YAVUZ DONAT
|
Manifesto
Bülent Arınç, perşembeyi cumaya bağlayan gece, saat 02.00'ye kadar Recep Tayyip Erdoğan'la birlikteydi... "Çalışmaları" bitince sorduk:
- Durum nedir?
Arınç "herşey tamam" diye söze başladı:
- Partiyi pazartesi de kurabiliriz, salı da, çarşamba da.
Parti kurulunca "ilk dört gün neler yapılacağını" bile programa bağlamışlar.
Birinci gün:
Sabah saat 10.00'da kuruluş dilekçesinin İçişleri Bakanlığı'na verilmesinden sonra, uygun bir salonda, sinevizyon gösterisi... Ve kurucuların basına tanıtılması.
İkinci gün:
Milletvekillerinin partiye katılım töreni.
Üçüncü gün:
Genel Başkan ve diğer yöneticilerin seçimi.
Dördüncü gün:
Anıtkabir ziyareti... Ardından, Meclis'te grup toplantısı... Sonra da "basının önüne" çıkış.
***
Arınç'a sorduk:
- Yeni parti "Made in Fazilet" damgasını mı taşıyacak?
Aldığımız yanıt:
- Yüz kadar kurucu olacak... Hiçbiri de Milletvekili değil... Yüzde yetmişi, 30-35 yaş kuşağından... Göreceksiniz... Made in Fazilet olmayacak.
***
- Sayın Arınç... Recep Tayyip Bey rüzgârı eskisi gibi değil... Giderek azalıyor.
- Partinin kuruluşunun gecikmesi bazı spekülasyonlara, dedikodulara neden oldu... Ama rüzgâr iyi.
Bu konuda, Arınç gibi düşünmüyoruz.
Belki, rüzgâr esiyor esmesine ama...
"Eski şiddetinde" değil.
***
Dün saat 16.00 sularında Melih Gökçek'le konuştuk.
"Recep Tayyip Erdoğan'la buluşup buluşmadıklarını" sorduk.
Gökçek "hayır... Aramadılar" dedi:
- Demek ki görüşmeyi pek istemiyorlar... Herhalde, parti kurulduktan sonra ararlar... Bilemiyorum... Benim şablonum belli... Herkesi kucaklayacak bir parti... Bu, yeni bir hareket için olmazsa olmaz koşul.
***
Bülent Arınç'ın söylediğine göre, yeni partinin "55-60 milletvekili" olacak.
Gözlemimiz o ki, Arınç'ın sözünü ettiği 55-60 milletvekilinden en az 10-15'i, yeni partiye "elleri mahkum olduğu için... Gidecek başka yer bulamadıkları için" katılacaklar.
Yani "ayakları geri geri giderek."
Bunun nedeni ise...
Yeni hareketin şu ana kadar "herkesi kucaklayan bir görüntü veremeyişi."
"Siyaset üretiminde" yetersiz kalışı.
***
Türkiye birkaç gündür "çok önemli bir konuyu" konuşuyor.
"Ulusal güvenlik" kavramını.
Hani, yenilikçiler nerede?
Konuşmak için ille de "kuruluş dilekçesinin İçişleri'ne verilmesi" şart mı?
Tartışma alevlenince, yenilikçiler, "partimizi kurar kurmaz TBMM'nin olağanüstü toplanması için girişimde bulunacağız" diyemezler miydi?
Kira kanununu bile "günlerce" konuşan Meclis, "AB konusunu" üstünkörü geçiştirdi.
Önce "Bakan, Meclis'e bilgi verdi."
Sonra da "gruplar adına onar dakika konuşma."
Yenilikçiler en azından "bunları" seslendirip, "platform tartışmasında" yeni bir "adres" öneremezler miydi:
- Buyrun Meclis'e.
***
Yenilikçi hareket şu ana kadar "yüksek bir profil sergileyemedi."
Bakalım manifestoları (programın giriş bölümü ile tüzüğün dördüncü maddesi bir bildiri niteliğinde olacak) heyecan yaratabilecek mi?
|