kapat
29.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi


Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
ERDAL BİLALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )

Bu yasalarla olmuyor!

DÜN sabah önce Eskişehir'de görev yapan bir başkomiser (İsmi bende saklı) aradı... "Bu fotoğrafı karakollara asın" başlıklı yazımda polislere haksızlık ettiğimi belirterek, bakın neler anlattı:

"Günde 24 saat görev yapan ekip aracına bir haftada verilen benzin 66 litre... Bu benzinle bir ekibin bir hafta boyunca sokakları taraması, suçluları takip edip yakalaması mümkün mü? Gelelim bir başka konuya; bir banka şubesindeki banko üstünden 14 milyar liralık dövizi alan ve halk arasında Köylü lakabı ile tanınan suçluyu yakalayıp, adalete teslim ettim... Ne oldu biliyor musunuz Erdal Bey, serbest bırakıldı.."

Telefonu kapattım ki; İstanbul'dan bir başka komiser arayıp, kapkaçı genelde 15-16 yaşlarındaki tiner bağımlısı çocukların yaptıklarını, yakalandıklarında ise polisin CMUK'a göre ifade bile alamadığını, hatta kimlik tespiti bile yapamadığını aktardı... Ardından da dert yandı: "Söyleyin şimdi biz ne yapalım? Bunlarla nasıl başa çıkalım?"

Ardından, İzmir'in bir ilçesinin emniyet müdürü telefonda yakındı:

"Hepimizin çocuğu var... Fotoğrafını bastığınız çocuğun halini görünce bizlerin de içi parçalanıyor... Ama ne yapalım? Vatandaş telefon edip, 'Falanca parkta baliciler, tinerciler var.. Korkuyoruz' diyor... Ekip gönderiyorum, hepsini aldırıp bir başka yere bıraktırıyorum... Yasa bize başka bir yetki vermiyor ki... Kapkaç yapan çocuk yaştaki bu kişileri mahkeme serbest bırakıyor.. Hepsi tekrar sokaklara geri dönüyor...

Söz sırası Yunus olarak tanınan motosikletli bir poliste... Olayın en çarpıcı boyutunu o anlattı:

"Bahçelievler'de kapkaç yapan bir kişiyi motosikletimle suçüstü yakaladım... Aradan yaklaşık 2 ay geçti... Biri yanıma gelip, 'Abi beni tanıdın mı?' dedi... Tanıyamadığımı belirtince 2 ay önce yakaladığım kapkaççı olduğunu söyledi... Dikkat edin Erdal Bey; eğer benim suçüstü yakaladığım bir kapkaççı, 2 ay sonra gelip bana selam veriyorsa polisin bu konuda yapabileceği fazla bir şey olamaz...

*

SON SÖZ: Anlatılanlara, yakınmalara, yaşananlara bakılırsa; yasalar kapkaççıdan yana çıkıyor... Hortum Süleymanlar da engellenince polisin elinden fazla bir şey gelmiyor...

DİP NOT: Yazıya noktayı koyarken, İstanbul Valisi başkanlığında yapılan Emniyet Müdürleri zirvesinde kapkaça karşı sert önlemler alınması ve her sokaktan bir polisin sorumlu tutulması yolunda karar alındığı haberi geldi... Dilerim bu önlemler sonuç verir...

KAPKAÇ OLAYLARININ ÜÇ TANIĞI ANLATIYOR

Yakalayamadılar!
SELİMPAŞA'dan Yüksel Yüzüak, iki hafta önce kızının yazlık evlerinin önünde gaspedildiğini, bu işi yapanların kullandıkları 34 YYG 24 plakalı lacivert Megane'ın plakasını polise verdiklerini, ancak bugüne kadar suçluların yakalanmadığını söylüyor ve ekliyor: "Bu aracın daha birçok olayda kullanıldığını duyduk.. Eğer polis yakalamazsa daha çok can yanacak."

Olmaz böyle şey!
LONDRA'daki DHL'de çalışan Barış Güven, yazımı Internet üzerinden okuduktan sonra telefon edip şunları anlattı: "Beyoğlu Evlendirme Dairesi'nin altında gezi dükkanları vardır... Buraya bir çete dadanmıştı ve gelip geçen turistleri çarpıyordu... Esnaf ne zaman o çeteden birini polise şikayet etse, ertesi sabah o kişi gelip 'Beni nasıl şikayet edersin' diye hesap sorardı..."

Yol kesiyorlar!
ALİBEYKÖY Metal İş Sitesi sakinleri, gündüz eli bıçaklı serserilerin yol kesip para istediklerini söyleyip, çocukları tehdit ettiklerinden yakınıyor: "Komşumuz Rahmi Uçar Bey'in gündüz gözü çocuğunu satırla yaraladılar... Bugün (dün) 21. Blok 2 numaralı daireyi soydular" diye dert yanan site sakinleri "Lütfen buralara el atılsın" diye yalvarıyor.

BİR SSK KLASİĞİ DAHA

Şimdi git, seneye gel!
SAİBE Bali, İzmir'in Seferihisar ilçesinde oturan 65 yaşında bir SSK emeklisi... Saibe Hanım, 25 Nisan'da SSK Tepecik Kadın Doğum Hastanesi'ne başvuruyor... Muayene eden doktor, mamografi çekilmesi gerektiğini belirterek, SSK Bozyaka Hastanesi'ne sevkini yapıyor... Bozyaka'ya giden Saibe Hanım, eline "11 Mart 2002'de gel" yazılı bir kağıt tutuşturularak evine yollanıyor... Saibe Bali'nin parası olsa bu mamografiyi özel bir sağlık kurumunda çektirecek ama yok... Olmadığı için de endişe içinde Seferihisar'a dönüp 11 Mart 2002'yi bekliyor... Türkiye'de her gün bunun gibi yüzlerce örnek yaşanırken insan içine çıkmaktan utanması gereken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı televizyonlarda ahkam kesip, "Kuyrukları kaldırdık" diye övünüyor... Sanki bu milletle dalga geçiyor!

İĞNE
* Halkı inananlar ve inanmayanlar diye ikiye bölen * Cezaevindeki şeriatçıları ziyaret eden * Sivas'ta aydınları diri diri yakanların avukatlığını üstlenen * Kaddafi'nin hakaretlerini başı önde dinleyen * Vatan hainlerinin adlarını bulvarlara veren * Sarıklı tarikat şeyhlerini Başbakanlık Konutu'na davet eden * Mevcudiyetinin nedenini türban ve çarşafa endeksleyen * Mercümek'le beslenen... * Değişimin kanlı olabileceğini söyleyen...

Zihniyet değişir mi?

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır