kapat
15.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

www.ciceknet.com
Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Güven verin

Birbuçuk ay önce aldığım bir e-mail mesaj, akıllı gözlemler ve uyarılar taşıyordu. Gözlemler doğrulandığına göre uyarıları da dikkate almak lâzım. İşte bir kaç satır:

"Piyasalar siyasete güveni sıfırladı.. Kimse krizin çözüldüğünü sanmasın, sadece donduruldu."

"Son on yıldır ülke kaynaklarını har vurup harman savuranları unutmak üzereyiz. Devlet hazinesinden beslenmenin, üretmemenin, borcu borçla kapatmanın faturası elbette ağır olacak.."

"Küreselleşmeci ve milliyetçi tarafların müthiş bir mücadelesini görüyoruz. Statüko, milliyetçiliğe sarılıp IMF, Dünya Bankası ve Kemal Derviş'i hedef tahtasına koyabilir.."

"İşin tehlikesi şurada: Sivil siyasetin inisiyatifi kaybettiği ortamlarda başka hesaplar devreye girer. Böyle bir durumda ülke içine kapanabilir, antidemokratik düzen arayışçılarına gün doğabilir.. Gidişat toplumsal kargaşaya gebe. Kitleler ajite edilmeye teşne. İç dinamiklerin kaşınması, ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür."

Bu mesaj siyasetçilere "siyaset yapmaktan bir süre vazgeçin" çağrısı yapmıyor.

"Önünüzü görün, sorumluluğunuzu bilin, ülke ve millet menfaatini parti çıkarının önüne koyun" uyarısı yapıyor. Demokratik yaşamın temeli olan bu kural bizde ne yazık ki tehlike çanları çalmaya başladıktan sonra akla geliyor.

Otoritenin cinsi..
Öyle olmasaydı Şubat krizi çıkmazdı, Kasım krizinin ardından kabine 24 bakanlığa indirilir, yıpranmış ve yorulmuş olanlar değiştirilirdi.

Enis Öksüz'e ülkenin geleceği üstüne siyasi kumar oynama fırsatı verilmez, Telekom depreminden sonra koltuğunda asla oturamazdı. Yüksel Yalova gibi başarılı bir bakanı yiyen Tütün Kanunu, Çankaya'dan veto yemezdi.

Neyse, olan oldu.. Artık herkes bilmeli ki demokrasiyi koruyarak esenliğe çıkmak için herkes farklı davranmak zorunda. Çünkü eski alışkanlıklarla demokratik bir hükümeti, parlamentoyu, düzeni ayakta tutmanın maliyeti taşınamaz noktaya gelecektir.

Bundan 3-4 ay önce İstanbul Ticaret Odası Başkanı'nın "Asker ekonomiye el koysun" çağrısını ciddiye almayanlar, bugünlerde medyada boy göstermeye başlayan "Ara rejim hükümeti" tartışmalarını geçersiz kılacak yaratıcılığı göstermelidirler.

Bunu yapacak olan hükümettir.

En büyük eksiğimiz disiplin.. Bunu demokratik otorite sağlamalı!

Bahçeli ve Derviş..
IMF Başkan Yardımcısı Fischer "Faizlerin bir kaç ayda düşürülememesi durumunda ekonomik programda değişikliğe gidilmesi gerekebilir" dedi. Fischer'e göre Türkiye, başardıklarının haklı kredisini henüz piyasalardan alamadı. Niye? Çünkü siyasi ayak oyunları yüzünden güven sağlanamıyor.

MHP, programın içerde ve dışarda teminatı olarak görülen Kemal Derviş'e kurt gözü ile baktığı sürece bu program nasıl güven verebilir? Veremez..

Stanley Fischer "Partiler programın Türkiye için taşıdığı önemin farkında mı?" diye soruyor ve cevabını kendisi veriyor: "Buna yanıtım evet.. Biraz zorlukla, ama evet. Bu da iyi bir işaret.."

Derviş'in bulunduğu mekânlardan uzak durmaya çalışan Devlet Bahçeli'den, Kemal Derviş'le ortak bir basın toplantısı yaparak haklarındaki spekülasyonları durdurmasını istemek, ondan çok büyük bir fedakârlık beklemek mi olur?

Hayır.. Bahçeli'yi de, partisini de büyütür. Haydi o zaman..


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır