kapat
30.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi


Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
METİN MÜNİR(mmunir@sabah.com.tr )

Kaymakamın karısı

Akşamleyin haber saatine doğru televizyonun önündeki koltuğa çöküyorum.

Show TV'de Zeki Alasya ile Metin Akpınar'ın 1970'lerden kalma bir filmi var. Akpınar ile Alasya dükkânları yan yana olan rakip iki kasaba esnafı. Hem belediye başkanlığı hem de kaymakamın genç ve güzel kızının aşkı için kıyasıya mücadele ediyorlar. Ama esasında kız kaymakamın kızı değil, karısı.

Biraz sonra, film bitince, bir tsunami gibi birçok kanalda haberler başlayacak. Baş haberin ne olacağını tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ile Milliyetçi Hareket Partisi arasındaki Telekom çekişmesi. Bu defa Telekom Kuruluna atanacak yedi isim üzerinde kavga ediliyor. Başbakanlığın merdivenleri. Siyah Mercedes'ler. Damlarda suikastçi arayan kısık gözlü, asık suratlı genç korumalar. Kızgın laflar. "Giderse daha hayırlı olur." "Böyle giderse program başarılı olamaz."

Akpınar ile Alasya'nın filminden daha komik esasında. Çünkü Türk halkının %9.'u konunun ne olduğunu anlamıyor bile. Ankara'dakiler kavga ediyor ama Türkiyeliler onların kavga ettiklerini, söylediklerinden değil suratlarındaki ifadeden anlıyorlar.

Gölgelerin uzun olduğu sabah saatlerinden beri televizyonlar bu haberi naklediyorlar. Ama hiç kimse ne olup bittiğini anlatmıyor. Nedir bu kurul? Derviş neden "profesyonel" yönetim istiyor. Neden MHP kurula egemen olmak istiyor. Uluslarası Para Fonu (IMF) neden "bu iş hallolmazsa krediyi durdururum" diyor?

Bunları halka açıklamak gerektiğini aklının kenarından bile geçiren yok. Açıklama, alaturka siyasi kültürünün bir parçası değil.

Telekom kavgası, Türkiye'nin kendini batıran nedenleri ortadan kaldırıp kaldırmaması üzerine verilen bir kavgadır. Bu kavgada MHP ile ortağı DSP milliyetçilik, devletçilik, tutuculuk ve üçüncü dünyalılığı temsil ediyorlar. Eğer durumunuzdan memnunsanız bu ikisini desteklemeye devam edin.

Bilgisayarımın mektup bölümünde Bear Sterns adlı Amerikan bankasının analistlerinden arkadaşım Tim'den bir not buluyorum. Ne olup bittiğini anladığım yanılgısı içinde olduğundan, ara sıra bana sorular soruyor.

"Türk Telekom dalaşı nereye varacak? Bazı MHP'lilerin Derviş için, olsa da olur olmasa da olur demeye başladığını görüyorum! Türkiye piyasaları açısından (Derviş'in) gidişi ölümcül olur."

Who cares, ahbap. Kimin umurunda?

Ama en komiği Derviş'in programı anlatmak üzere 13 günlük bir dünya turuna çıkacak olması. Neyi anlatacak? Programın ne kadar gönülsüzce uygulandığını mı? İlk fırsatta terkedileceğini mi? Başarı şansının sıfıra yakın olduğunu mu?

Bunu anlatması için geziye çıkmasına gerek yok çünkü Türk piyasaları ile ilgilenen bütün oyuncular bunun farkında. Kızın kaymakamın karısı olduğunu herkes biliyor. Dresdner'in birkaç gün önce yayınladığıfrapor "Müşterilerimize Türkiye'den uzak durmalarını önermeye devam ediyoruz," diye bitiyordu.

Ama Derviş'e hak vermiyor da değilim. Elimde fırsat olsa ben de hemen programı anlatmak üzere 13 günlük dünya turuna çıkardım. İnsanın prespektifini kaybetmemesi için sık sık Ankara denen o fenomen ile arasına mümkün olduğu kadar çok uçakla katedilmiş milller koyması lazım.

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır