kapat
25.08.2001
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Editör
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Resmi can şenliği


'Şiir gibi küfreden' Can Yücel, ölümünün ikinci yılında Datça'da anıldı... Ancak şenlik Can Baba imgesini canlandırmaktan çok resmi bir etkinlik havasındaydı
Bizim bir şairimiz vardı; küfretmeyi ve içki içmeyi sever, sevişmeyi öğütlerdi. Hiçbir zaman, hiçbir kurumla uyuşmadı. En olmadık yerde, düşündüğünü pat diye söyledi. Kıvrak zekası ve üslubuyla kelime oyunlarını peş peşe sıralardı. Şiiri de kendisi gibiydi: İnsancıl ama sarsıcı!

Kanser hastalığına yakalandı, ölümüne yakın milletvekili adayı oldu... Tıpkı en sevdiği şair Nazım Hikmet'in "70'inde bile zeytin dikeceksin" dizesindeki gibi... İroniyi de elden bırakmadı. Ölüm için "istersen seni işsizlik sigortasına bağlayalım" dedi. Yeter ki biraz ara versindi ölüm...

Can Yücel, geçen hafta Datça'da anıldı. Doğumgünü olan 20 Ağustos'a denk getirildi anma. Yani ölüm günü olan 12 Ağustos'a değil. Böylece onu yasla değil cümbüşle anabilecektik. İkincisi düzenlenen Can Şenliği, Datça Badem Şenliği'nin devamı olmuştu. Haluk Levent konser verdi, İsa Çelik fotoğraf sergisi açtı, Bilkent Senfoni Orkestrası konser verdi, Müşfik Kenter "Bir Garip Orhan Veli"yi sahneledi.

SPONSOR KUTMAN
Can Şenliğinin Can Baba'ya çok yakışan bir sponsoru vardı: Kutman Şarapları. Bu yüzden de şenliğin en güzel bölümü Erdal İnönü, Ufuk Uras ve Sait Talat Halman'ın konuşmacı olduğu panel sırasında bir grubun zil zurna olup şiirler okumasıydı. Can Baba yaşasaydı sanırım içki içenlerin arasında olurdu! Şenlikte göze çarpanlar şöyleydi:

* Can Yücel politikacıları hiç sevmedi. Ama Erdal İnönü onun çocukluk arkadaşı, Uras da yoldaşı olduğu için onların bu şenlikte bulunmaları doğaldı. Fakat nedense, İnönü Can Yücel'le ilgili anılarından bahsetmek istemedi. Uzaktan görüşürdük demeyi tercih etti...

* Şenliğin resmi bir törenle başlaması, belediye başkanının, kaymakamın konuşmalar yapması ve ortamın bir resmi bayrama dönüşmesi, Can Yücel'in yaşamına ve fikirlerine hiç de uymuyordu.

* Datçalılar şairlere büyük ilgi gösterdi. Lakin aynı özeni şairlerden göremedik. Kimi şiir okumak istemedi, anı anlattı, kimi "beni pas geçseniz" dedi. Böylece şiir kitaplarının neden az sattığını anlamış olduk. Herkes ektiğini biçer... Şairlerimiz Datçalılar'a ve Can Baba'ya karşı biraz daha özenli olabilirlerdi.

* Datça'nın CHP'li Belediye Başkanı, misafirleri Erdal İnönü, Ufuk Uras ve eski Kültür Bakanları'ndan Sait Talat Halman'a pek ilgi göstermedi doğrusu. 3.5 saatlik Dalaman-Datça yolunu hep birlikte küçücük bir minübüste katettik. Davetliler arasında CHP Genel Başkanı Baykal olsaydı karşılama ve yolculuk eminim farklı olurdu!

* Badem ve Can şenliği birleştirmeden düzenlenebilir, böylece de Datça'nın iki şenliği olurdu... Hatta bu Can Baba'ya daha 'uyan' bir şenliğe de olanak sağlardı. Belki de okurları ve dostlarını mezarı başında içmeye davet etmek şenliğin 'ruhuna' daha uygundu. Can Baba bu duruma da sıkı bir küfür sallamıştır, eminim!

Buket Aşçı

www.superbahis.com

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır