kapat
21.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.sahibinden.com
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ALİ BAYRAMOĞLU(abayramoglu@sabah.com.tr )

Kritik gün...

Bugün kritik, daha doğrusu önemli bir gün olacak... "Ulusal güvenlik" tartışmasının gölgesinde tarafların yüz yüze gelecekleri bir MGK toplantısı arifesindeyiz.

Asker bildirisindeki üslubu rahatlıkla sindiren, tartışma fikrinden bile ürken Cumhurbaşkanı ve Başbakan, tartışmanın bitirilmesinden yana. MGK toplantısından çıkan her kararı, parti politikası haline dönüştürme alışkanlığı edinen MHP'nin "askercil tavır"dan medet umduğu da ortada...

Geriye sadece Yılmaz kalıyor... Ona yönelik beklenti de belli: Destekçileri de, muhalifleri de; farklı niyetlerle, Yılmaz'ın, açtığı tartışmanın sorumluluğu taşımak zorunda olduğunu söylüyor.

Peki ne olacak, ne olmalı?

Hemen belirtelim:

"Tayin edici olan" Yılmaz'ın tartışmayı MGK'da sürdürüp sürdürmemesi değildir. Meclis açıldıktan sonra özellikle "anayasa değişiklikleri konusunda alacağı tavır"da, daha da önemlisi, "ulusal güvenlik tanımının yeniden yapılanmasına yönelik yasama faaliyetine girişip girişmeyeceği"ndedir.

Ayrıca olup bitecekleri değerlendirmek açısından, mevcut "güç oyunu"nu da göz ardı etmemek gerekir: Silahlı Kuvvetler uzun süredir ilk kez yaptığı bir açıklama sonrası, "siyasete müdahale açısından meşruiyet sıkıntısı" çekti. Yine uzun süredir ilk kez bir siyasetçi ordunun çıkışıyla birlikte geri adım atmadı, tersine yaptığı ikinci bir açıklamayla milli güvenlik meselesinin siyasetin, siyasetçinin işi olduğunu ve tartışmanın bu çerçevede sürdürüleceğini söyledi. Ve bu açıklamasıyla "askeri geri durmaya" itti.

Şimdi ortada, eskiye oranla son derece olumlu ve anlamlı tam bir denge hali var.

Taraflar, bu dengenin aleyhlerine bozulmasına yol açacak; çıkacak bir krizin kendi üzerine kalması anlamına gelecek "sert bir girişim"de bulunmayacaktır. Yani bir taraf, karşı taraf devreye girmeden konuyu "çatışma boyutu"na sürüklemeyecektir. Ancak bu denge, tartışmanın MGK'da alevlenmeyeceği anlamına gelmez. Daha da öte, ulusal güvenlik meselesinin bundan böyle "siyasi sistemin merkezinde yer alacak en kritik konu" olacağı gerçeğini ortadan kaldırmaz.

Zira konu ulusal güvenlik meselesinin "teknik yönleri"yle sınırlı olmayıp, "rejimin işleyişi ve ilkeleri açısından asker-sivil ilişkileri dengesi"ni de kuşatacak bir konudur. Ulusal güvenlik ve ardındaki rejimin askeri niteliği tartışması sadece ilkeler açısından değil, çıkar ve fayda çatışmaları açısından da "merkez" olacağa benzemektedir.

Nitekim Mesut Yılmaz'ın oya tahvil etmeyi hesapladığı kentli ve değişimci parti imajı, bu çerçevede HADEP dahil çeşitli siyasi gruplarla seçim ittifakına gitme hesabı, buna karşılık ordunun Yılmaz'a yönelik yolsuzluk dosyalarına hız kazandırma ihtimali ve bu çerçevede çıkacak gerilimler de, temelde bu konu etrafında dönecek gibi görünmektedir.

Umarız, fayda ve çıkar kavgası bu kez bir işe yarar, ilke ve kural alanında yeni ortak paydaların doğmasına yol açar...

Aslına bakılacak olursa, bunun gerçekleşebilmesi için, tartışmayı sadece Yılmaz'ın değil, tüm siyasetçilerin taşıması gerekiyor. Bu, siyasetçilerin Demirel'vari "bildiri beni hedef almadı ki, o zaman bana ne!.." tavrını bir yana itmeleri ve "siyasi alanın özerkliğini kayıtsız şartsız savunma"ları demektir. Bu, 12 Mart'ın, 28 Şubat'ın faturasının sadece birkaç siyasi partiye değil, tüm partilere ve ülkeye çıktığını unutmamak demektir.

Bu, askerin çıkışının hukuk devletine uygunsuzluğunu gözardı eden, ulusal güvenliğe ilişkin kararların doğru olup olmadığına bakarken, bu kararların doğru yapılar çerçevesinde ve doğru kurumlar tarafından alınıp alınmadığını aklına bile getirmek istemeyen, tartışmayı "yersiz ve zamansız" olarak değerlendirirken "yersiz ve zamansız" bir iş yapan Sezer'i örnek almamak demektir.

Kimse unutmasın, ülkenin önünde kullanması gereken bir şans var...

www.superbahis.com


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır