 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
Aaa! İstanbullular sokakta öpüşüyor 
Coca-Cola'nın gençlik günleri için 24 Diyarbakırlı öğrenci İstanbul'daydı. Uçağı, denizi, Dolmabahçe'yi ilk kez gören Ünzile insan dölü / On kardeş beşi ölü / Büyüdükçe un ufak / Ve gelir de görücü / Korkar durur gitmez / Köyün en son çitine / İnanır o sınırda / Dünyanın bittiğine... Aysel Gürel'in sözlerini yazdığı, Sezen Aksu'nun söylediği ve 1986'da hit olan 'Ünzile' şarkısı, Diyarbakırlı bir genç kızı anlatıyordu. Aradan tam 15 yıl geçti... Peki 'Ünzile'nin hayatında neler değişti? Değişen çok şey var. Coca-Cola'nın Gençlik Gezisi etkinlikleri kapsamında yarısı kız 24 Diyarbakırlı çocuk, Ankara, İzmir ve İstanbul'u görme fırsatını buldular. Hepsiyle tek tek konuştuk. Hayatlarında değişenleri ve değişmesini istedikleri şeyleri öğrendik. Her şeyden önce şunu söylemeli; 'Ünzile'ler artık köyün son çitine gitmekten korkmuyor. Artık aileler kızlarını okula ve Diyarbakır'ın dışına, bir gençlik gezisine bile gönderiyorlar... YAŞAMAK YOK OKUMAK VAR Bu gençler, Diyarbakır Valiliği İl Eğitim Müdürlüğü kanalıyla merkez ve 11 ilçeden seçilmiş: Silvan, Silopi, Kulp, Kocaköy, Çüngüş... Bir bölümü yedinci bir bölümü ise sekizinci sınıfta okuyorlar. Tam ergenlik çağındalar. Ve tabii ki çok soru soruyorlar. Çoğu doktor olmak istiyor. Ama kural şu: Büyük şehirde oku, memleketinde hizmet ver! Nedenini sorunca, "Çünkü İstanbul'un insanları çok garip trafiği ise çok sıkışık" diyor biri, "İstanbul'da kaybolma tehlikesi var" diye atlıyor diğeri... Haksız da sayılmazlar! Doktor olmayı tercih etmeyenler avukat ya da elektrik mühendisi olmak istiyor. Mühendis adaylarının okulu bile belli: Boğaziçi. Şırnak Silopi'de yaşayan Abdurrahman Akbaş bu konuda şimdiden uzman olmuş. Kollarını ve kafasını hareket ettiren bir robot yapmış. "Çocukluğumdan beri elektroniğe ilgim var. Devrelerle uğraşıyorum. Deneme yanılma yöntemiyle robotu yaptım. Amerikalılardan ve Japonlardan esinlendim. Çünkü biz sahada seyirci konumundayız. Teknoloji alanında geriyiz. Japonya ve Amerika sürekli top oynuyor, biz izliyoruz. Halbuki üretici olursak gelişebiliriz" diyen Abdurrahman'ın cümleleri herkes gibi bizi de şaşkına çeviriyor. OKKAN'DAN SONRA Hepsiyle memleket sorunlarını konuşmak mümkün... Gaffar Okkan'dan sonra Diyarbakır'ın durumu hakkında konuşurken, yardımların kesildiğini, merkeze giriş çıkışlardaki aramaların arttığını, bazı görevlilerin tavrının değiştiğini anlatıyorlar. İlçelerden gelen çocuklar okullardaki öğretmen açığından şikayetçiler. Branş öğretmenleri yokmuş. Müzik ve ünlüler hususuna gelince. Tarkan Diyarbakır'da da bir numara... Arkasından Sezen Aksu geliyor. Mahsun Kırmızıgül ise Diyarbakırlı çocukların gönlünde taht kurmuş. Yılmaz Erdoğan'ı takip etmiyorlar. Hatta içlerinden "O Hakkarili, biz pek sevmeyiz" diyenler çıktı. Eşitlik, hak ve terör gibi yetişkin lafları bir yana, onlar hâlâ birer çocuk. İstanbul'da Tatilya'yı gördükten sonra memleketlerinde çocuk parkı yapılmasını istiyorlar. Son olarak ne söyleyeceksiniz dediğimde hepsi aynı yanıtı verdi: "Biz geldik ama geride kalanlar da var. Arkadaşlarımız da buraları görsün istiyoruz."
Batı ile Doğu farkı
* Çocukların hepsi İstanbul'da tehlikelere karşı uyarılmışlar. Ama onlar trafikten çok sokakta öpüşenlere şaşırdılar.
* Hepsinin okulunda en az bir tane bilgisayar varmış.
* Merkezden gelenler tam bir şehir çocuğu. Renkli camlı gözlükleri bile var.
* İlçedekiler yolların düzeltilmesini istiyor.
* Eğitim imkânı İstanbul'a göre daha düşük olduğu için sınavlarda ek puan verilmesini istiyorlar.
* Halkın yanında olan ve doğru söyleyen, milletin yararı için çalışan tüm siyasetçileri seviyorlar.
Çocuklar en çok sokakta öpüşenlere şaşırdı
SİBEL ARNA |
