Bugün 15 Temmuz 2015... Sonunda Avrupa Birliği'ne üye olduk! Çok bekledik ama değdi. Bakalım şu andan itibaren hayatımızda neler değişti:
* Artık ekonomik kurumlara siyasi atamalar yapma alışkanlığı tarihe karıştı. (Yıllar önce yaşadığımız Telekom krizini ve toparlanana kadar neler çektiğimizi unutanınız yoktur umarım!)
* Herhangi bir siyasetçinin "Onlar ne veriyorsa ben beş bin lira fazlasını veriyorum" diyerek tarımsal taban fiyatları için vaatler verişi de, şu andan itibaren en fazla fıkra niyetine anlatılabilir. Yok böyle bir şey. Böyle bir politikacı türü de yok.
* Artık Avrupa Savunma ve Güvenlik Kimliği içinde yer alıyor muyuz almıyor muyuz krizleri yaşamaya paydos. Avrupa Birliği'ne -tüm kurumlarına- üyeyiz.
* Kıbrıs sonunda bunalım olmaktan çıktı ve dış politika gündemimizden düştü.
* Adalet sistemimiz gerçek bağımsızlığına kavuştu. Salt düşüncelerini ifade etmek yüzünden hiçbir yazar veya gazeteci bundan böyle hapse girmeyecek.
* Kamu sağlığı ve kamu güvenliğine aykırı ürünlerin piyasaya sürülmesi mümkün olmayacak. Et ve süt ürünleri ancak hijyenik koşullarda üretildikleri taktirde piyasaya sürülebilecek.
* Sağlık, eğitim, inşaat ve gıda gibi insan hayatını birinci derecen etkileyen alanlarda hizmet sektörü AB normlarında hizmet verecek.
* Kamu ihaleleri ve devlet yardımları alanlarında devlet uygulamaları; kurulacak özerk kurumlar aracılığıyla kamuoyunun denetimine tabi tutulacak.
* Tüketiciler her ilde yalnız kendi sorunlarını çözmekle görevlendirilmiş tüketici mahkemelerine kavuştu. Kusurlu ürünün kendilerine verdiği zarara karşı bütün tüketiciler artık korunuyor.
* Kadın ve erkek işçi arasında ayırım oratadan kalktı. Hamile kadınların iş güvencesi sağlandı ve doğum sonrası kadın çalışanın kocası da altı ay süreyle ücretli izin hakkına kavuştu.
* İşçilere işverenden sağlıklı çalışma koşulları talep etme hakkı doğdu... Mesela oturarak çalışan bir işçinin, işvereninden bel ağrılarını önleyici ortopedik koltuk talep etmesi artık doğal bir hak oldu.
* Yük ve insan taşımacılığında sürücüler çok ciddi şekilde eğitime tabi tutulacak. Kural ihlallerine karşı çok ağır para ve hapis cezaları geldi.
* Türkiye'nin çevre politikaları AB çevre koruma standartlarıyla tam bir uyuma geçtiği için ülkemizin doğal zenginliği bugünden itibaren çok sıkı yönetmeliklerle korunuyor. Bu bağlamda avcılık sporu çok sıkı bir denetime tabi tutulacak.
* Korsan yayın ve yayıncılığa karşı mücadele çerçevesinde ihtisas mahkemeleri kuruldu ve caydırıcı cezalar yürürlüğe girdi.
* Bilime ve sanata verilen teşvik çok büyük boyutta artırıldı.
* Türkiye'de eğitim gören gençliğe AB'nin öğrenci değişimini teşvik eden Leonardo ve Spokrates gibi gençlik programlarının kapısı açıldı.
Çok şükür bu günü gördük.
Merhaba Avrupa!
Yolun açık olsun Türkiye!
İnsan yine de hayıflanmıyor değil...
Aslında biz bunu 10 yıl önce de...
Hatta 15 yıl önce de yapabilirdik.
Bugün neden yapmadık diye tartışmaının anlamı yok, artık yepyeni bir hayata başladık...
Ama yine de...
İnsan "Keşke o zamanlar hayata bir de bu gözle baksaydık" demeden edemiyor!
Nette dünyanın en büyük arama motoru "Google" (www.google.com) verilerine göre internette Türkçe link sayısı 2.730!
Esperanto dilinde "google böceklerinin" bulabildiği link adedi de 2.420!
İngilizce link sayısı milyonlar üzeri.
Bir fikir olsun diye... Lisana göre link sayıları:
Almanca 133.020, İspanyolca 72.228, Lehçe 60.275, Fransızca 49.549, Flamanca 28.482, İtalyanca 27.460, Japonca 11.510, Korece 9.344, Danca 8.441, Katalanca 7.647, Rusça 6.843, Çince 5.914, Yunanca 1.164.
Meraklısına tam liste: http://directory.google.com/Top/World
Magazin
