kapat
18.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.sahibinden.com
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
LEYLA UMAR(lumar@sabah.com.tr )

Nixon'ı korkutan adam

1970'lerde ABD'de Watergate Skandalı'nı Başkan'ın baskılarına rağmen yöneticisi olduğu Washington Post'ta patlatan Ben Bradlee 80'inci yaşını İstanbul'da kutladı

Yolu Washington'dan geçen Türkler'in mutlaka buluştukları Cities (Kentler) lokantasının sahibi Sahir Erozan'ı çocukluğundan beri tanırım. Nadir Nadi'nin eşi Berin Nadi'nin yeğeni, ünlü şair Celal Sahir'in torunudur.

Üniversite yıllarını ABD'de geçirirken ve Washington'daki ünlü politikacıların uğrak yeri olan bir bar-cafede çalışırken sevimli kişiliği ile herkesin sevgisini kazanan Sahir Erozan Cities'i açmıştı.

Özellikle Clinton ve çevresi tarafından çok sevilen Sahir Erozan, Başkanlık Kampanyası'nda Clinton'a maddi manevi destek vermişti. Seçim zaferinin kutlamaları için büyük bir davet veren Sahir Erozan Demokrat Partinin 2'nci adamı Gebhardt'ı Türkiye'ye bizzat getirmiş, 40 kişilik bir akşam yemeğinde basından bazı arkadaşları tanıştırmıştı. O gece konuşmasında Gebhardt, Sahir'e uzun uzun övgüler yağdırmış, bendenize de iki ay sonra en yakın dostu Clinton'la uzun bir röportaj ayarlayacağına dair yeminler etmişti. Tabii her yerdeki her politikacı gibi o sözü unutmuştu.

Sahir, Washington'daki politikacılarla çok yakın ilişkide olmasına rağmen onlarla ve ünlü gazetecilerle arasına saygılı bir mesafe koymasını daima bilmiştir. Bu yüzden kim gelirse gelsin, onları Türk usulü ağırlar, Amerikalı gibi davranır. Geçen yıl, 6 aylık bebekleriyle Bodrum'a gelen Christian Amanpour ve Clinton'ın basın sözcüsü, eşi James Rubin'le birlikte bütün gün Patmos Adası'nda olduğumuz halde Sahir, benimle yakınlığından onlara hiç bahsetmedi; haklı olarak kendi işim ile beni başbaşa bıraktı.

ÜNLÜLER YAĞIYOR
Sahir kâh Washington'dan ettiği bir telefonla, "25 kişilik siyasi bir grup getiriyorum, mutlaka tanımalısın" der, kâh Bodrum'dan arayıp annesi için müthiş bir zevkle yaptığı Maça Kızı Otel-lokantasını mutlaka görmemi ister. Sahir ne zaman telefon ederse mutlaka hoş bir şey yaşatacağını bilirim.

Nitekim Perşembe akşamı Boğaz'daki yalı katında verdiği davette tanıştığım insanlar tahminimi doğruladı. Hatırlarsınız: "All The President's Men" (Başkanın Adamları) adlı filmde Watergate rezaletini ortaya çıkararak zamanın başkanı Nixon'u istifaya zorlayan iki gazeteciyi Dustin Hoffman'la Robert Redford canlandırmıştı. Bu film sık sık televizyonlarda tekrarlanır.

ASIL KAHRAMAN: BRADLEE
Washington Post gazetesi Watergate olayına kadar 5'nci sınıf bir gazeteydi. İki cin gazeteci bütün kanıtlarıyla Watergate olayını gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ben Bradlee'nin önüne koydular. Bomba gibi Washington'un ortasına düşen haberin gazeteye girmemesi için Nixon'nun adamları şiddetli baskılarına tehditlerini de kattılar. Ancak Ben Bradlee hiçbir baskıya boyun eğmedi; haberi bastı. Tabii bu cesaretinin destekleyicisi kısa bir süre önce ölen W. Post gazetesinin sahibi Katherine Graham'di. ABD'yi sarsan olayın yayınlanması Washington Post Gazetesi'ni beşincilikten birinciliğe çıkardı. Bugün New York Times ve W.Post ABD'nin en saygın gazeteleri olarak yayınına devam ediyor. Ve bu kararı veren Ben Bradlee 80'inci yaş gününü kutlamak için Türkiye'yi seçti. Yakın dostu Sahir Erozan da onu ve arkadaşlarını evinde ağırladı. Dün Bodrum'a uçan grubu ağırlamayı Bodrum'da sürdürecek.

Ben Bradlee pazılarını sıkıp çocuk gibi; "Bakın, bakın hâlâ nasıl dinçim" diyen çok neşeli bir adam. Basından uzaklaşmış ama 3 kitaba imza atmış; yenisi yolda. Türkiye'yi sevdiğini, sık sık gelmek istediğini ve yaş gününü bu yüzden Güney'de geçireceğini söylüyor. Zayıf kalmanın erdemlerinden bahsederken Sahir'in her davetinde yaptığı gibi evin terasında Köşebaşı Kebapçısı'nın hazırladığı şişkebapları iştahla atıştırdı.

BAŞKANLARI TERLETEN LEHRER
Davetin çok önemli bir konuğu da PBS'in (Amerika'nın en saygın ulusal televizyonu) anchorman'i Jim Lehrer'di. Amerikan Başkanları'nın seçimler öncesindeki tartışmaları yöneten Jim Lehrer son derece babacan bir adam. Kameralar önünde başkan adaylarını terleten Lehrer roman yazarı eşi Sally Queen'ni tanıştırırken: "Washington Post Gazetesi'nin seçkin yazarlarından biridir" diye takılıyordu. Watergate'i ortaya çıkaran gazeteci Bob Woodward o kadar asık suratlı biriydi ki; filmde onu canlandıran Robert Redford'la tanışmayı tercih ederdim. Eminim, Sahir, hatırımı kırmaz, bundan sonraki ilk davetini Robert Redford onuruna verir.

www.superbahis.com


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır