kapat
15.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.ciceknet.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )

"Kalbi Yeniden Yaratma" mucizesinin 250 deneğinden biri Türk!..

Haşim Erim.... Can Dostumuz...Mühendis.. 60 yaşında.. İnşaat müteahhidi.. Son 15 yıldır Türkiye ve Suudi Arabistan arasında adeta mekik dokuyor.. Ne o korkunç sıcak ve nem, ne yol bana mısın demiyor.. Öylesine yoğun bir çalışma temposu içinde.. Bunları niye mi yazıyorum? Son altı aydır adım adım izlediğim inanılmaz öyküsünü sizlerle paylaşmak için..

Haşim, 12 yıl önce İstanbul'da geçirdiği kalp krizinin ardından Houston, Texas'ta Methodist hastanesinde by-pass ameliyatı geçirdi. 2001'in başına kadar bu yoğun tempo içinde yaşamını hiç problemsiz sürdürdü. Sonra birgün ağrıları yeniden başladı. Durumu ciddiydi. By-pass edilen üç damar yeniden tıkanmıştı. İlk by-passın normal ömrü de buydu zaten.. Yeni bir anjiografi gerekiyordu. Ama dördüncü damar da anjiografi sırasında tıkanıp açılınca kalp kaslarının büyük bir bölümü kan gitmediği için ölmüş durumda Houston'a gitti. Amerikalı doktorunun teşhis ve tedavi önerileri Türk doktorlarınkiyle aynıydı. İki seçeneği vardı. Ya eski by-pass'lardan birine müdahale edilerek, bir ilave by-pass yapılacaktı, ki operasyon ancak 4 yıllık kısmi rahatlık sağlıyordu ve riski de ilkine göre fazlaydı.. Ya da temposunu kontrol altına alıp ilaçlı bir tedaviyi sürdürecekti. Ama artık hep kalp hastası olarak yaşayacaktı.

Haşim iki öneriyi de içine sindiremedi. Yaşam tarzı uymuyordu. By-pass dört yıl içinde yeni tedavi imkanlarına zaman sağlaması açısından mantıklı görünüyordu ama Haşim'e yeterli değildi.. Uygulamanın yarar ve zararlarını tartışırken doktoru, kendisinin bağlı olduğu Üniversite aracılığıyla yürütülmekte olan ama henüz onaylanmamış bir araştırmadan söz etti: "Angio Genessis" yani "Kalbi Yeniden Yaratma.."

Amerika dışından denek kabul edilmiyordu.. Zira tedavinin çok sıkı kontrol edilmesi gereken vahim yan etkileri olabilirdi. Amerika'da yerleşik deneklerin kontrolü kolaydı. Üstelik Haşim'in kalbindeki ölü bölgelerin fazlalığı yöntemin başarısını testlerle kanıtlama açısından sakıncalıydı.. Kurtulma şansının nispeten azlığı, başarı istatistiklerini düşürebilirdi. Haşim yılmadı, iyi bir denek olacağı yolunda önüne çıkan herkesi ikna etmeyi başardı ve yöntemin "Tek yabancı" deneği olarak 250 kişilik programa dahil oldu..

***
"Domuz gibi" deyimi boşuna söylenmemiş!!

Araştırmalara göre, hayvanlar aleminde kalp krizi geçirmeyen tek yaratık onlar... Dahası.. Deney için domuz kalbinin önemli damarları, doktorlar tarafından yapay olarak kapatılınca, yani yapay bir kalp krizi yaratılınca, hayvanın kalbinde hemen yeni damarlar kendiliğinden oluşuyor, yani doğal by-passlar meydana geliyor.. Nedeni, domuzlarda VEGF veya gelişmiş haliyle FGF-4 adı verilen bir proteinin diğer yaratıklara oranla daha fazla bulunması.. Bu protein insanda da var, ama az..

Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, bu proteinin kalpte çoğaltılmasının her yaratıkta benzer sonuçlar verdiğini ortaya çıkarınca, insanlar üzerinde de denenmesine karar verilmiş..

Uygulamaya gelince.. Protein kalbe doğrudan değil de "taşıyıcı" bir virüse yüklenerek veriliyor.. En iyi taşıyıcı AİDS virüsü.. Olmaz tabii. Nezle virüsü vücudun en kolay başedebileceği virüs olduğu için tercih sebebi.. Protein yüklü virüs kalp adalesine girdiği andan itibaren kılcal damarların genişleyip daha fazla kan geçirmesini sağlıyor. Bu kadar basit..

Deney, Mart ayı başında Haşim'e uygulandı. Bir gün hastanede, ertesi gün otelde dinlendikten sonra Haşim üçüncü gün otelin bulunduğu blokun etrafında tur attı. Hiç ağrısı olmadı. Dördüncü gün sekiz saatlik bir uçuşla Frankfurt'a geldi. Beşinci gün yaklaşık 2,5 km.lik yürüyüş yaptı. Bir hafta sonra Suudi Arabistan'a işinin başına döndü.. Bilimin başarısı.. Sağlığı son zamanlarda olmadığı kadar iyi. Hatta, kalbinin evvelce "ölmüş" denen bölgelerinde kış uykusundan uyanma emareleri saptandı, testlerle kesinleşti.

Kendisini harika hissediyor. "Unutur gibi olduğum başka şeyleri de yeniden hisseder oldum" diyor, gülerek..

Hissediyor ama Haşim aslında kalbine ne enjekte edildiğini bilmiyor. Bir yıl boyunca da bilmeyecek. Sonra öğrenecek. "Mucize" bu noktada devreye giriyor zaten... "İnanılmazlık" burada bilimin yanıbaşında başlıyor:

Tedavinin en vahim yan etkilerinden biri eğer varsa, vücutta kanserli hücrelere giden damarlar da genişleyeceği için kanseri azdırabilir. Diğeri de göz arkasındaki damarları büyüterek körlüğe neden olabilir. Yöntem henüz deneme safhasında olduğu için deney içinde bir deney daha yapılıyor.. Deneklerden üçte ikisine protein yüklü virüs, üçte birine "placebo" veriliyor. Yani Protein yerine etkisiz bir madde, su...

Kime protein, kime su verildiğinden hastaların haberi yok.

Oysa..

İşte asıl mucize burda.. Sadece "Su" verilen üçte birlik gurupta üçte iki oranında iyileşme var.. Onların da kalplerinin kan gitmeyen bölgelerine kan gitmeye başlıyor, damarlar genişliyor, ağrılarından kurtuluyorlar..

Peki bu mucize nasıl oluyor?..

"Beyin gücü"yle.. Deney sırasında bütün hastalardan bir şey isteniyor.. Meditasyon.. Hergün belli bir süre karanlık ve sessiz bir odada uzanıp "Kalbimdeki kılcal damarlar genişliyor, kanım rahatça akıyor" diye düşüyorsunuz.

Haşim, hastane doktorlarından birinin, "Bir tıp adamı olarak bunu söylerken utanıyorum. Sakın adımı kimseye verme.. Kabul etmek zor ama Afrika'daki büyücü doktor tam tam çalıp hastasının başında tavuk keserek tedavide yüzde 65'lere varan başarı sağlarken, biz burada milyarlarca dolar harcayarak kurduğumuz merkezlerde aynı hastalıkta yüzde 75 başarı yakalıyoruz. Bütün fark işte bu kadarcık" dediğini anlatıyor..

"Beyin gücü"nün telkinlerle harekete geçirildiğinde neleri başarabileceğini vurgulamış doktor.

Yani mesele sadece "Yok olmak" için değil, "Var olmak" için programlandığımıza inanmak ve beyne doğru komutu verdirebilmek..

Marla Morgan'ın, bazılarınca inanılmayan Bir Çift Yürek'te anlattıkları da bunu doğrulamıyor mu zaten?..

Ya da Kütahya'nın ısırgancısının hikmeti ne?.

***
Şu sıralar Haşim'in dahil olduğu 250 kişilik denek gurubunun ilk sonuçları alınmak üzere.. Araştırmalar sürecek.. Muhtemelen bir yıl içinde olumlu sonuçlar kesinleştiğinde FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Sanayi) yaygın uygulama izni verecek. Deneyler hakkında internette "Angio Genesis" veya "Gene Therapy" başlıkları altında bilgi bulmanız mümkün..

(Haşim'in bir 21. Yüzyıl masalı gibi öyküsünü Serpil Gogen, yakından izledi ve yazdı. Gelişmeleri de yazacak, merak etmeyin..)

Zafer anı

Goran İvaniseviç'in Wimbledon'daki zafer dakikalarını ve sonrasını bugün öğleden sonra TRT 1'de Tele Pazar'da izleyebilirsiniz. Meraklısına duyurmak istedim.

Hakan&Utku'dan Tatil Keyfi

Borsa ve dolarda geçen hafta!..
Kemal Derviş haftaya sabahın köründe bürokratları toplayarak başladı. Gözleri uykusuzluktan kurbağa gözüne dönen bir grup MHP sempatizanı bürokrat, Kemal Derviş'in evinin önünde "Uykusuz Her Gece" şarkısını söyledikten sonra sessizce dağıldı. Borsa düştü, dolar yükseldi.

Daha önce hastane merdivenlerinde basın açıklaması yapan Ecevit, sağlıklı olduğunu göstermek için bu kez hastane bahçesindeki ağaça çıkıp açıklama yapmak istedi. Borsa düştü dolar yükseldi.

Enis Öksüz, Bakanlar Kurulu'nda Kemal Derviş'in yanından geçerken omuz attı. Gençliğinde Amerikan futbolu da oynamış olan Derviş, bu darbeye daha sert bir darbeyle karşılık verince Öksüz yere yuvarlandı. Bakanlar Kurulu toplantısına iki saat ara verildi. Borsa düştü, dolar yükseldi.

Ses tellerindeki arıza sebebiyle konuşması yasaklanan İbrahim Tatlıses yazarak verdiği konserinde kağıt yetmemesi üzerinde uzun havayı yarıda bırakmak zorunda kaldı. Borsa düştü dolar yükseldi.

Enis Öksüz'ün "Birileri Amerikan Rüyası görüyor" demesi üzerine tepesi atan Derviş "Enis Bey'i Levent Tenis Kulübü'nde düelloya davet ediyorum. Gelsin, raketini seçsin" dedi. Öksüz ise buna karşılık "Tenis de neymiş? Yağlı güreşe var mısın, sen onu söyle Amerikalı?" diyerek krizi iyice derinleştirdi. Borsa düştü, dolar yükseldi.

Mustafa Topaloğlu böbrek taşı düşürdü. "Önce meteor, şimdi de bu. Uzaylılar taş atmamıza fena içerledi" diyen halk başımıza taş yağacak diyerek fırınlara koştu. Borsa düştü dolar yükseldi.

Kemal Derviş'in, Öksüz'e Üleştirme Bakanı demesi yeni bir gerginliğe neden oldu. Enis Öksüz'ün Kemal Derviş'i Amerikan Valisi diye nitelendirmesi ve Derviş'in de Öksüz'e Kırmızı Urbalı diye cevap vermesi üzerine borsa düştü dolar yükseldi.

Banu Alkan yeni albümü için stüdyoya girdi. IMF Alkan'ın bir an önce stüdyodan çıkmasını istedi. Borsa düştü, dolar yükseldi.

Telekom'a girecek yönetim kurulu üyeleri üzerinde bir türlü mutabakat sağlayamayan Derviş ve Öksüz çocuk gibi "Aldım verdim ben seni yendim" yapmaya karar verdiler. Adımlama oyununu Derviş'in kazanması üzerine onu palyaço ayakkabısı giymekle itham eden Öksüz, yönetim kurulu üyeliklerinin tekrar belirlenmesi için "Portakalı soydum başucuma koydum" yapılması için Meclis'e yasa tasarısı verdi. Derviş'in "Enis Bey bir yalan da uydurmuştur Allah bilir" demesi üzerine Öksüz'ün tansiyonu yükselirken borsa düştü, dolar yükseldi.

Telekom krizinin bir türlü aşılamaması üzerine Derviş'in yakın çevresine "Bu işi hülle yoluyla halledicem. Telekom'u önce Avrupa'nın bir ülkesine transfer ettiricem, ondan sonra bedelsiz olarak kendime bağlayacağım" dediği öğrenilirken MHP, apar topar Telekom için bildirilen bonservis bedelinin 5'te 1'ini federasyona yatırdı. Borsa düştü, dolar yükseldi.

Kemal Derviş, Telekom meselesi halledilene kadar nefesini tutacağını açıkladı. Derviş'in morarmaya başlamasıyla birlikte Osman Durmuş duruma müdahale ederek Derviş'e zorla hayat öpücüğü vermek istedi. Cathy Derviş buna karşı çıkınca borsa düştü, dolar yükseldi.

hakanutku@hotmail.com

Pazar Neşesi
Pazar Neşemiz bu hafta Yıldırım Tuna'dan Matematik profösörü eşine bir faks göndermiş..

"Sevgili karıcığım;

54 yaşına geldin.. Bildiğin gibi bazı ihtiyaçlarımı artık karşılayamıyorsun.. Eşim olarak seninle mutluyum ve sana hiç yalan söylemedim.. Bunu da sana anlatınca anlayışla karşılayacağından eminim..

Bu gece, 18 yaşındaki asistanımla Büyük Otel'de kalacağım.. Gece yarısından evvel gelirim..

Kocan"

Adam otele gelince odasında bir faks bulmuş..

"Sevgili Kocacığım;

Sen de 54 yaşındasın.. Bu faksı aldığında ben de Deniz Otel'de 18 yaşında bir delikanlı ile birlikte olacağım.. Sen ki matematikçisin 'Bölme'yi çok iyi bilmen lazım.. 18, 54 ün içinde üç defa bulunur ama 54, 18'in içinde bulunamaz.. Onun için bu gece beni bekleme yarın görüşürüz..

Karın.."

EĞER
.. tanıdığınız, ama aşık falan olmadığınız biriyle evlenmek ve hayat boyu onun eşi kalmak durumunda olsanız, kimi seçerdiniz?.

..Amerika Birleşik Devletleri dışında bir ülkenin 21. Yüzyılın süper gücü olabilseydi, hangi ülkeyi seçerdiniz?.

..Türkiye Cumhurbaşkanını sizin seçmeniz istense, kimi seçerdiniz?..

BİZİM DUVAR
Ecevit öldü diye borsa düşüyor. Özal dirildi

diye bi dedikodu çıksa borsa 2000 puan

çıkacak herhalde...

Hakan&Utku

SEVDİĞİM LAFLAR
Erkeklerin aklı, ev kadını arar, ama kalbi

ve hayal gücü başka özellikler peşindedir.

Goethe (Teşekkürler Duygu)


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır