100 gününü otellerde geçiriyoruz. Neden? Yanlış anlamayın. Maaşınızı ödemek için. Geçenlerde bir arkadaşım bana sordu. (Sovyetler Birliği, Çin değişiyor. Peki bu DHKP-C ne oluyor) diye. Ben de 'D'si, K'si, P'si ne bilemiyorum ama H'si bizim Hazine oluyor galiba', dedim.

SADECE TOSKAY VE TANRIKULU KATILDI
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, Hazine Müsteşarı Faik Öztrak ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti hafta içinde yapılacak YPK toplantısına hazırlık ve hafta sonu ABD'de gerçekleşecek IMF pazarlıklarını gerekçe göstererek zirveye katılmadılar. Üç gün sürecek zirveye geleceğini bildiren 13 bakandan sadece Devlet Bakanı Tunca Toskay ve Sanayi Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu katıldı. Tanrıkullu, kuzgınlıkla kendilerine dert yanan sanayici ve işadamlarını " Önemli olan ekonomiye

kendi yapısına uygun reçet hazırlanmasıdır. Hastaya doğru ilaç doğru dozda verilmelidir. Yanlış politikalar ekonomi yönetimi artık içinden çıkılmaz hale getirmiştir" dedi. Toskay da, "İhracatı artırmak çok zor bir iş. Bugün ihracatın finansmanı sadece Eximbank üzerinden yapılıyor. Hazine'den gelmesi gereken 300 trilyon liralık katkının sadece 186 trilyon lirası geldi. İhracatımız geçen yıla göre yüzde 13 artarak 21 milyara ulaştı ancak var olan sıkıntıları aşmak kolay değil" açıklamasını yaptı.

'Bizler IMF senaryosunun basit figüranları mıyız?'
İTO Başkanı Mehmet Yıldırım: Bu program Türkiye'ye uygun değil. İnsan yapısını bırakıp finans dediniz. Ne yaptınız? Bankaları batırdınız. Geçen yıl da bu programı bize sevdirmeye çalıştınız. Ancak duvara tosladınız. Şimdi ya vuracak duvar bulamıyorsunuz ya da daha sert duvar arıyorsunuz.

Türkiye ekonomisini sadece finansa mahkum etmeyin, bu insanlar işletmelerini sokaktan bulmadı, tırnakları ile kazıyarak kurdu. Türkiye yazmadığı sadece figüranlığını yaptığı bir senaryoyu oynuyor. Baş artist ben değilim, memur değil, bürokrat değil. (Kemal Derviş'i kastedederek) gelseydi de hesap verseydi. Senaryoya rejisörlük yapan Başbakan'ın senaryodan haberi yok. Günlük çalışıyor.

Senaryonun sonunu okusa belki durun diyecek. Şu an Türk özel sektörünü yok etme programı uygulanıyor. Özel sektörün desteğini alamazsanız programı yürütemezsiniz.

Bu programa güvenimiz yok. Program Türk özel sektörüne uygun hale getirilmeli. IMF'nin de bundan sonra Türkiye'de büyük şansı yok.

'Bunlar içkili vaaz veren papaz gibiler'
Hak-İş Başkanı Salim Uslu: Geçen yıl Ekonomiden Sorumlu Bakan (Recep Önal) burada bize programın siyasi riskini mertçe üstleniriz dedi ama kendisi hala bakan. "Tos pembe tablo çizmek istemiyorum" dedi, ama ortalık toz duman. Ekonomi iyiye gidiyorsa işçi, sanayici niye haykırıyor? Memur niye sokaklara dökülüyor?

Genç Papaz kürsüye çıkacakmış, çok heyecanlıymış. Tecrübeli peder bir kadeh içmesini önermiş. Vaazdan sonra genç papaz pedere 'nasıldı?' diye sormuş. Peder 'üç hata yaptın', demiş: 'Duanın sonunda hella değil amen diyecektin. Hazreti Meryem bizim kutsal anamız. Ondan kötü bir şekilde bahsetmeyecektin. Aşağı inerken trabzanları değil merdivenleri kullanacaktın.'

Tıpkı fıkradaki gibi bu programda iyi hoş ama üç eksiği var. İnsan yok, üretim yok, yatırım yok.

'Karın tokluğuna çalışmaya razıyız!'
Türk İş Başkanı Bayram MERAL: Keyfimizden değil, derdimizden konuşuyoruz. Dün biz bağırıyorduk,bugün işveren de bağırıyor. IMF programı tarımı öldürdü, işsizlik yolsuzluk arttı. Geçen yıl burada talimat veren Cottarelli de onun söylediklerini kafasını sallayarak onaylayan Hazine Müsteşarı da gitti ama sorunlarımız azalmadı arttı. Yeni IMF temsilcisi de sıkı sıkı anlatıyor. Güzel tablo çiziyor. Bir ülkede üretim yoksa bunun neresi iyi. IMF ile de Dünya Bankası ile de görüşülsün AB'ye girmek için çalışılsın ama bizler şapkayı önümüze koyalım kendi sorunumuzu çözelim. Gerekirse sizler kâr etmeyin, bizler de acımızdan ölmeyecek ücretle çalışalım.

IMF ile hangi ülkeler gelişti?
Kamu-Sen Başkanı Resul AKAY: Dünü arıyorsanız, bugün kötü noktadasınız demektir. Hangi ülke IMF politikaları ile gelişmiş ülke olabilmiştir. Geçen yıl bir IMF temsilcisi işçi ücretlerinin dondurulmasını istemişti. Bir başka IMF temsilcisi memur maaşlarının enflasyonun altında kalmasını istemişti. Bunu IMF belirlememeli, bunu oturup biz konuşuruz.

OKAN MÜDERRİSOĞLU

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır