Galatasaray, abonesi olduğu Şampiyonlar Ligi'nin 'ön vizesi' anlamı taşıyan maçta rövanşı 'hazırlık maçına' olmasa da kolay bir deplasmana çevirecek skoru yakaladı.
Kanatlardan geldiğinde rakibini perişan eden, gollerini de kanat organizasyonları neticesinde kafa vuruşlarıyla bulan sarı-kırmızılılar aynı başarıyı göbekte gösteremedi. Kalabalık defansa karşı zaten bu pek de mümkün değildi.
Maçın kader anı, 23. dakikaydı. Ümit Davala penaltıyı her zamanki gibi yerden alt köşe yerine yukarı vurmayı tercih etti; fazla yukarı vurunca da hem farkı ikiye çıkarma fırsatı ve ilk golle coşmuş tribünleri azdırma şansı kaçtı, hem de o ana kadar takımın en iyisi Ümit, morali bozulunca 15-20 dakika istirahate çekildi.
İlk resmi maçında zayıf bir rakip karşısında izlediğimiz Galatasaray'dan zorlu sezon için ilk izlenimlerimiz şöyle:
Defansta yoruluncaya kadar sorun yok. Capone düşünce hemen kulübeye çekildi. Lucescu aynısını, yorulan Hakan'a da yapabilirdi. Ama her maçı iki bekini değiştirerek oynayamayacağına göre çare, bir an önce bunları 90 dakika çıkaracak hale getirmek. Kerem ise Mondragon'u kesmesinin sürpriz olmayacağını gösterdi.
Ortanın sağında iki golü de hazırlayan Ümit Davala tamam. Solda Hasan eski günlerinde değil. Çok top kullananlara (Örneğin Berkant) kızıyor. En büyük sorun göbekte. Suat ve Ergün oyun kurma ve bozmada geçen yılki yıldızları aratıyor. Popescu her maç oyun kurma konusunda bu kadar yardımcı olamaz.
Ümit Karan anketlerin de dediği gibi, 'Yılın transferi'. Zaten taraftar da onu Hakan Şükür'e yaptığı tezahüratla karşılayarak ilginç bir mesaj verdi. Arif geçen yıldan iyi ama kaçırdığı inanılmaz gollerle farka engel olan kişiydi. Berkant hareketli ve şu anda Arif'ten daha iyi. Topa iki ayağıyla da sert vuruyor. Ama topu çok sevdiği de bir gerçek.
93 dakika boyunca G.Saray'ın yanında olmayan futbol ilahları, maç biterken saf değiştirdi. Bitime saniyeler kala rakip inanılmaz bir golü kaçırdı, dönen topta Suat'ın kafa şutu direğe vurup içeri girdi ve G.Saraylılar rahat bir nefes aldı.
Magazin
