kapat
18.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.sahibinden.com
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Fuat Saka'nın "Perçem Perçem" romantizmi...


Tam on yıl öncesi, o Hamburg'tan gelmiş, ben İstanbul'dan... Kopenhag'da bir kilise avlusunda buluşmuşuz...
O sahnede, ben eşim Bilge ve Duygu Asena ile zamanın Cumhuriyet muhabiri Ferruh Yılmaz da izleyiciler arasında... (Sahi, şimdi dünyanın hangi iklimindedir Ferruh Yılmaz?)

Başında el örgüsü bir bere, boynunda allı güllü mendil, elinde gitarı...

Kilisenin sahnesinde ondan başka Alman, Danimarkalı, Türk müzisyenler...

Özellikle de Karadeniz yöresinden Anadolu türkülerini caz formatında söylüyorlar...

Konserden sonra kilise papazının evine gidilmiş, muhteşem bir finalle türkülere orada devam edilerek güneşin kulağı kızartılmıştı...

O yıllar, Türkiye'de adı biliniyor muydu?

Pek sanmıyorum.

Ve geçen günlerde Babylon'da yüz yüze geldik.

Çoğunluğunu Karadenizliler'in oluşturduğu bir konser gecesi...

Konser arasında kuliste konuştuk.

Almanya günlerinden, Danimarka turnesinden söz ettik.

Bir endişesi, merakımın mağarası içinde iz bıraktı:

"Artık, lazutlar söylemek istemiyorum."

Çünkü Karadenizli hemşehrileri "lazut"lara kilitlenmiş, o ise bu kilidi kırmak niyetinde, bunun için de yeni arayışların izinde...

"Lazut", deyince Fuat Saka'dan söz ettiğimi anladınız.

Babylon'daki o konserinde "lazut"lara ağırlık vererek bir repertuar sundu ama, meğer son üç yıldır sevdanın, aşkın ve romantizmin dünyasında bir geziye çıkmanın düşü ve düşüncesinde imiş...

Konser arasında on yıl öncesinin hatırasını yâd ederken bunları da konuştuk.

UCUZ DEĞİL
İşte o gece, Saka'nın bu düş ve düşüncesinin ürünü olarak "Perçem Perçem" adını verdiği albümü şimdi elimizin altında, kulağımızın ses hazinesinde...

Albümde sekizinin söz ve müziği Fuat Saka'ya, biri anonim, enstrümantal ikisinin de Ayhan Evci'ye ait 11 parça yer almakta...

Saka, bir şair müzisyen...

Üstelik de duygusallığın ucuzluğuna kapılmayan bir şair...

Kanıtı da bestelediği şarkıların sözleri...

Günümüzün ucuz "lakırdı"lı pop müziğinde yoksa kim anlardı söylediklerini:

"Rüzgârlar sevişmeleri

Okşarken sevincinden

Yıldızlar karanlıkta

Aşkımıza ışıldardı

Yanardı kelimeler

Ardından sevmelerin"

"Perçem Perçem" albümü benim gibi, hem şiiri, hem müziği sevenlere...

Haftanın Kitabı

Sokak
15yıl hapishanede komada kalan bir baba; aynı sürede babasının komadan uyanmasını bekleyen bir genç kız; hayatını geceleri komedyenlik yaparak kazanan bir kitapçı; mahalle marketinde kasiyer kıza âşık bir delikanlı; sevgilisinin ölümünün ardından sokaklara düşerek azar azar intihar eden bir başka âşık ve oğlunun geçmişini görkemli bir cenaze töreniyle gömen bir anne...

Nijeryalı Biyi Bandele, ilk romanı "Sokak"ın iskeletini işte bütün bu insanların yaşadıkları üzerine kuruyor.

Güncel Yayıncılık tarafından Murat Sağlam'ın çevirisiyle Türkçeye kazandırılan "Sokak", John Berger'in deyişiyle "Aşkın tutsaklığına ve özgürlüğüne adanmış" bir roman niyetine okunabilir.

Haftanın Vitrini
* Bekleyiş: Ha Jin'in 1999 Amerikan Kitap ve geçen yıl PEN/Faulkner ödüllerini alan romanı... (Epsilon Yayıncılık)

* Yaşam Yankılandığı Yerden Sürer: M. Mazhar Alphan'ın yeni şiirlerini bir araya getiren kitabı. (Toplumsal Dönüşüm Yayınları)

* Reisülküttaplık: Dr. Recep Ahıskalı, Osmanlı bürokrasinin önemli bir mevkiine ışık tutuyor. (TATAV Yayınları)

* Yaralı Kalmak: İbrahim Yıldırım'ın "Eylül'den Sonra" adını verdiği üçlemesinin ikinci romanı... (Sel Yayıncılık)

* Türkiye'nin Pasteur'u: Firdevs Gümüşoğlu'nun Türkiye'de modern mikrobiyolojinin öncülerinden Dr. Z. Muammer Tunçman üzerine çalışması... (Berfin Yayınları)

* Buradan Böyle: Erol Göka'nın Türkiye'de yaşanan "hayatın psikososyopolitiği"ne psikiyatri cephesinden bakan yazıları... (Okuyanus Yayın)

* Renkli Günler: Yves Simon'un müzik ve yazının imkânlarıyla yoğurduğu romanı... (Everest Yayınları)

* Haydar Bey ve Masallar Anlatıcısı Şehrazat: Nejat Elibol'un düş ile gerçeği harman ettiği iki ciltlik romanı... (Scala Yayıncılık)

* Londra Şiirleri: Sefa Kaplan'ın, bir dönem zorunlu olarak yaşadığı Londra'da yazdığı "gurbet" şiirleri... (Yapı Kredi Yayınları)

* Cumhuriyet Halk Partisi: Yılmaz Gülcan, 1923'te kuruluşundan 1946 kadar geçen sürede CHP'yi irdeliyor. (Alfa Yayınları)

rdurbas@mynet.com.tr

Refik Durbaş

www.superbahis.com

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır