kapat
16.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.ciceknet.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
SEDAT SERTOĞLU(ssertoglu@sabah.com.tr )

Olimpiyat...

2008 Olimpiyat Oyunları'nı bize vermediler.. Bol bol gezdik, bol bol harcadık, bol bol bilgi ve görgümüzü artırdık, sonunda da nasihatımızı koltuğumuzun altına verdiler ve yurda döndük..

İstanbul'un bugünkü şartlarında bu kentte Olimpiyat asla yapılamaz.. Güvenlik, ulaşım, altyapı.. Bunların hepsi dev gibi sorunlar.. Paramız da yok..

Yüzme yarışları için yapılan havuzun boyunun uluslararası standartlardan daha kısa tutulması veya stadyumun gecekonduların arasına inşa edilmesi gibi bize özgü acayiplikleri saymıyoruz..

Yıllardır bu iş için dünyanın parasını harcıyoruz.. Ve her seferinde de sonuncu oluyoruz.. Yenilmekten bıkmayan pehlivana döndü bizim Olimpiyat ekibi.. Hepsinin çok iyi niyetli olduklarına inanıyoruz.. Ama iyi niyet yetmiyor..

Bu işin gerçekleşmesi için, öncelikle "Çok güçlü bir lobin olacak.." Bizim var mı? Hayır..Yok.. Öyleyse daha baştan "Kayba oynuyor" bizim ekip..

Aylar önce, "İstanbul'u Olimpiyat yapılabilir bir kente dönüştürmek için yaklaşık 10 milyar dolar harcamamız lazım.. Oysa böyle bir paramız yok.. Bu durumdaki bir kent Olimpiyat alamaz.. Onun için gelin yol yakınken vazgeçelim bu adaylık işinden.. Daha fazla para harcamayalım" dedik..

Biz böyle deyince kötü kişi olduk.. İşi çantada keklik görenler ise iyi kişi oldu.. Peki şimdi hangi noktaya geldik söyler misiniz? Gerçekten merak ediyoruz; kaç para harcadık sonu hüsranla biten Olimpiyat maceramıza?

Gelin artık bu işten vazgeçelim.. Önce evimizin içini düzeltelim.. Alt yapı, ulaşım, güvenlik ve tesisler sorunlarını çözelim.. Ondan sonra aday olalım. Artık 2020'ler mi olur, 2030'lar mı, onu bilemeyiz.. Mantık bunu gösteriyor..

Ama ülkemizde mantığa pek itibar edilmez.. Nedense mantık dışı olmak ülkemizde prim yapar.. Bu nedenle de olmadık işlere soyunur, sonunda bir günah keçisi bulup, bütün suçu ona atıp, yağdan kıl çeker gibi sıyrılırız. Ardından başka olmadık işler gündeme gelir..

Bizim bir ulusal komitemiz var bu işle ilgilenen.. Hepsi birbirinden değerli isimler.. Ama artık bu işi bırakmaları lazım geldiğini düşünüyoruz.. Hatta, kendilerinden sonra bu komitede yer alacaklara, gerçekleri bütün çıplaklığı ile anlatıp, olmayacak işlere soyunmamalarını tavsiye etmeleri gerekiyor..

Aslında bize sorarsanız, şöyle bir 10-15 yıl için, bu komiteyi buzdolabına koymamız lazım.. Olimpiyat ve İstanbul sözlerini yanyana getirmememiz gerek..

Önce, yabancılara, Türkçe reklam yapılamayacağını, çünkü Türkçe bilmediklerini varsayacağız.. Bakın size bu konuda bir olayı hatırlatayım:

Geçen yıl ABD Kongresi'ne Ermeni tasarısı gelince, bizim Washington Büyükelçiliği'ne, Kongre üyelerine dağıtılmak üzere, Türkiye'nin tezlerini anlatan kitaplar gönderilmişti Ankara'dan.. Ama kitaplar Türkçe idi.. Traji-komik deyin, kara mizah deyin, ne derseniz deyin, ama bu olay aynen yaşandı..

Olimpiyat heyeti İstanbul'u ziyarete geldiği zaman da, kentin Türkçe bastırılmış tanıtım ilanları asılmıştı sağa sola.. Bunu görünce Washington'u hatırlamıştık hemen..

Neyse, umarız artık, İstanbul için bu defter kapanmıştır.. Hazır olduğumuz zaman yeniden açılmak üzere..

Tüm okurlarımıza iyi bir hafta dileriz.. Bugünkü Türkiye manzarası içinde, artık nasıl iyi olacaksa..


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır