Win-Türkçe
ASCII

GELECEK KORKUSU
İn-cin top oynayan Türkbank şubelerindeki banka çalışanları, her gün yüzlerce işlem yapmaya alışkın oldukları bankoların arkasında sessizce "mesai saatinin dolmasını" bekliyor. Geleceğin belirsiz olmasından duydukları endişeye, "mesleklerini kaybetmenin hüznünün" de eklendiğini anlatan çalışanlar, dinamik bir sektör olan bankacılıkta işsizliğin daha zor olduğunu belirtiyorlar. Türk Ticaret Bankası çalışanları, yasal güvenceden yoksun olduklarını, diğer bazı bankalarda olduğu gibi "havuz kapsamına" da alınmadıklarını belirterek, içinde bulundukları belirsizliğin bütün yaşamlarını olumsuz etkilediğini kaydediyor. Ankara'nın iş yoğunluğu en fazla olan caddelerinde bulunan Türk Ticaret Bankası şubelerinde, yoğun bir sessizlik göze çarpıyor. Çalışanlar, özellikle işlem yoğunluğunun arttığı 11-15 arası saatlerde alıştıkları müşteri trafiğinin artık yaşanmaması nedeniyle "son derece hüzünlü geçtiğini" anlatıyor.

Türk Ticaret Bankası çalışanları, işlerin kaybetme endişesinin yaşamlarını olumsuz etkilediğini belirterek, "Geleceğimizin ne olacağını bilmiyoruz"diyorlar. Havuz kapsamına da alınmadıklarına dikkat çeken çalışanlar, "Çalışırken işsizlik yaşamanın zorluğunu çekiyoruz" dediler.

PIRILTILI BANKANIN SÖNÜŞÜ
1997'den bu yana Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Türkbank'a, devlet 1 milyar doların üzerinde fon aktardı. Bu arada oldukça olaylı bir özelleştirme süreci de geçiren Türkbank, aktarılan tüm kaynağa rağmen toparlanamadı. Hükümet, bankanın tasfiyesi kararını da böyle bir sürecin sonunda aldı. Oysa banka çalışanları açısından bakıldığında BDDK'nın 1 Temmuz 2001 tarihinde aldığı karara kadar bilançosu "pırıltılı" bir görünüm sergiliyordu. 258 şubesi bulunan Türkbank "açık pozisyon riski bulunmayan tek banka" niteliğindeydi. 2001 yılının ilk altı ayında 30 trilyon lira kar etmeyi hedefleyen, yıl sonunu da karlı kapatması beklenen bankanın, bütün kanuni takiplerine "karşılık" ayırdığı, geçmiş yıl zararları için de ihtiyatlarından gerekli karşılıkları ayırdığı belirtiliyor.

Özsermayesi 200 trilyon lira olan Türkbank'ta 3 bin 664 kişi çalışıyor. Bankaın 7 bin de emeklisi bulunuyor. Bankada, bu emekliler tarafından kurulan Türkbank Munzam Sandığı'nın da hissesi var.

Kayıtlara göre, banka, kamu ve fon bankaları içerisinde TL ve yabancı para maliyeti en düşük seviyede olanı. Banka uzun süredir Hazinenin atadığı yöneticiler tarafından yönetiliyor.

TASFİYEDE SON SÖZÜ 'HUKUK' SÖYLEYECEK
BDDK, 15 Haziran 2001 tarihinde aldığı kararla 1 Temmuz 2001 tarihi itibariyle Türkbank'ın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasına, bankanın tasfiyesinin gerçekleştirilmesi ve yürütülmesi için TMSF'nin yetkili kılınmasına karar vermişti. Türkbank avukatları Selim Sarıibrahimoğlu ve Özgün Öztunç, bu işleme itiraz ederek Danıştay 10. Dairesine başvurdu ve "yürütmenin durdurulması"nı istedi. Danıştay, bankayla ilgili olarak, 28 Haziran 2001 tarihinde "yürütmeyi durdurma" kararı verdi. Bu karara BDDK itiraz etti. Dava "yürütmeyi durdurma" kararından 18 gün sonra 10. Daire'de yeniden görüldü. Daha önce 1'e karşı 4 oyla "Yürütmenin durdurulması" yönünde karar veren 10. Dairenin bu kez 2'ye karşı 3 oyla "yürütmenin durdurulmasına gerek olmadığı" yönünde karar verdi. Avukat Selim Sarıibrahimoğlu, aynı dairede görülen davada ilk karardan 18 gün sonra gerçekleşen, bu oy değişikliğinin dikkat çekici olduğunu söyledi. Sarıibrahimoğlu, Dava Daireleri Genel Kurulu'na gideceklerini ve son kararın orada alınacağını bildirdi. Ayrıca, Türkbank Munzam Sandığın yönetimi, bankanın kapatılmasını önlemek için hem Fon'a, hem de IMF'e başvuruda bulundu. Ancak, Danıştay, "yürütmenin durdurulması" yönündeki kararı BDDK'nın başvurusu üzerine iptal edildi ve "tasfiye" süreci yeniden işlemeye başladı.

Mehmet ÇETİNGÜLEÇ