kapat
25.08.2001
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Editör
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Bizi bu havalar mahvetti


Şu günlerde "Havalar nasıl olursa olsun, sizin havanız yerinde olsun" demek pek mümkün değil. Her yıl mevsim normallerinin üzerine çıkan sıcaklığı ve 'nem' olayını en yetkili merciden, yani Meteoroloji Genel Müdürlüğü uzmanlarını dinleyin
Son zamanlarda sıkça duyar olduk: Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde. Peki mevsim normalleri nedir? Ya yüksek nem oranına ne demeli? Nem, her yaz daha da çok artıyor gibi.

Yaz aylarında gündüz vakti kış gelmiş gibi hava kararıyor ve saatlerce yağmur yağıyor, bir saat sonra da yerler kupkuru oluyor. Neye uğradığımızı şaşırıyoruz. Bu değişiklikler yüzünden hava raporlarına kilitlenip kalıyoruz.

Biz de merakımızı gidermek için Meteoroloji Genel Müdürlüğü'ne gittik. Mevsim normalleri dediklerinde 60 yıllık ölçümleri kriter alıyorlarmış. Yani bize 26 Ağustos'ta hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde dediklerinde, 1938'den bu yana her 26 Ağustos'taki hava sıcaklığının ortalamasına bakılıp, bir yorum yapılıyor.

KLİMAYA ALIŞTIK
Meteoroloji Genel Müdür Vekili Recep Yılmaz, "Her yıl mevsim normallerinin bir ya da birkaç derece üzerine çıkılıyor. 2001 yılında çok farklı bir durum görülmedi, yalnızca basın bu konuyla çok ilgilendi" diyor.

Bu kez "yüksek nem oranı..." diye söze başlıyoruz. Yılmaz gerisini getiriyor: "Örneğin Ankara'da baraj gölleri ve yeşil alanların fazlalığıyla birlikte nem oranında artış oldu. Hava sıcaklığı arttıkça nem oranı da düşüyor, çünkü hava kuruyor. İstanbul'da verilen en yüksek nem oranı sabah saatleri içindir, basında geçen oranlar da bunlardır. Yüzde 70'lik bir oran denizden uzaklaştıkça yüzde 40'a düşer."

"Bu sene çok arttı" diye itiraz ettiğimizde ise aldığımız yanıt şöyle oluyor: "Biz rahat yaşamaya alıştık. Klimalı evler, işyerleri ve dükkanlardan çıkınca sokak sıcak geliyor."

HAVA BORÇLU ÇIKARIYOR
* Türkiye'de hava durumunu belirlemek için 5-6 ayrı uydudan görüntü alınıyor, her 60 kilometrelik mesafede kurulan gözlemevlerinden ölçüm değerleri toplanıyor, her gün balon uçurularak ölçüm yapılıyor.

* Yurtdışında 260 merkezden her saat başı bilgi alan Meteoroloji Genel Müdürlüğü, iletişim ağı yüksek bir kuruluş ve belki de bu yüzden Emniyet Genel Müdürlüğü'nden sonra Türk TELEKOM'a en çok borcu olan ikinci kuruluş.

* Hava durumu tahmini için gözlemlerden elde edilen bilgiler analiz ediliyor. Yer gözlemleri, gemi gözlemleri, yüksek hava gözlemleri, radar bilgileri, uydu görüntüleri, otomatik gözlem istasyonları şeklinde.

* Türkiye'deki 100 yer istasyonunun bazılarında her yarım saatte, bazılarında üç saatte bir olmak üzere, yer üzerindeki sıcaklık, basınç, nem, rüzgar gibi değerler kaydediliyor.

* En çok merak ettiğimiz, nem ölçümünü yapan alet higrometre. Küçük bir havuz içinde su miktarındaki değişiklikler kaydediliyor. 5 ile 100 metre arasında toprak ölçümleri yapılıyor. Toprak sıcaklıkları hem tarımla uğraşanlar hem de şehir planları yapanlar için çok önemli. Örneğin belediye kanalizasyon planlaması yaparken toprak sıcaklığı ölçümü almak durumunda. Gübreleme yaparken, bir tarım ürününü ekerken toprak sıcaklığını bilmek gerekiyor.

* Her saat başı, yağış miktarı, güneşlenme derecesi, rüzgar şiddeti, sıcaklık, nem ve toprak sıcaklığı ölçen aletlerden değerler alınıyor.

* Yer gözlemlerinin dışında yapılan gözlemlerden biri de gemi gözlemleri. Dünyada 300 sabit, 600 hareketli şamandıra ve 7300 gemiden meteorolojik gözlem bilgileri alınıyor.

HER GÜN İKİ BİN HARİTA
* Dünya üzerinde 10 bin kara istasyonu, bin yüksek hava istasyonu, 7 bin 300 gemi, 300 sabit şamandıra, 600 hareketli şamandıra, 3 bin uçaktan elde edilen 15 milyon veri de her gün Meteoroloji Genel Müdürlüğü'ne akıyor. Ve sonuçta dünyada her gün 2 bin hava haritası oluşturuluyor.

* Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nce günde 20'ye yakın hava tahmin raporu hazırlanıyor. Bu bilgiler, Türk Silahlı Kuvvetleri ile tarım, ulaşım, ormancılık, enerji, sağlık, turizm, spor, şehircilik gibi sektörlere veriliyor.

KARANLIĞIN SEBEBİ CB BULUTU
Geçtiğimiz hafta sabah saatlerinde İstanbul'un akşam karanlığına bürünmesinin nedeni CB bulutuymuş. Bu bulutun o günkü kalınlığının sekiz kilometre kadar olduğu tahmin ediliyor. Bu bulut İstanbul'un üzerine çökünce güneş ışınlarını kesmiş ve yağışla birlikte karanlık da olmuş.

UFO DEĞİL BALON
Atmosferin üst tabakalarındaki hareketliliği gözlemek için de yüksek hava gözlemleri yapılıyor. Radyo vericili gözlem aleti, hidrojen veya benzeri hafiflikte gazla doldurulmuş bir balona bağlanarak atmosfere bırakılıyor. Bu balonlarla 30-40 km. yüksekliğe kadar çıkabilen ölçüm cihazı; belirli basınç seviyelerinin yüksekliğini, bu seviyelerdeki sıcaklık ve nemi, rüzgar yön ve şiddetini ölçerek radyo sinyalleri ile yer istasyonuna gönderiyor. Bu işlem 00.00 ve 12.00'de dünyanın her yerinde aynı anda, günde iki kez tekrarlanıyor ve dünyada 1000 meteoroloji istasyonu tarafından yapılıyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nde de balon uçuruluyor. Beş metre çapına kadar şişen balon belli bir yüksekliğe geldikten sonra şişip patlıyor ve ölçüm yapan alet paraşütle geri dönüyor. Recep Yılmaz, balonu gören bazı vatandaşların UFO gördüklerini sanarak, telaşlandıklarını anlatıyor. Hava durumu tahmini yapmak için radarlar da kullanılıyor.

HAVA İÇİN TORPİL İSTİYORUZ
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'ne dakika başı telefon geliyor. Haber bültenlerini kaçıranlar, sıcaktan bunalanlar, evinde barbekü partisi verecekler, açık hava davetlerini organize edenler, düğün, nişan, sünnet yaptıracaklar, miting düzenleyecekler, tarımla uğraşanlar, turizmciler ve daha niceleri telefona sarılıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ise üç gün için hava tahmin raporu veriyor, haftalık ve aylık tahminlerde yanılma olasılığı yüksek. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nü kendini yalnız hissedenler de arıyor. Bu da bir toplumsal hastalığımız olsa gerek. Ne demişti ünlü hava durumu spikerimiz: Havalar nasıl olursa olsun sizin havanız iyi olsun. İşte havası iyi olan vatandaşın telefondaki sorularından örnekler:

* Bayramlık alacağız. Hava nasıl olur, baharlık mı alalım, kışlık mı?

* (20 gün sonrası için) Oğluma açık havada mı yoksa salonda mı sünnet düğünü yapayım?

* Çok çamaşır yıkadım, çamaşırlarımı balkona asacağım, gece yağmur yağar mı?

* Çamaşırlarım balkonda don olur mu?

* Tatile gitmeyi planlıyoruz, havalar bozar mı? Boşuna para harcamayalım. (15 gün öncesinde)

* Bahçemde davet vereceğim, hava nasıl olacak?

- Yağış bekliyoruz.

- Peki bir şey yapamaz mısınız? (Torpile o kadar alışmışız ki hava için bile istiyoruz)

feliselif@yahoo.com

Elif Ergu

www.superbahis.com

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır