Pozitif gelişmelere odaklanıp, umutsuzluk perdesini aralamaya ne dersiniz? Ben öyle yapıyorum bugün. İş dünyasında bugünlerde hiç insanın içini rahatlatan, güzel bir hikaye çıkmıyor diye düşünürken, bazı pozitif gelişmelere odaklanıyorum. Bunlar neler mi? Anlatayım. Örneğin siz bu satırları okurken, İstanbul'daki Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde dünyanın 70 ülkesinden gelmiş olan 2000 doktor 2001 Uluslararası Organ Nakli Kongresi'nde, organ nakli konusundaki son gelişmeleri ele alıyor olacak.
Kongrenin sponsorluğunu üstlenen ilaç şirketi Novartis'in Genel Müdürü Erman Atasoy, büyük uğraşılardan sonra kongreyi İstanbul'da gerçekleştirmeyi başarmış.
Texsas Üniversitesi'nden Prof. Dr. Barry Kahan'ın katkılarıyla her yıl yapılan bu kongreye genelde Amerika ev sahipliği yapıyormuş. Atasoy heyecanlı. Önümüzdeki yıl için de kemik erimesi konusunda önemli bir kongrenin daha Türkiye'de yapılması için söz aldıklarından bahsediyor. Novartis, zaten bu yılın Mart ayında Alzheimer Kongresi'ni de İstanbul'da düzenlemiş ve 900 yabancı doktor da Türkiye'ye gelmiş. Türkiye'nin kongre turizmini geliştirmesinin ne kadar önemli olduğu ortada. Turizmin çeşitlendirilmesi, turizmden 12 ay gelir elde edilmesi anlamına geliyor ki, bu kongreler de bu amaca büyük hizmet ediyor. Öğrendiğime göre, gelen doktorlar için aynı zamanda kültür turu da yapılacak, İstanbul'un tarihi mekanları gezdirilecekmiş. Bence bu kongrenin bir önemli özelliği daha var. O da şu. Şayet kongre başka bir ülkede yapılıyor olsaydı, ekonomik kriz nedeniyle fazla sayıda Türk doktorun bu toplantılar için yurtdışına gitmesi mümkün olmayacaktı. Hiç değilse şimdi onlar da kongre sayesinde yeni gelişmeleri izleme şansına kavuşuyorlar.
Garanti Bankası sponsorluğunda yapılacak olan Avrupa Basketbol Şampiyonası da 10 gün sonra başlıyor. Yüzlerce yabancı gazetecinin de bu önemli spor olayı için İstanbul'a geleceğini düşününce, tanıtım için inanılmaz bir fırsat daha çıktı diyebilirim.
Önemli toplantılara gelince...Yeni bir ürünün dünyadaki ilk tanıtım (world premier) toplantısının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya gerek yok. İsmi şu anda gizli tutulan büyük bir şirket, piyasaya sunmadan önce, iki yeni ürününün dünya lansmanını İstanbul'da gerçekleştirme kararı almış.
Eylül ayında yapılacak olan toplantı mekanı için İstanbul'un, Avrupa'nın bir çok kentiyle rakip olduğunu öğreniyorum. Sonuçta bu önemli toplantıya da Türkiye'nin evsahipliği yapmasına karar verilmiş. Toplantı için dünyanın 16 ülkesinden 200 gazeteci de İstanbul'a gelecek. Bundan daha iyi bir Türkiye tanıtımı olabilir mi? Belli ki Türkiye'nin tarihi zenginliği İstanbul'un seçilmesinde önemli etken olmuş. Bu fırsatı kaçırmamalı ve 200 yabancı gazeteciye iyi bir Türkiye tanıtımı da yapılmalı diye düşünüyorum. Tabii şirketin en tepesinde bulunan yöneticilerinin bu vesileyle İstanbul'a geliyor olması da ayrı bir önem taşıyor. İki önemli toplantı ve gala yemekleri için İstanbul'un en güzel mekanlarını seçmeye çalışan şirket, sürprizlerin olduğu programın detaylarını şimdilik saklı tutuyor. En önemlisi yabancı gazetecilere toplantılar dışında kalan vakitlerinde İstanbul'un tarihi ve doğal güzelliklerinin gezdirilecek olması.
Tüm bu gelişmeleri üst üste koyunca iş dünyasında bir kıpırdanma olduğunu söylebiliriz. Yeterli değil tabii ama en azından ümid verici. Yakında başlayacak olan Bilişim Kongresi de bu açıdan bakınca büyük önem taşıyor. Dikkatle takip etmekte fayda var.
Magazin
