Win-Türkçe
ASCII

300 DOLAR MAAŞ
2001 zor bir sene olacak. Bize verilen bütçeyle para üretmek için sihirbaz olmak lazım. Bütçe 2000 yılında 17 trilyon, 2001 yılında ise 20 trilyon lira oldu. Bu yıl yüzde 20'den daha az bir artış olacak.

Öğretim yılı başında 2,5 trilyon aldık, bitti. Düşünün; yardımcı doçente 300 dolar maaş verebiliyoruz. İşin içinden çıkamıyoruz. Üniversite-sanayi işbirliği olmalı. Döner sermaye, özel sektör zihniyetiyle çalışmalı. Kesintiler azaltılmalı, vakıfların üniversiteye fon aktarımını kolaylaştırmak lazım. Bu sorunlar gündeme gelirse değişim olabilir diye ümit ediyorum.

Anadolu Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Engin ATAÇ: 'Eğitimde tasarruf olmaz'
"Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krizin de etkisiyle üniversitelerin, zaten içinde bulundukları sorunlar daha artacak. Bu sorunlar, üniversitelerin elektrik, su, doğalgaz, telefon gibi zorunlu giderlerinden başlayarak; kütüphane, araç-gereç, inşaat, bakım-onarım giderlerine ve en önemlisi de nitelikli öğretim elemanı istihdamına yansıyacaktır. İnsana yatırım yapmayan ve nitelikli insan gücü yetiştirmeyen ulusların kalkınması, refaha ulaşması mümkün değildir. Eğitimin niteliği insanın yaratıcılığını, her iş alanında mal ve hizmet üretimini ve politik tercihlerin bilinçli yapılmasını doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle, ülkemizde devletin yürüttüğü hizmetlerin öncelikleri mutlaka gözden geçirilerek eğitim hizmetlerine bütçeden ayrılan kaynakların artırılması gerekmektedir.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Nusret Aras: Eğitimciyi biz eğitiyoruz
Devlet üniversitelerinin terkedilmişlikten kurtarılması gerek. Çünkü her şeyin başı üniversite eğitiminden geçiyor. İlköğretim de önemli ama oradaki öğretmenlerimiz de yüksek öğrenimden geçiyor. Dolayısıyla ülkenin yüksek öğretimi ne kadar kaliteli olursa, başta eğitim problemi olmak üzere bütün problemlerini daha kolay atlatabilir. Bu yüzden yüksek öğretime çok önem verilmelidir.

ODTÜ Rektörü Prof. Ural Akbulut: Kan kaybı hızlandı
Kütüphane, laboratuvar ve bilgisayar altyapısı bir yana, neredeyse ısınma, aydınlanma ve su gibi temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz duruma düşürüldük. Genç mezunlar, maaşların çok düşük olması nedeniyle artık öğretim üyeliğine itibar etmemekte ve kan kaybımız artmakta... Türkiye'de eğitime ayrılan payın, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yüzde 8 seviyelerine çıkarılması gerekiyor.

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Mustafa Yurtkuran: Kantinler derslik oldu
Derslik ve laboratuvar sıkıntısı çekiyoruz. Çaresiz kalıp, büyük gelir elde ettiğimiz İktisat, Veteriner ve Ziraat fakültelerindeki kantinleri dersliğe çevirdik. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da elektrik ve su kesintileriyle karşılaşacağız. 7 bin yatak kapasiteli yurt gereksinimiz var. Birçok hizmetli ve memur emekliye ayrıldı. Ara personel sıkıntımız var. Örneğin sadece Tıp Fakültesi'nde 400 hemşireye ihtiyacımız bulunuyor.

İstanbul Üniversitesi Rektör Yar. Prof. Nur Serter Elektrik borcu 2.5 trilyon
Ciddi kaynak sorunu var. Tasarruf olmalı ama bu eğitimi engellememeli. Hoca maaşları utanç verici durumda. Bu yüzden pekçok arkadaşımız vakıf üniversitelerine geçiyor. Öğretim üyelerimiz part-time başka yerlerde çalışmak zorunda kalıyor. Bağışlarla onarım yapıyoruz. Kendi gelirimizi Maliye Bakanlığı'nın izniyle kullanıyoruz. Çapa ve Cerrahpaşa hastanelerimizin 2.5 trilyon liralık elektrik ve su borcu var. Sonuç olarak eğitimde tasarruf uygulanmaz. Uygularsanız da ortada eğitim kalmaz!

Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Cezmi Öncüler: Çivi dahi çakılamıyor
En önemli sorunumuz öğrencilerin barınması... Bu yıl 2 bin öğrenci daha katıldı. Böylece 6 bin öğrencimiz oldu. Fakat Kredi Yurtlar Kurumu'na ait il genelinde yaklaşık 1.500 kişilik barınma kapasitesi var. Bu da öğrencilerimizin dörtte üçünün konut sorunu olduğunu gösteriyor.

Altyapı sıkıntı var. Milli Eğitim'den tahsisli binaları kullanıyoruz. Ancak bunlar yetersiz. Ödenek olmadığı için çivi dahi çakamaz hale geldik. Araştırma fonlarının kesilmesi de elimizi kolumuzu bağladı. Yani bize, yerinizde oturun hiç birşey yapmayın, deniliyor.

Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Hasan Kazdağlı: Hocalar ek gelir peşinde
Öğretim üyeleri zorda. Hocalarımız ek gelir peşinde koşmaya başladı. Araştırma ve kapasitesini geliştirme açısından kendisine zaman ve kaynak ayıramaz oldular. Tasarruf uğruna hizmetleri yavaşlatmak, eğitimde ülke için kazanç değil kayıptır. "Telefon görüşmeleri geçtiğimiz senenin yüzde 80'ini aşmasın" demek aslında tasarruf değil, israftır. Birinci derece şikayetimiz üniversitemize sağlanan internet hizmetindeki tasarrufa gidilmesi çabasıdır. Bundan sağlanacak 300-500 bin dolarlık tasarrufun öğrencimize kaybettirdiği, o rakamın kat kat üzerindedir.

Emre KULCANAY