kapat
11.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

banner
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
MURAT BİRSEL(mbirsel@sabah.com.tr )

İş çığrından nasıl çıkar?

David Stiebel imzalı "Konuştukça Batıyoruz" adlı kitabı (mutlaka hafta sonu okunacaklar listenize alın) karıştırıyordum...

Hani niyetim de memlekette "Kim kime ne dedi" diye dakika dakika takip edilen haberlerden biraz olsun uzaklaşmak, hafta sonu için hepimize bir parantez açmaktı.

O parantezi burada açıyorum...

Lakin yazıyı okuyunca göreceğiniz gibi, konuya girince parantez kapanıyor!

fYazar, Dr. David Stiebel, konferanslarında yaptığı bir deneyi anlatıyor...

Kitaptan aynen alıyorum:

Cüzdanımı açıp içinden yirmi dolarlık bir banknot çıkartıp, katılımcılara doğru tuttuktan sonra, "Bu yirmi dolarlık banknotu açık artırmaya çıkarıyorum. Katılmakta ya da izlemekte serbestsiniz. Seçim sizin. Ama, bu bahis gerçek. Bu yirmi dolarlık banknotu, bu salondaki birine vereceğim ve iyi para toplayacağımı düşünüyorum.

Şimdi kurallara geçelim: Bu odadaki hiç kimseyle gizli anlaşma yapamazsınız. Bahisleri dolar olarak artıracaksınız, sent olarak değil. Bu açık artırmayı diğerlerinden ayıran bir özelliği de var: En yüksek bahisçinin verdiği paranın yanı sıra, ikinci gelen bahisçinin de parasını alacağım. En yüksek bahisler Nancy'den dört, Bob'dan da üç dolar gelmişse, ikisi de bana parayı ödeyecekler ve Nancy, yirmi dolarlık banknotun sahibi olacak.

Şimdi, bu yirmi dolar için kim bir dolar veriyor?"

Sonuçları tahmin edebilirsiniz. Biri çıkar "üç dolar" diye bağırır. Bir başkası "dört dolar" diye bağırır. Ve bahis on üç doları bulana kadar insanlar artırmaya devam ederler. Ardından bahisçiler çekilmeye başlar. En sonunda geriye iki bahisçi kalır.

İşte o an, tuzağın farkına varırlar. Bahisçi daha fazla artırmazsa, ikinci olma ve tüm parayı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Arttırmaya devam ederse, birinci olabilir ama, bu sefer de yirmi dolarlık banknota sahip olmak için yirmi dolardan fazla para ödemek zorunda kalabilir.

Bahisçiler, genellikle, kaybetmektense, biraz daha artırmayı tercih ederler. Bu yüzden de birbirlerini geçmeye çalışırlar.

Sizce bahisler ne kadara çıkar?

On yedi dolar mı? On sekiz dolar mı? Bahislerin her zaman yirmi doların üzerine çıktığını duysanız şaşırır mıydınız?

Ama çıkıyor.

Yirmi dolarlık bir banknot için, bahisçilerin önce yirmi bir, sonra yirmi iki ve sonra yirmi üç dolar verdiklerini görmek, katılımcıları kahkahaya boğuyor. Bahisler ne kadar yükselirse yükselsin, mantık hep aynıdır: Her şeyi kaybetmektense, biraz daha artırmaktan ne çıkar?

Bu yüzden bahisçiler arttırmaya devam ederler. Bahislerin otuz beş dolara çıktığı bile olur.

En başarılı açık artırmamda, sizce bahis ne kadar yükselmiştir?

Berkeley, Kaliforniya Üniversitesi'nden gelen bir grup uluslararası ilişkiler yöneticisiyle bir açık artırma düzenlemiştim. Açık artırma yarım saattir sürüyordu ve iki bahisçi de, sinirden titremelerine karşın, pes edecek gibi değildiler. Bu yüzden, açık artırmaya son vermek için, son bahislerini bir kağıda yazmalarını istedim. Yalnızca, kaybetmeyi göze alacakları miktarı yazmalarını istedim.

Mısırlı bir adam, yedi bin beşyüz dolar teklif etti. Kaybetti.

Latin Amerikalı bir adam ise, on beş bin dolar teklif etti.

Bu açık artırmanın gerçek olduğunu hiçbir zaman unutmamak için bahis kağıtlarını sakladım. (Merak ediyorsanız söyleyeyim, bahis paralarını ben almam. Genelde bu paraları, kazananın en sevdiği hayır kurumuna çek olarak yatırırım ama, bu kez öyle yapmadım.)

Yirmi dolar açık artırması, birtakım önemli noktaları gösteriyor. Birincisi; harekete geçtiğinizde, karşınızdaki insanın nasıl bir tepki vereceğini gözden kaçırmak çok kolaydır. Üç ya da dört dolar karşılığında, yirmi doların sahibi olmak istersiniz. İyi bir pazarlık değil mi?

Bir başkasının sizin hareketinize nasıl karşılık vereceğini bir an olsun düşünmezsiniz. Düşük bir bahiste bulunursanız bir başka bahisçi sizden daha yüksek bir bahiste bulunacaktır -bu yüzden, bahisten çekilmek ya da daha çok arttırmak arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaksınız.

Bahiste bulunmadan önce, karşınızdaki insanın vereceği karşılığı düşünürseniz, sonuçları kolaylıkla önceden tahmin edebilirisiniz...

***
İşte hafta sonu için açalım dediğimiz parantez, böyle kapandı!

Kitabın adı: Konuştukça Batıyoruz.

Yazarı: Dr. David Stiebel

Çeviri: Deniz Akkuş

Yayınevi: Beyaz Balina

Kitap 83 hafta boyunca Amerika'da bestseller olmuş.

Okuyup okumamak size kalmış da...

Bilmekte fayda var...

Kitabın sırrı, iletişimin başarısızlığa uğradığı anda, problemlerin çözümü için anahtar sunmasında.

Aslında anahtar her birimizde var da...

Siz onu kilitlemede mi kullanıyorsunuz, yoksa kapıları açmada mı?

Mesele orada!

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır