Win-Türkçe
ASCII

SEÇİM OLABİLİR
Geçen ay yayınlanan rapordan sonra yaşanan gelişmeleri ve gelinen son durumu derleyen EIU, ekonomik çalkantıların üçlü koalisyon hükümeti içinde uyum zorunluluğunu artırdığını, ancak kamuoyunda yaratılan güven kaybının bir erken seçimi gündeme getirebileceğini öne sürdü. Kuruluşa göre ekonomi açıdan başarısızlığın ortaya çıkması halinde 2002 yılında erken seçim olabilecek.

EIU'ya göre ekonomik politikalar IMF ile yapılan anlaşma uyarınca götürülmek zorunda. Ancak politik istikrarsızlığın ve global ekonomik durumun bu programın da "çöpe atılması" riskini yüksek tuttuğu belirtiliyor.

IMF yardımı sadece yangını söndürdü
* Genel bakış: Geçen yıl uygulanan programın çöküşü, üç partili koalisyon hükümeti ile devam etmesinin sıkıntılı olacağını gösterse de, bir hükümet değişikliğinin ekonomiyi daha da büyük bir uçuruma iteceği ortada. Revize edilen IMF programı borç ödemelerinin yerine getirilmesine destek olurken, TL'nin daha fazla değer kaybetmesinin, enflasyonun daha da yukarı çıkmasının da önünü kesti. Ancak krizin derinleşmesinin riski hala çok yüksek. İç borçlanma faizinin artması ve ekonomideki durgunluk nedeniyle vergi gelirlerinin azalması, bütçe açığında tehlike sinyali veriyor.

* İç polİtİka: Üçlü koalisyon hükümeti Kasım ve Şubat krizleriyle birlikte ciddi bir yara aldı. Hükümet şimdi daha da büyük bir krizin oluşmaması için ciddi ekonomik reformları peşpeşe uygulamaya koyuyor. Ancak bu siyasi sistemin çöktüğü yönündeki görüşler, bu reformların yapılabilirliği konusunda şüphe uyandırıyor.

Enflasyonist beklenti yeterince kırılamayacak
* Enflasyon: Yeni ekonomik programda yılsonu enflasyon hedefi yüzde 52.5, 2002 hedefi yüzde 20 olarak açıklandı. Bizim tahminlerimiz bunun biraz daha üzerinde. Çünkü yeni ekonomik programın enflasyonist beklentileri bu derecede aşağıya çekmek ve güveni sağlamak konusunda yeterli olabileceğini düşünmüyoruz. Yine de Mayıs ayın enflasyon verisinin beklentilerin altında çıkması ve kamu maaş zamları konusunda anlaşmanın sağlanması nedeniyle enflasyon tahminimizi aşağıya doğru revize ettik.

* Global beklenTİler: ABD ekonomisini yavaşlaması dünya çapında küçülme beklentisi yarattı. ABD'de ikinci yarıdan itibaren başlayabilecek bir toparlanma, dünya ekonomisini 2002 yılında olumlu etkileyebilecek. Türkiye'nin en büyük dış pazarı AB bölgesi ekonomisinin de ABD kadar hızlı olmasa da daralması bekleniyor. ABD'de hızlı faiz indiriminin ekonomiyi canlandıramama riski hâlâ var. Bu durum gelecek dönemler için yapılan büyüme tahminlerinin de aşağıya doğru revizyonuna neden olabilir.

Mali yardımı almak için sözler tutulmalı
* Para politikası: 2000 yılında uygulanan ekonomik program 14 ay sonra çöpe atıldı. Mart ayından itibaren Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş önederliğinde yeni bir program hazırlandı ve böylece hem iç, hem dış piyasalarını yeniden güvenini kazanılması amaçlandı. Böylece 6 milyar dolara ek olarak IMF ile 8 milyon dolarlık mali yardımı içeren bir anlaşma imzalandı. Kademeli olarak ödenecek bu paranın karşılığında Türkiye bazı yapısal reformaları hayata geçirmeye, bankacılık sistemini yeniden yapılandırmaya, harcamalarda kısıntıya gitmeye, özelleştirme yapmaya ve enflasyonu indirme için gerekli diğer önlemleri uygulamaya söz verdi.

* Döviz kuru: Hükümet ekonomik programa güven, güçlü IMF desteği ve TL'nin olması gerekenin üzerinde değer kaybının, paraya olan güveni artıracağı konusunda umutlu. Ancak biz, AB ekonomisinin zayıflığı nedeniyle kurların enflasyon çizgisinde hareket edebileceğini düşünüyoruz.