kapat
06.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.sahibinden.com
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Tehdit içerde!

Halimiz, tövbesini bozan kötü şöhretli birinin icraya verilince dünyayı ayağa kaldırmasına benziyor.

Dünya bu isyana hak vermiyor, olsun..

Biz kendi yandaşlarımızı gaza getirip haklılığımızı onaylatıyoruz.

Yanlışımızı onaylayan insanlardan ibaret küçük bir dünya bizi nasıl olsa iktidar sahibi, zengin ve mutlu etmeye yetiyor.

IMF krediyi kesti diye ulusal onurumuzun rencide edildiği gevezelikleri kapladı her yeri.

Bu konuda halkın davacı olmaya hakkı vardır ama suçlanması gereken IMF değil, bugünkünden başlayarak geriye doğru on yılın bütün hükümetleridir.

Sakıp Sabancı soruyor:

"Kıbrıs'ı ikiye böldük. Kuzey'deki 2-3 bin dolara mahkum, Türkiye'nin kaderini paylaşıyor. Güney'deki 17 bin dolarla yaşıyor. Bu fark nereden geliyor?"

Ulusal onur kantarında tartılması gereken asıl fark budur. "Bizi yoksul ve utandırıcı bir hayata mahkum ettiniz" diye kendi siyasetçilerimizi suçlamamız gerekiyor.

"Hangi haysiyet?"
Sabancı şunda da haklı:

"Hükümet üyeleri haysiyetim var diyor. Senin haysiyetin paranla ölçülür. Türk Lirasını sünepe ettiniz. Enflasyondan kurtulamıyoruz, özelleştirme yapamıyoruz. Hangi haysiyetten bahsediyorsunuz?"

Bu ülkenin en büyük banknotu 10 milyon lira.. Yedi sıfırlı bu para 8 dolar etmiyor.

Halk tasarrufunu dolar olarak saklıyor.

Türk devleti yüzde 15'ler düzeyinde faizlerle borçlanırken Türk halkı tasarrufunu yatırdığı dolarlar ve marklarla Amerika ve Almanya'ya sıfır faizle kredi açıyor.

Ve siyasetçi IMF desteğinden yararlanıp üretim ve yatırımı ayağa kaldıracak, Türk parasına itibar kazandıracak yerde halkın milliyetçi öfkesini tahrik ederek sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor.

Burası Irak değil.. Demokrasimiz ekonomiden daha fazla gelişti. Halk gerçekleri görüyor.

IMF'nin uluslararası mali polis olmadığını, hasta ekonomilerin kendi istekleriyle sığındığı bir hastane olduğunu biliyor.

Alacaklı kaprisi..
Oraya biz kendi ayağımızla gittik.

Verdikleri reçeteyi başka çaremiz kalmadığı için kabul ettik. Sicilimiz bozuk olduğu için tüm koalisyon liderleri tarafından imzalanmış bir garanti de aldılar.

Buna rağmen Telekom'da sözümüzü tutmadık. Bu kuruluşu özelleştirmeye hazırlayacak profesyonel yöneticilere emanet edeceğimiz konusundaki taahhüdü çiğnedik.

IMF de "Bunlar tövbe derken numara yapmışlar. Bu kafayla verdiğimiz kredileri geri ödeyecek bir sağlığı ekonomilerine kazandıramayacaklar" dedi ve parayı kesti.

Mesele bu kadar basit..

Ortada onurumuza yönelik bir saldırı yok.

En fazla, parasını geri alamayacağından korkan bir alacaklının kaprisi var..

Yani tehdidin kaynağı IMF değil, asıl Türkiye'yi IMF'ye muhtaç hale getiren Hazine'den geçinmeci, devlet kurumlarını çiftlik gibi gören siyaset anlayışıdır.

"Türk'ün Türk'ten başka dostu yok" yalanı ile talan yapan zihniyettir!


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır