kapat
30.08.2001
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Editör
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Suudiler perişan


Petrol sayesinde yıllarca lüks içinde yaşadılar. Hiç yatırım yapmadılar. Ancak petrol fiyatları düşüp nüfus katlanınca olan oldu. İşsizlik patladı, ekonomi durdu. Suudiler ilk kez çalışmak zorunda kaldı
Uzun yıllar petrol geliri sayesinde lüks içerisinde yaşayan ve tabiri caizse "yan gelip yatan" Suudi Araplar artık bunun bedelini ödüyor. New York Times gazetesinin deyişiyle "Suudi Araplar için sefahat dönemi bitti artık..." Gazete, Suudi Krallığı'nın çöküşüne yer verdiği yazıya "Boş gezip dolaşan kesimin işçi sınıfına dönüşmesi" başlığı attı. Petrol gelirlerinin tamamını tüketime harcandığı ve yıllardır en ufak bir yatırımın yapılmadığı ülkede yaşayanlar, ekonomi krize girince hayatın gerçekleriyle karşılaşmaya başladı. Şimdiye kadar kendi tabirleriyle "pis işleri" Asya ve Uzakdoğu'dan gelen göçmen, vasıfsız işçi statüsündeki kişilere yaptıran, kendileri ise yan gelip yatmayı tercih eden Suudi Araplar, son yıllarda ekonomik darboğazın eşiğine geldi.

Gelirin büyük ölçüde petrole endeksli olduğu ülkede ekonomi, dünyadaki durgunluğa paralel yavaşladı. Şimdi Suudi'ler de normal işlerde çalışmak zorunda kaldı. Fakat durgunluk nedeniyle büyük bölümü iş bulamadı. Bulanlar ise tembelliğe fazlasıyla alıştığı için çalışmayı beceremedi...

GELİR, 28 BİNDEN 7 BİN DOLARA İNDİ
Suudi Arabistan özellikle 1970'li yıllarda petrolden inanılmaz paralar kazandı. Dünyanın petrol rezervlerinin yüzde 25'ine sahip olan Suudi Arabistan, ihracat gelirlerinin yüzde 90'ından fazlasını petrolden sağladı. Bu para büyük bir tüketim çılgınlığına yol açtı. Ülke saraylarla, lüks otomobil ve tüketim eşyalarıyla dolup taştı. 1980'lerde ülkede tek bir fakir insan yoktu. Kişi başına düşen gelir ABD'yi bile geçerek yıllık 28 bin dolara ulaştı. Tüm ülke otoyollarla kaplandı. Bütün kentlerin altyapısı tamamlandı. Çölün ortasında "sahte cennetler" bile yaratıldı. Suudiler tam bir "Altın çağ" yaşadı.

7 BİN PRENS 300 SARAY VAR
Ancak çöküş gelmekte gecikmedi. Bunda Kraliyet ailesinin sınırsız harcamalarının da büyük payı var. Ülkede şu anda tam 7 bin prens var. Hepsi de kendisini ülkenin tek sahibi gibi görüyor. Tüm ihtiyaçları devlet tarafından karşılanıyor. Kimseye hesap verme zorunluluğu olmayan bu prensler, parayı tam anlamıyla har vurup harman savuruyorlar. Sadece Cidde'de birbirinden lüks tam 300 saray bulunuyor. Büyük otellerin en pahalı süitleri de prensler tarafından ömür boyu kiralanıyor. Makam arabalarının sayısını bilen yok.

İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 18'E FIRLADI
Fakat son 10 yıl içerisinde nüfus 7 milyondan 15 milyona çıkınca, petrol gelirleri, rahata alışmış olan halkı doyurmamaya başladı. Kişi başına düşen gelir, 28 bin dolardan 7 bin dolara kadar geriledi. Oysa petrol gelirlerinin sonsuza kadar yeteceği düşüncesiyle tek bir sanayi yatırımı yapılmamıştı. Bu nedenle artan nüfusa istihdam olanakları yaratılamadı. 1990'da tek bir işsiz bulunmayan ülkede işsizlik oranı 10 yıl içerisinde yüzde 18'e fırladı.

Her yıl çalışma yaşına gelen 100 bin Suudi'den sadece 50 binine iş bulunabildi. Hükümet işsizliği önleyebilmek için yeni yasal düzenlemeler getirdi. Her şirket belirli miktarda Suudi işçi çalıştırmaya ve bu oranı her yıl yüzde 5 artırmaya mecbur edildi. Fakat bu da bir işe yaramadı. Çalışmaya alışık olmayan Araplar sıradan işlerde çalışmayı gururuna yediremedi. Çalışmaya başlayanlar ise birkaç gün içerisinde sıkılıp işini bırakmayı tercih etti.

ELEKTRİK VE SU KESİNTİLERİ BAŞLADI
Araplar için tatlı alemlerinin sonu da geldi. Önce uzun yıllardır altyapı yatırımı yapılmayan kentler iflas etti. 30 yıl öncesinden kalma elektrik, telefon ve su hatları sık sık arıza yapmaya başladı. Ülkede düzenli olarak elektrik ve su kesintilerine gidilmeye başlandı. Cidde, Riyad gibi hızla büyüyen kentlerin üçte ikilik bölümüne kanalizasyon sistemi yapılamadı. Şu anda Suudi Arabistan'ın halkın elektrik ihtiyacını karşılaması için 100 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor. Su ihtiyacı için gereken para yatırım miktarı da 27 milyar doları geçiyor.

HÜKÜMET İLK KEZ VERGİ TOPLUYOR
Kriz yüzünden devlet de ilk kez kemer sıkmak zorunda kaldı. Daha önce devlete hiç vergi ödemeyen halk, dünyadaki diğer insanlar gibi vergi ödemeye başladı. Devlet eskiden her ihtiyacı olana birkaç gün içerisinde 100 bin dolara kadar borç verirdi. Bugünlerde ise devletten aynı miktarda borç isteyenlere 10 yıl sonrasına gün veriliyor.

O kadar tembeller ki çalışmayı unutmuşlar
Suudi gazeteleri geçen hafta bir Suudi gencin fotoğrafını manşetten şöyle: duyurdu: Bir Suudi Arabistan vatandaşı Cidde'deki Hyatt Regency otelinde belboy olarak çalışmaya başladı...

Suudiler için bu benzeri görülmedik bir olaydı. Eskiden 10.00'la 14.00 arasında çalışmaya alışık olan Suudiler bu tür işlerde çalışmaya hiç yanaşmıyordu. Artık mecbur kalıp çalışmayı kabul ediyorlar. Ancak şimdi de girdikleri işlerde 1 haftadan fazla kalamıyorlar. Çünkü yıllarca tembelliğe alışmışlar. Bir bisküvi fabrikası patronu, işe yeni aldığı kişilerin ayrılma nedenini şöyle açıklıyor: Gençlerin çoğu 'Ben Nepal'den, Bangladeş'ten, gelen insanlarla aynı işi yapamam' diyor. Bazıları ise arkadaşlarının dalga geçtiğini söyleyerek bırakıyor. 300 Suudi işe alsam 1 haftada 250'si işi terk ediyor...

"BANA İŞÇİ DEMEYİN"
Başka bir işveren ise şöyle yakınıyor: Sürekli kaytarıyorlar. Nepalli işçiler 30 günün 5'inde işe gelmiyorlar. Araplar ise 30 günün 15'inde ortada yoklar. Bu yüzden mecburen Asyalılar'ı işe alıyoruz... Ancak yasalardan dolayı belirli miktarda Suudi çalıştırmak zorunda olan işverenler, Arap işçileren akıl almaz isteklerinden bazılarını şöyle sıralıyor: Tulum giymek istemiyorum. Sokakta tulumla dolaşmaktan utanıyorum... Bana işçi denmesini istemiyorum. Sıfatımı teknisyene çevirin... Benim yerim fabrika değil, yönetim bölümü. Beni müdür yapın.

YASAKLAR YABANCI YATIRIMCIYI KAÇIRDI
Hükümet krizi aşmak için dünyaya açılma kararı aldı. Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olundu. Yabancı sermayeyi çekebilmek için ithalat vergileri yüzde 12'den 5'e indirildi. Fakat büyük umutlarla gelen yatırımcılar, yasaklar listesiyle karşılaştı. Buna göre Mekke ve Medine'de yabancıların yatırım yapması yasaktı. Petrol, basın, ulaşım ve ilaç sektörüne de yabancılar giremezdi. Tüm bunlara şeriat yasaları da eklenince yabancı yatırımcı için her şey dayanılmaz hal aldı. Pokemon'un İslam'a aykırı bulunarak yasaklanması gibi olaylar yüzünden ülkede tek bir yabancı yatırımcı kalmadı.

DEVLET ÖZEL SEKTÖRE MUHTAÇ HALE GELDİ
Bir zamanların zengin devletinden eser kalmadı. Daha önce halktan vergi almaya bile ihtiyaç duymayan Suudi Arabistan, şimdilerde halkın ihtiyaçlarını karşılamak için özel sektörün yardımına muhtaç kaldı. Ekonomi Bakanı, doğal afetlere hazırlık için her özel şirketin 500 Riyal (133 Dolar) ödeyeceğini açıkladı. Ekonomik krizle birlikte ülkede fiyatlar da arttı. Cidde'deki emlak fiyatları 2 yılda yüzde 50 arttı. Devlete ait işletmelerin zarar etmesi önlenemeyince, hükümet özelleştirme kararı aldı. Telekomünikasyon, enerji ve ulaştırma sektörlerinin özelleştirilmesi için çalışmalar başladı.

www.superbahis.com

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır