  
MGK'nın en kritik toplantısı
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde tayin, terfi ve emekliliklerin gerçekleştiği ağustos ayında yapılan olağan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılarının gündemi genellikle hafif tutulur ve emekliye ayrılan komutanların son kez katılacağı bu toplantılar onlar için bir tür veda toplantısı niteliğinde geçerdi. Ancak bu kez durum çok farklı. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın partisinin kongresinde başlattığı "ulusal güvenlik" tartışması resmi gündemde yer almamasına karşın bu toplantının en hassas bölümünü oluşturacak gibi gözüküyor.
Mesut Yılmaz'ın kongre konuşmasının ardından Genelkurmay Genel Sekreterliği'nin yayınladığı, Yılmaz'a, hükümete ve ekonomik duruma ilişkin çok ağır eleştiriler içeren bildirinin yarattığı gerilimin henüz sıcaklığını koruduğu bir ortamda yapılacak olan toplantının oldukça elektrikli bir atmosferde gerçekleşeceği beklentisi hakim Ankara'ya.
Şimdi bu gerilimi düşürmek, havayı yumuşatabilmek, MGK'nın asker kanadının bu tartışmayı Kurul gündemine getirmemesini sağlayabilmek için hem Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in hem de Başbakan Bülent Ecevit'in yoğun çaba harcadıkları gözleniyor. Askerler ise geçen hafta yayınladıkları bildirinin ardından tam anlamıyla sessizliğe bürünmüş durumda.
Ecevit: Bu tartışma bitmeli
Dün konuştuğumuz Başbakan Bülent Ecevit'e, bu gelişmeleri ve kaygıları anımsattığımda şu yanıtı veriyor:
"Evet toplantının biraz kritik geçeceği anlaşılıyor. Ama, bu ulusal güvenlik tartışmasının da artık kapanmış olması gerekir. Çünkü, haziran ayında gözden geçirildi, güncelleştirildi Milli Güvenlik Belgesi. Günün iç ve dış koşulları göz önüne alınarak 1998 yılında sayın Mesut Yılmaz'ın Başbakan olduğu dönemde karara bağlanan belgede son gelişmelere göre hafif bazı düzeltmeler ve değişikliklerle bazı yenilikler yapıldı, ana doğrultuyu değiştirmeden güncelleştirildi. Bunların tartışıldığı o toplantıda sayın Mesut Yılmaz da dahil hiç kimsenin itirazı olmadı, değişiklikler olduğu gibi kabul edildi."
Ecevit, açıkça ifade etmiyor ama, Yılmaz'ın haziran ayındaki resmi toplantıda hiç itiraz etmediği ulusal güvenlik belgesini partisinin kongresinde tartışmaya açarak askerle hükümet arasında bir gerilime neden olmasından rahatsız.
"Sıra demokraside"
Peki Yılmaz'ın bu tartışmayı açmasının asıl nedeni Avrupa Birliği'ne hazırlık çalışmalarının yavaş gitmesinin, demokratikleşme ve insan hakları konularında mesafe alınamamış olmasının etkisi olamaz mı?
"Hayır" diyor Ecevit:
"AB ile ilgili çalışmaların yavaş mı hızlı mı gittiği henüz belli değil. Çünkü Meclis'in bundan evvelki toplantı döneminde gündem belliydi. Ekonomi ile ilgili yasalar öncelikliydi ve gündemi esas olarak bunlar kaplamıştı. Şimdi sıra insan hakları ve demokratikleşme ile ilgili yasa değişikliklerine geliyor. 17 Eylül'de toplanması öngörülen Meclis bu yeni dönemde bu konulara ağırlık verecek. Ekonomi ile ilgili yasalar büyük ölçüde tamamlandığı için artık ağırlık demokrasi ve insan hakları konularında, AB'ye hazırlık çalışmalarında olacak. Eksiklik yeni toplantı yılında giderilir. Onun da içeriğini, gündemini büyük ölçüde sayın Mesut Yılmaz hazırladı. Yani daha bu konularda geri adım atılıyor, Avrupa Birliği'nin beklentileri karşılanamıyor gibi konuları tartışabilecek aşamada değiliz. Çünkü bu henüz sınanmadı. Yalnız şu sınandı; Sayın Mesut Yılmaz'ın koordinasyonunda hazırlanan Ulusal Programa koalisyon ortaklarından hiçbir itiraz gelmedi. Hatta genelde toplumdan da itiraz gelmedi..."
"Askerlerden bir itiraz geldi mi?" sorusunu da çok net yanıtlıyor Ecevit:
"Hayır askerlerden de bir itiraz gelmedi. Zaten MGK Genel Sekreterliği de bu hazırlık çalışmalarına katılmıştı. Yani şu sırada AB üyeliği, demokratikleşme ve insan hakları konularında karamsar olmak için bir neden yok."
Sezer huzursuzluk istemiyor
Başbakan Ecevit, ulusal güvenlik tartışmaları konusunda düne kadar sessiz kalan, izlemekle yetinen Cumhurbaşkanı Sezer'in dün, dış politika danışmanı Tacan İldem aracılığıyla görüş bildirmesini de "O da herhalde yeni bir huzursuzluk çıkmasın istiyor. O kaygıyla tartışmaya girmiş olabilir" diye değerlendiriyor.
Peki bütün bu ortamı yumuşatma, gerilimi düşürme çabalarına rağmen 21 Ağustos Salı günü yapılacak olan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ulusal güvenlik tartışması yeniden alevlenir mi, yeni gerilim tırmanabilir mi? Böyle bir ihtimal var mı?
Gönül rahatlığıyla "yok" diyemiyor Başbakan, "Olmamasını tercih ederim" yanıtını veriyor...
Ekonomide yapay bunalım
Başbakan Bülent Ecevit ekonomideki son gelişmeler, borsa ve döviz piyasalarındaki istikrarsızlığı değerlendirirken de şunları söylüyor:
"Aslında çok yapay bir bunalım ortamı sürdürülmeye çalışılıyor ekonomide. Yapay bir güvensizlik ortamı yaratılarak işte bu faizden veya dövizden kolay para kazanma alışkanlığını sürdürmek isteyenlerin girişimleri olabilir. Yoksa bugün yabancı gözlemciler bile artık ekonomide olumlu gelişmeler olduğunu söylüyorlar. Yani iyimser olmak için, iyimserlik yolunda adımlar atabilmek için her olanak var. Ama böyle bir genel güvensizlik havası yaratılmaya çalışılıyor."
Acaba piyasalar bu dalgalı kura alışamadıkları için direnç mi gösteriyor, o nedenle mi işler yoluna giremiyor?
"Evet o da olabilir. Ama bu politikadan geri adım atmak da çok zor artık. Ama tabii bu konularda yeniden bir değerlendirme yapmamız gerekiyor anlaşılan. Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından bu konuları genel olarak kapsamlı bir değerlendirmeye almamız gerekiyor..."
|
Magazin
