kapat
11.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

banner
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ERDAL BİLALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )

Bağkur tefeci mi?

Amme alacaklarının tahsilini geciktiren, yüz binlerce esnafa eziyet eden Bağkur anlaşılan hesap da bilmiyor... Ya da tefecilerin bile vicdanına sığmayan faiz oranını kendi üyelerine reva görüyor...

Örnek mi?

İstanbul Gaziosmanpaşa'dan Şeref Çaylak, geçen yıl Bağkur'a gidip borç dökümü istiyor... Hesaplıyorlar ve prim+gecikme zammı dahil toplam borcunun 1 milyar 212 milyon 643 bin 332 lira olduğunu söylüyorlar...

Şeref Bey, taksitlendirmeden yararlanmak için bu yıl yeniden Bağkur'a başvurarak borç miktarını öğrenmek istiyor... Söylenen rakamı duyunca yüreğine iniyor: 6 milyar 239 milyon 825 bin 932 lira...

İtiraz ediyor... 1 milyar 212 milyon liralık borcun bir yılda nasıl olup da 5 milyar arttığını öğrenmek istiyor... Ama ne mümkün! Memur "Borcunuz bu kadar" diyor...

Peki; bu hesaba Bağkur Genel Müdürü Ferhan Kaptan ne diyor?

Tarikatçı müdür!
Devlet, şeyhlerle, tarikatlarla, laiklik karşıtı güçlerle mücadele ederken tarikat mensupları devletin kadrolarına yerleştiriliyor... Buralarda filizleniyor, dal budak sarıp büyüyor...

Bunun en çarpıcı örneği İstanbul Büyükşehir Belediyesi...

Vitrindeki isimlerden biri ise Hakan Farımaz adındaki Su Ürünleri Hal Müdürü...

1995 yılında Tayyip Erdoğan tarafından belediyeye alınan Farımaz, (ilk görevinin itfaiye memurluğu olduğu iddia ediliyor) sırasıyla Darülaceze Müdürlüğü, Su Ürünleri Hal Müdürlüğü, Mezbahalar Müdürlüğü görevinde bulunuyor ve bu yıl nisan ayında Gürtuna tarafından yeniden Su Ürünleri Hal Müdürlüğü'ne atanıyor...

Farımaz, Nakşibendi Tarikatı İskenderpaşa Cemaati'ne mensup... Yani tarikatçı... Üstelik geçen yıl vefat eden cemaat lideri Prof. Dr. Esat Coşan'ın en yakınlarından biri... Öylesine yakın ki; 5 Şubat 2001 tarihli Milli Gazete'de yayınlanan fotoğrafta görüldüğü gibi yanında duracak, hatta o konuşurken mikrofon tutacak kadar...

Aynı iddialar Mezbahalar Müdürü Cengiz Paçcı ile Sağlık Daire Başkanı Zeki Şendil için de ileri sürülüyor... Bu ikilinin de İskenderpaşa Cemaati ile çok yakın ilişkiler içinde oldukları iddia ediliyor...

Bütün bu gerçekler, "liberal, çağdaş ve laik" bir görüntü sergileyen veya sergilemek içir çaba gösteren Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'yı yıpratıyor...

Milyonlarca İstanbullu'ya "Eyvah! O da mı?" dedirtiyor...

DENİZ POLİSİ BALIK AVINDA!

Kısmetleri bol olsun!
Deniz polisinin bugünkü donanımı ve yeteneği ile ancak istavrit avlayabileceğini, insan kurtaramayacağını gündeme getirdim ya telefon yağdı... Arayanlar arasında Şehir Hatları İşletmesi'ne bağlı vapurlarda çalışan kaptanlar da vardı...

Sıradan vatandaşlar köprüden atlayan Gürkan Tatlıağaç'ı kurtarmak için yeterli çabayı göstermeyen deniz polisini eleştirirken, kaptanlar farklı iddiaları gündeme getirdi... İşte ismi bende saklı bir kaptanın iddiaları:

"Deniz polisinin teknelerinde insan kurtarma ile ilgili donanım yoktur... Hatta bazıları yüzme bile bilmez... Çoğu zaman Galata Köprüsü civarına demirledikleri veya kıyıya bağladıkları tekneden balık avlarlar..."

İstanbul Emniyet Müdürü (Vali) Hasan Özdemir'in bilgisine...

Polis araçlarına ihtiyacı olana akaryakıt veriliyor

Öönce Narkotik Şube Müdürü Nihat Kubuş arayıp, "Erdal Abi mesajı aldım ve Fatih Kocamustafapaşa Lisesi civarındaki hapçılar için özel bir ekip oluşturdum" dedi... Ardından İzmir Valisi Alaaddin Yüksel telefon etti... Polis araçlarına kısıtlı benzin verildiği yolundaki eleştirim için şunları söyledi: "Devletin tasarruf tedbirlerine tabii ki uyuyoruz... Ancak Vali olarak 3 konuda tasarruf yapılmaması gerektiğine inanıyorum; güvenlik, sağlık ve eğitim... İzmir Emniyeti'nde yaklaşık bin araç göreve çıkıyor... Bu araçlar ihtiyacı olan benzini her zaman alıyor..."

İzmir Valisi'ne İstanbul Narkotik Şube Müdürü'ne teşekkür ediyorum...

Serbest kürsü

Tantan bana da ev bulsun!
8 Ağustos'ta atv haberlerinde izlediğim bir haber beni hayrete düşürdü... Habere göre Saadettin Tantan Arnavutköy'de deniz manzaralı bir yalı dairesini 150 milyon liraya kiralamış... Biz Ortaköy'de oturuyoruz... Evimiz bırakın denizi, caddeyi bile görmüyor... Üstelik sobalı ve aylık kirası 250 milyon lira... Eylülde de zam yapacağız... Sayın Tantan acaba 150 milyon liraya böyle bir evi nasıl bulmuş? Rica etsem bizim için de böyle bir ev bulabilir mi? Dilara Metin

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır