 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
Memurlar bile halimize acıyor 
'Borçla çalışıyoruz, kazanamıyoruz. Elimizde kalanı da borca yatırıyoruz' diyen esnaf geleceğinden kaygı duyuyor. En büyük korkuları eve siftahsız dönmek... Aylık geliri 600 milyon ile 1 milyar lira arasında değişen esnaf da kriz mağduru... Onlar da artık ortadirek aileler gibi krizle yatıp krizle kalkıyor, hiçbirinin yarınlara ait bir güvencesi yok. Hepsi aynı görüşü paylaşıyor: "Eskiden 'Ben bir esnaf kızıyım, memurlara yaramam' diye türküler söylenirdi. Şimdi biz memurlardan beter olduk. Onlar az da olsa bir gelire sahipler." Necla Öklü kan ağlayan esnaftan sadece biri... Nişantaşı'nda 16 yıldır ayakkabı tamiri işi yapıyor, eşini kaybettikten sonra dükkanın tüm yükü omuzlarına binmiş. Krizden bu yana hiçbir çalışanını işten çıkarmamış ama şimdi kara kara düşünüyor; 'haftalıklarını nasıl vereceğim bu insanların' diye... YARIN BİZİM İÇİN ZOR Fikret Erdem... Topağacı'nda dededen kalma kasaplık mesleğini sürdürüyor. Krizden önce haftada 3 takım dana sattığını söylüyor, şimdi bu rakam bire inmiş. Elektrik tamirciliği yapan Yadigar Karabulut ise kızını özel okuldan alıp devlet okuluna vermek zorunda kalmış. "Memurdan beter olduk. Onlar az da olsa belli bir gelire sahip. Oysa biz, yarınımızı göremiyoruz. Tek korkumuz eve siftahsız gitmek" diye dert yanıyor. IŞIKLARI AÇAMIYORUM Satı Kabakçı ise bir market sahibi. Krizin ardından geçen yıla oranla kazancının yüzde 60 azaldığını belirten Satı Kabakçı'nın da diğer esnaflar gibi yarınlarından umudu kalmamış. İşte Kabakçı'nın anlattıkları: "Eskiden dükkanın ışıklarını akşam saat 6 gibi açardım. Bu ay 100 milyon lira elektrik faturası geldi. Artık saat 9'a kadar ışıkları açmıyorum. Eşimle birlikte her pazar mutlaka pikniğe giderdik; o da kalmadı. Tatile gitmeyi çok istiyorduk. Her yıl Bodrum'a, Side'ye bir-iki haftalığına giderdik. Bu yıl tatile bile gidemeyeceğiz. Düşünsenize sadece geçen ay çaya ve şekere üç defa zam geldi. Pastırmanın kilosu 20 milyon lira oldu. Kim alabilir pastırma? Nasıl kazanırsın? Krizden önce ayda iki teker kaşar satıyordum. Şimdi ancak yarım teker satabiliyorum. Ayda elime 700 milyon lira kalıyor. Onu da mal almak için harcıyorum." Alper URUŞ
|
