kapat
10.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.limasollu.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

banner
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
HAŞMET BABAOĞLU(hbabaoglu@sabah.com.tr )

Szabo ve Süreyya

Doğru! Egzersizden çabuk sıkılıyoruz, konsantrasyon yeteneğimiz zayıf... Belki bu yüzden ciddi ciddi spor yapmakla aramız da pek iyi sayılmaz.

Yine de asıl ayak bağımız "her şey, hemen istediğimiz gibi olsun, olmuyorsa da olmasın!" diyen bir popüler kültürün egemenliği!

Oysa spor dünyası özenle, dikkatle, sabırla ve inatla "çalışmak" üzerine kurulu.

Yetenek yetmiyor.

Başarı için örgütlenmek gerekiyor; başarıyı planlamak gerekiyor.

***
Süreyya Ayhan'ın Kolgun'dan çıkıp dünya pistlerine uzanması atletizmi unutulmaya terketmiş bir ülkede bir tür mucize...

Ancak, Ayhan'ın Edmonton'daki dünya sekizinciliğinden sonrasına gelirsek...

İşin renginin artık değişmesi gerekiyor.

Ayhan'dan çarçabuk bir dünya şampiyonu çıkmasını beklememiz, bize özgü bir yanlış!

Ama Ayhan'ı hem bugüne kadarki çalışma düzeni içinde yalnız bırakıp hem de parlak bir kariyer hayalini kurmak da yanlış...

Gelin, biraz Gabriela Szabo'dan söz edelim!

Hani Edmonton'daki 1500 finalinde müthiş bir son üç yüz metre atağıyla ileri fırlayan ve dünya şampiyonu olan ünlü Romen atletten...

Bugün 26 yaşındaki Szabo küçücükken yüzme ve jimnastikle başlamış spora.

İlginçtir, antrenörleri olimpik nitelik kazandığına inandığı sırada fikir değiştirmiş Szabo... "Ben koşmak istiyorum" demiş.

13 yaşındayken Gyongyossy Zsolt'un öğrencisi olmuş ve 600 metre yarışını kazanmış.

Küçük şehirde bırakmazlar ya bu kadar başarılı soprcuyu; Rapid Bükreş kulübü de başkente çağırmış 15'indeki Szabo'yu...

91, 92, 93, 94 yıllarında Avrupa jünyorlar şampiyonalarında sürekli madalyaları toplamış.

19 yaşındayken Avrupa Kapalı Salon Şampiyonası'nda 3000 metrede altın kazanınca hocası Zsolt da, Romen atletizm yöneticileri de, Szabo'nun kendisi de anlamış ki, onu parlak bir kariyer bekliyor. Ve yüklenmişler üstüne genç atletin, müthiş biçimde destek olmuşlar!

Gerçekten de olimpiyat gümüş ve altınları birbirini izlemiş. 1999'da organizatörlerin, spor yazarlarının ve antrenörlerin oylarıyla Avrupa'da Yılın Atleti seçilmiş...

1500, 3000 ve 5000'de çok sayıda yarışta koşan, grand prix'lere katılan bir atlet Szabo. Artık yılda 1 milyon dolara yakın kazancı var.

Bazı yorumcular tarafından "kuş gibi kırılgan" ve "çelimsiz" bulunmasına karşın sakatlıklara yüz vermeyen bir yapısı ve çalışma düzeni var...

Şimdi bu noktada, önce Ayhan'ın "Şampiyona için 4 ay çalışma vaktim vardı. Fakat işin gerçeği şu ki, sadece 1 ay tam kapasite çalışabildim" açıklamasını hatırlayalım!

Sonra da, gerçeği ortaya koyalım:

Ayhan artık "bildiği gibi" değil de, "atletizm dünyasının bildiği gibi" çalışacaksa; atletizm dünyamız ona sımsıkı sahip çıkacaksa...

Seve seve beklemeliyiz..

Çünkü o takdirde Ayhan çok daha büyük başarılara ulaşacaktır.

***
Gelecekteki başarıların düğüm yeri Süreyya Ayhan'ın özel hayatı filan değil! Bence bunlarla yormayalım kendimizi...

Bunlar magazin heyecanları yaratır ama atletizmin heyecanlarıyla ilgisi yoktur.

Gelecek, Ayhan'ın bundan sonra hangi ortamda, nasıl çalışacağında düğümleniyor.

Meraklısı için şu noktayı belirteyim. Belki Szabo'nun özel hayatını merak edenler vardır diye...

Szabo'nun özel hayatı ülkesinde büyük gürültü koparmıştı; çünkü gün geldi, 13 yaşından beri birlikte çalıştığı hocası Zsolt'la aşk yaşadığı ortaya çıktı. Szabo'nun madalyaları bu fırtınadan etkilenmedi.

Genç atlet 1999'da 39 yaşındaki hocasıyla evlendi.

AYNA
Kadınlar kulaklarıyla severler, erkekler gözleriyle. Tabii erkeklerin sevmesi diye bir şey sözkonusu ise...

OSCAR WILDE

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır